18(Final)

260 15 9
                                    

seelaam

Jennie

Lisa beni akşam yemeği için evine çağırmıştı. Lisa'yı görmek için sabırsızlanıyorum. Sanki dün yan yana değilmişiz gibi. Aradığım kişi gerçekten Lisa idi. Ben... Ben ona fena halde aşık olmuştum. Bu nasıl oldu anlamadım ama pişman değilim. Şimdi de aşkımın evinin yolunu tutmuş yürüyordum.

...

Sonunda geldim. Üstümü düzelttim ve kapı ziline bastım. Bir süre sonra kapı açıldı. Tanrım! Bu kız hep böyle güzel olmak zorunda mı?

Bana bakıp gülümsedi.
-Hoşgeldin.
Bende gülümsedim.
"Hoşbuldum. Çok ama çok güzel olmuşsun."
Kafasını utançla eğdi.
-Gerçekten mi?
Güldüm.
"Geçekten aşkım."

Beni duyduğu an kafasını kaldırdı. Parıltılı gözler ile bana baktı. Gülümsedi.
-Aşkım. Hadi gel. Yemek yiyelim. Sonra bir şeyler yaparız.
Kafamı salladım ve evin içine girdim.

Salona geldiğimizde yemek masasının çok güzel hazırlandığını gördüm.
"Lisa ne gerek vardı bu kadarına?"
-Olsun. İlk yemeğimiz ne de olsa.
"Pekiii"

Sandalyeye oturdum. Ah! Ne aptalım! Sandalyeden kalktım ve Lisa'nın oturacağı sandalyeyi çektim.
"Buyurun hanımefendi."
Kıkırdadı.
-Teşekkür ederim.
Lisa oturduğunda bende karşısına oturdum.

Tam yemeğe başlayacakken Lisa beni durdurdu.
-Dur!
"Ne oldu?"
Eline bir çakmak aldı ve masanın üstündeki mumu yaktı. Ah bu kız...
-Romantik bir ortam olmalı Jennie.
"Haklısın aşkım."

Yemekleri yemeye başladığımızda hepsinin mükemmel olduğu kanaatine vardım. Lisa çok mükemmel birisiydi. Bunu anladım.

...

Yemeğimizi bitirmiş mutfağı topluyorduk.
-Jennie şunu verir misin?
İstediği şeyi uzattım.
"Al aşkım."
-Jennie... Şu kelime ile kalbimi durduracaksın. Farkındasın değil mi?

Dediği şey ile güldüm.
"Sakin ol Lisa. Bu kelimeleri hep duyacaksın."
Gülümsedi.
-Hep duymak isterim.

Mutfağı topladıktan sonra salona geçtik. Lisa tam koltuğa oturacakken onu durdurdum.
"Niye oraya oturuyorsun?"
Bana şaşkınlıkla baktı.
-Ne? Nereye oturayım Jennie?

Sırıttım. Elimi bir bacağıma vurdum. Vurduğum bacağıma bakıp tekrar yüzüme baktı. Ne yani? Anlamadı mı beni?
-Ne?
"Kucağıma oturacaktın."

Yutkunuşunu gördüm. Utançla kafasını eğdi.
-Uhm... Emin miyiz?
"Evet eminiz. Hadi gel."
Diyerek tekrar elimle bacağıma vurdum. O da yanıma gelip kucağıma at biner pozisyonunda oturdu. Ellerini omzuma çıkardı ve yüzüme baktı. Bende ellerimi beline sardım.

-Çok güzelsin. Biliyorsun değil mi?
"Sen daha güzelsin."
Gülümsedi.
-Seninle böyle olacağımı söyleseler 'Jennie beni sevmiyor' deyip geçiştirirdim. Ama şimdi...

"Ama şimdi seni çok seviyorum."
-Biliyorum. Bende seni çok seviyorum.
Güldüm.
"Hep birbirimizi sevelim. Olur mu?"
Kafasını olumlu anlamda salladı.

Daha sonra kafasını göğsüme yasladı. Bende saçlarını okşamaya başladım. Şu an o kadar rahattım ki. Kimse beni buradan kaldıramaz.

Bir süre sonra Lisa başını kaldırıp bana baktı.
-Jennie?
"Hm?"
-Hani beni öpecektin?
"Öpeyim mi?"
Gülümsedi.
-Öpeceğim demiştin.
Bende gülümsedim.
"Öperim."

Yüzüne yaklaşmaya başladım. İlk yanağına öpücük kondurdum. Daha sonrasında burnuna, alnına, gözlerine, boynuna ve en sonunda dudaklarına. Dudaklarını uzun uzun öptüm. Sanki bizi birbirimizden koparacaklar da bu son günümüzmüş gibi öptüm onu.

Bu yaptıklarım hoşuna gidiyor ki kıkırdıyordu. Son olarak dudaklarına uzun bir öpücük bırakıp geri çekildim.
"Oldu mu?"
-Hm hm. Sıra bende.

O da aynı benim gibi öptü beni. Beni öpmeyi bıraktığında tekrar başını göğsüme koydu ve rahat bir pozisyon aldı. Bende saçlarını okşamaya devam ettim.

Lisa'nın aklına bir şey gelmiş olacakki hemen kafasını kaldırdı. Parıltılı gözler ile bana bakıyordu.
"Ne oldu?"
-Sana bir şey vereceğim.
Diyerek kucağımdan kalktı.
"Ne vereceksin?"

Kıkırdadı.
-Sürpriz. Sen burada bekle ve ben diyene kadar da sakın arkanı dönme. Tamam mı?
"Ne sürprizi? Ne güzel oturuyorduk."
Dedim gülerek.
-Hadi ama Jennie. Otur ve bekle sadece.
"Peki peki tamam. Çabuk gel" diyerek koltuğa geri oturdum.

Ayak seslerinden uzaklaşmaya başladığını anlayıp arkamı dönüp bir süre gittiği yere baktım. Daha sonra önüme dönüp beklemeye başladım. Sürprizini merak ediyorum. Çılgınca değildir umarım.

Bir süre sonra Lisa bana seslendi.
-Jennie! Ayağa kalk ama sakın arkana bakma!
Ayağı kalktım.
"Tamam arkamı dönmüyorum hadi gel artık."
-Geliyorum. Ben dön diyene kadar dönme sakın.

Adım sesleri yakınlaştıkça kalbimin daha hızlı attığını fark ettim.
-Dönebilirsin aşkım.
Lisa'yı duymam ile arkamı döndüm.

Gördüğüm şey büyüleyici bir şeydi. Lisa önümde durmuş bana gülümseyerek bakıyor ve elinde ise kırmızı güllerden oluşmuş bir demet çiçek var. Bu kız beni gerçekten ağlatacak. Az kaldı.

"Lisa?"
-Evet?
"Bu... Bu benim için mi?"
Kafasını salladı.
-Hepsi senin için aşkım. Sana demiştim. Kırmızı gül vermek istediğim kişi sensin diye. Artık vermem gerektiğini düşündüm ve...

Elindeki demeti bana uzattı.
-Bunu sana layık görüyorum.
Gülümsedim. Şu an ağlayabilirim.

Elindeki çiçekleri aldım ve kokladım. Çok güzel kokuyor. Aynı Lisa gibi.
"Lisa... Çok teşekkür ederim. Seninle olmaktan o kadar mutluyum ki."
-Bende seninle olmaktan çok mutluyum aşkım. Hiç bırakmayalım birbirimizi olur mu?
"Olur aşkım. Asla bırakmayalım."

Çiçekleri masanın üstüne koydum ve Lisa'ya yaklaştım. Kollarımı açıp onu kendime çekip sarıldım. Saçlarını öpüp okşuyordum.

Lisa benden biraz uzaklaştı ve gözlerimin içine baktı.
-Seni seviyorum. Benimle olduğun için.
"Seni seviyorum. Benimle olduğun için."

Dudaklarına yapıştım. Ona olan tüm aşkımla, tüm sevgimle, tüm içtenliğimle...

Onunla olmak mucizevi bir şeydi. Onu ne ara bu kadar çok sevdim ne ara aşık oldum asla bilmiyorum. Ama asla pişman değilim. Lisa benim için doğru kişiydi. O harika birisiydi.

Asla ayrılmak istemedim ondan. Ölüme kadar beraber olalım, tüm günlerimizi beraber geçirelim. Ama bu dünya ölümlü değil miydi? Ölüm bizi ayıracaktı ama mezarlığımızdaki kırmızı güller her zaman bizim aşkımızı gösterecekti. Buna inanıyorum.
Lisa ile benim aşkıma inanıyorum.

______________________

bir hikayeyi daha bitirdik
diğer hikayede görüşmek üzereeee (ne zaman yazarım bilmiyoeum)
neyseeeee görüşürüüüzzz

💙

My Love | JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin