"Buda ne? Motor mu sürüyormuş?" Mai kaşlarını çatarak ekrana yaklaştığında motoru incelemeye çalıştı.
"Motor mu? Mai o adamın altında ki tam bir canavar."
"Evet, evet herneyse. Yakın bir yerde bırakıyor olmalı. Bu kadar hızlı uzaklaşmasının sebebi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.'
"Ne oluyor Jesse? Kim öldürdü adamı?" "Mobese ve özel kameralara bakıyorum Gri. Bende inan bilmiyorum." Gri burnuna kadar, yüzünün yarısını kapatan gri kumaşı çıkartıp koltuğa fırlattı. İçinde hâla kaçırılan çocuğu bulamadığı için bir huzursuzluk vardı. Sıkıntıyla oflayıp koltuğa oturduğunda kamera kayıtlarını inceleyen arkadaşını izledi.
"Jimin, JD bir şey söyledi mi?" "Şuanlık hayır Mai. Ama içeriden başkanı bir başkasının öldürdüğünü öğrenmiş olmalı." "Haklısın." "Mai şuna baksana" Jimin parmağı ile monitörde çok küçük bir noktayı gösterirken Mai yerinden kalkıp yanına ilerledi. Jimin'in gösterdiği karaltıyı anlamak için iyice yaklaşırken orada birinin olduğu anlaşılıyordu. "Başkan sol dan mı-" "Sol kafasına tek mermi." Mai kaşlarını kaldırıp kafasını monitörden uzaklaştırdığında Jimin'de dönerek ona baktı. "Oradayken görmediğine emin misin?" "Ben sağdaki inşaattaydım Jimin. Sol rezidansa bakmadım hiç." Aniden odayı dolduran metal rock karışımı bir müzik duyulduğunda Jimin tekerlekli sandalyesi ile kayarak masanın öbür ucundaki telefonunu eline aldı. "Siktir." "Ne oldu?" "JD." "Hasiktir." "Dur, sus açıyorum... Buyrun pa-" Mai Jimin'in kulağındaki telefondan duyduğu yüksek ses ile yüzünü buruşturup kafasını çevirdi. Jimin'de telefonu kulağından uzaklaştırdığında Mai ile aynı tepkiyi verdi. "Tamam efendim." Jimin telefonu kapatıp masaya fırlatır gibi geri bıraktı. "Boku yedik Mai. Senin yüzünden bende azar işiteceğim!" "Şu kameradaki adam... fazla gözükmüyor ama ortalama boyunu posunu saç rengini falan belirleyebilir miyiz? Veya o açıya bakan başka bir kamera var mı? Belki bir şeyler yakalarız." Jimin sandalyesinde kayarak monitörlerinin başına geri geçerek bakmaya devam etti.
"Bir kamera daha var." Mai hızlıca yanına geldi. Merakla açmasını beklerken Jimin son bir tuşla görüntüyü ekrana verdi. "Gözükmüyor bir şey." "Bir saniye. Durdur şunu!" Jimin Mai'nin dediği gibi videoyu durdurduğunda Mai tatmin olmamış gibi mırıltılar çıkardı. "Geriye al biraz." Jimin tekrar videoyu geriye alıp başlattığında Mai tam istediği vakitte videoyu durdurarak monitöre yaklaştı. "Şu! Şu işte bak! Diğer videoda da burada duruyordu değil mi?" "Bekle bir bakayım... Evet!" Jimin Mai ile yumruklarını tokuşturmak için elini uzatırken Mai gözlerini devirerek yumruğunu onunkine değdirip geçiştirdi. Jimin kendisine göre fazla enerjikti.
"Üç tane halka ne anlama geliyor?" "İnan bilmiyorum." "Bir anlamı vardır illa. Sen araştır ben dışarı çıkıyorum." "Hey! Nereye gidiyorsun? JD ikimizi de odasına çağırmıştı." "İşim var Jimin. Adamı buldum işte minnet duyacağına yaptığına bak!" "Seni bücür! Hemen geri dön!"
