chapter four

7 2 0
                                    

'Beni öyle bir yalana inandır ki, Ömrümce sürsün doğruluğu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Beni öyle bir yalana inandır ki, Ömrümce sürsün doğruluğu.'

"Lanet olsun V ses ver. Jesse ne oluyor?" Asansöre binmiş yukarı çıkarken canım arkadaşım Taehyung'a ulaşmaya çalışıyordum. Şuan iki üst katta asansör kapısının önünde beni bekliyor olması gerekiyordu. Aksi takdirde kapının açılmasıyla karşımda yabancı biriyle karşılaşma olasılığım vardı ki...bunu hiç birimiz istemeyiz.
"V  neredesin hemen bilgi ver!" Jesse'nin de Taehyung'u aradığını fark ettiğimde sessiz bir küfür savurdum. Neredeyse ineceğim kata gelmiştim. Umarım biri ile karşılaşmazdım.
"Jesse kameralarda görünmüyor mu? Tahminim on saniye sonra asansörün kapısı açılacak."
"Lanet olsun Gri bulamıyorum onu. Ve dahası ineceğin yerde bir güvenlik görevlisi var." Bu sefer daha sesli olanından bir küfür savurduğumda o kata gelmeden önceki katta inebilmek için tekrar tuşlara basmaya yeltendim. "Altıncı katta da görevliler var Gri. Sakın basma mecburen yedide inmelisin. Adam şuan dolaşıyor."

"O Taehyung bu sefer elimden kurtulamayacak." İneceğim kata geldiğinde asansör durmuş kapı ise yavaşça açılmaya başlamıştı. Elimdeki silahım ile hazırda beklerken kapının açılmasıyla canım arkadaşımı ve yerde yatan güvenlik görevlisini görmüştüm.
"Bende seni seviyorum şekerim."

"Kes sesini." Yerde yatan adamın üstünden diğer tarafa geçtim. "Asansöre at şunu. Neredeydin diye sormayacağım ama eve geri dönene kadar beni ikna edecek bir bahane düşünsen iyi edersin."

"Abartma Mai-"
"Sessiz ol. Alacağımızı alıp defolup gidelim şuradan."
Sessizce yürümeye devam ederken bir yandan etrafımızı kolaçan ediyordum. Tekrar bir aksiyona gerek yoktu. Girmemiz gereken odaya son on metre kalmışken kapının kolunun indirildiğinin sesini duydum. O kapıyı acilen yağlamaları lazımdı. Tae'nin kolları tarafından yan tarafa çekilip duvara yaslandığımda kapının ardından kimin çıkacağını süzüyordum bir yandan. O sırada kulağımda ki kulaklıktan Jimin'in sesini işittim. "Bu o Gri! O adam bu. Sizden üç dakika önce girmiş kameralarda gözüküyor." Gözlerimi sonuna kadar açıp kafamı kaldırmamla kapıdan çıkan silüeti görmem bir oldu.
"Ne?" Fakat Tae'nin gereğinden yüksek çıkan sesi yüzünden kafası bu tarafa doğru dönmüş daha sonrasında göz göze gelmiştik. Kaşlarımı çatıp olanları algılamaya çalışırken adamın elindeki mavi dosyayı görmüştüm. Sonra aniden o dosyayla birlikte arkasını dönüp son hızıyla koşmaya başladığında beklemeden arkasından gittim.
"Gri onu kaybetme sakın. V senden koşsana oğlum niye izliyorsun! Sağ taraftan onun çıkacağı yerin kestirmesi var. Koş yolunu kes adamın!"
Ben koşmaya devam ederken ışıklar birden sönmüş önüm kararmıştı. Fakat yavaşlamak yerine aksine hızımı arttırmıştım ki duyduğum ayak seslerinden bir kaç metre ilerimde koşan dosya hırsızınında aynısını yaptığını fark ettim. Fakat ayak sesleri azaldığında ne yapacağımı bilemeyerek yavaşlamıştım.
"Gri sağdan ilerle."
"Sağ mı?" Sağa doğru hızlı bir kaç adım attığımda bir kapıya çarpmam bir oldu. Geri çekildiğim esnada arkamdan gelen ayak seslerini duymuştum. Erkencisin Taehyung.
"Önünde ki yangın çıkışının kapısı Gri. Aç orayı ve çık. Merdivenler binanın içerisinde değil." Kapıyı ittirip açtığımda dışarının soğukluğu suratıma çarptı. Gecenin karanlığı ile karşılaşırken merdivenleri inmeye başladım.
"Jesse, o nereden çıktı?"
"Bilmiyorum şuan onun gittiği taraftaki kameralara ulaşamıyorum. Yalnız olmamalı." Demek sana da yardım eden birileri var.
"Elinde ki dosya-" Jesse Tae'nin sözünü kestiği sırada kafamdaki şapkamı çıkardım. O dosyanın hangi dosya olduğunu çok iyi biliyordum.
"Almanız gerekendi evet."

biker メ jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin