Jennie Kim;
Tam o anda başıma giren ağrı canımı çok yaktı. Yanımdaki dolaptan tutundum destek aldım. Birkaç saniye bekledikten sonrada geçtiğini fark ettim. Tam toparlandığım sırada Taehyung bana doğru döndü o beni görür görmez gülümsedim. Arkamı döndüm üstümü değiştirmem gerekiyordu. İyide başka yerde değişsem daha iyi olurdu sanki.
"Burada mı değişeceğim üstümü?"
"Rahatsız oluyorsan çıkayım ama yabancısı olduğum şeyler değil biliyorsun"
"Haklısın saçma bir soruydu"
Üstümü hızlı bir şekilde değiştirdikten sonra Taehyung'a döndüm. İlerideki koltukta oturmuş beni izliyordu.
"Eşsiz bir manzaraydı"
Dediği şey ile gülümsedim. Tam o anda yine bir şey yaşanmış gibi hissettim. Gözümün önüne gelen görüntülerle oturduğu koltuğa baktım. Tanrım her yerde kirli bir anı bırakmıştık.
"Evet bu koltukta da güzel anılarımız var"
Ona doğru yaklaştım. Sebepsizce yaklaştım. O da bacaklarını araladı ve bacaklarının arasında durmamı sağladı. Yukarıdan ona bakıyordum. Elleri yavaşça kalçalarıma gitti. Daire çiziyor gibi dolandı durdu. Sanki kendimi kendim gibi hissetmiyordum. Bir bacağımı hafif kırarak sağına diğerini de soluna atarak yüz yüze bakacağımız şekilde kucağına oturdum. Eli kalçalarımda gezinmeye devam ederken yavaşça şortumun içine girdi. Ve öyle gecinmeye devam etti. Gömlek yaka ve düğmeli olan pijama üstümün en üst iki düğmesini açık bırakmıştım. Ve açık olan kısıma doğru eğildi. Burnunu düğmelerimin orada gezdirdi. Oyalandı bir süre.
"Biraz daha böyle durursak"
Cümlesini tamamlayamadan gözlerini kapattı ve kafası geriye düştü.
"Kalkman gerek her şeyi tamamen hatırlamadan sana dokunmayacağım"
Kalkmak istemedim. Bu adamla bir şeyler yaşamıştım. Ve daha önce yaşadığım şeyleri şuan tek tek yaşayarak hatırlamak istiyordum. Her bir anıma kazınsın her bir milimimde izleri olsun istiyordum.
+18 Uyarı
"Bazen kazanmanın altın kuralı risk almaktır."
Dudaklarına eğilip dudaklarımı bastırmamla kapalı olan gözlerini araladı. Önce gözlerini kocaman açsa da hemen toparladı ve karşılık verdi. Altta büyüyen erkekliği uyarı veriyordu resmen. 2 senedir kimseyle cinsel bir ilişkiye girmeyen bir erkeği bir gecede nasıl tatmin edeceğim konusunda cidden uzun süre düşünmem gerekti. Kalçalarımdan tutup iyice kendine bastırdıktan sonra nefes almak ve inleyebilmek için dudaklarından ayrılmaya çalıştım. Fakat izin vermediği için nefesimi onun dudakları arasından aldım ve onun dudakları arasına inledim. Benim inlememle pis bir sırıtış yüzüne yayılmıştı. Beni kucağına alarak ayağa kalktı ve yatak odamıza doğru ilerledi.
"Tenin tenime tenim tenine"
Sanırım bu adamı hayatıma alarak en doğru kararı vermiştim. Yatağa beni bıraktığı zaman yatakta oturur pozisyonuna geldim. Ayakta dururken bana doğru eğildi ve dudağıma bir öpücük kondurarak belimden destek verdi ve beni yatağa uzandırdı. Üstüme çıktıktan sonra durdu. Gözleri şehvetle parlıyordu gecenin karanlığında bile görüyordum.
"Duracağım sen hatırlayana kadar"
Az konuşuyordu. Ama söylediği sözler bir ok misali kalbimi deliyordu. Sadece bu sözleri için bile aşık olunabilecek türdendi. Ve ben bu adama hissettiğim hislerin her bir zerresini hatırlayacağım. Sana söz sevgili, aklımın her bir zerresinden hiç zamanında hiç çıkmadığını hissettiğim anıları geri getireceğim. Ve daha sonra daha güzellerini yaşayacağız.
Gözüme giren güneş ışığıyla uyanmaya başladım. Önce hafiften gözlerimi açtım sonra geri kapattım. Tanrım uyanmak istemiyorum. Yatak sıcacıktı ve çok güzel kokuyordu. Ama buna rağmen uyandım. Kalktım ve etrafa baktım. Tek başıma koskocaman yatakta yatıyordum. Yan taraftan telefonumu elime aldım. Mesaj gelmişti üç dakika önce.
Kim Taehyung
İn kahvaltını et bugün gelme.Siz
Neden beni uyandırmadın?Kim Taehyung
Uyu diye.Siz
İşe gelmem ve çalışmam gerek.Kim Taehyung
Sus başım ağrıyor.Siz
Tae sadece mesaj yazıyorum.Kim Taehyung
Kahvaltını et ve yat dinlen.Aldığım son mesajdan sonra bir daha yazmadım. Evet çok romantik ve sevgiye aç olduğu kadar odun ve sinir bozucu yanları da varmış demekki. Yataktan çıkmadım. Madem işe gitmeyecektim uyumamda bir sakınca yoktu. Yatakta biraz daha vakit geçirdikten sonra aşağı inip tost yapıp yerdim. Biraz daha telefonla oyalandıktan sonra canım sıkıldı. Aşağıya indim önce güzel bir sandviç yapıp yedim. Daha sonra yine sıkılınca yemek yapmaya kalkıştım. Ne yemek yapsam diye uzun süre düşündüm. Tariflere baktım. Güzel şeyler var gibiydi. Köri soslu tavuk ve yanına makarna bence güzel bir menüydü. Yanına mevsim salatada tam olurdu.
Yemekler bittikten sonra mutfaktan çıktım saate baktığımda öğleni biraz geçtiğini gördüm. Oturdum ve telefonumu yine elime aldım. Biraz İnstagramda dolaştıktan sonra Youtube'a girdim. Klasik dizilerden iki ya da üç bölüm bitirdikten sonra sıkıldım. Yukarı çıktım ve kendime kıyafet ayarlayıp duşa girdim. Bakım yapmalıydım. Duştayken saçlarım için dolabın içinde olan bakım kremlerimden kullandım ve duşun yanında duran vanilyalı vücut feelingini kullandım. Duşta işim bittikten yani durulandıktan sonra çıktım. Bornoza sarılıp odaya geçtim. Ayarladığım kıyafetleri üzerime geçirdim ve saçlarımı taradım. Aşağı indim etrafa bakındım. Taehyung hala gelmemişti. Telefonumu elime aldım ve mesaj attım. Beş dakika geçmesine rağmen hala görmemişti.
Kapının tıngırtı seslerini duyunca mutfaktan hiç çıkmadım. Buraya gelmesini bekledim. Ve altını açtığım yemekleri karıştırdım. Belimde hissettiğim ellerle nefesim kesildi gibi hissettim. Heyecandan kalbim ağzımda atıyordu resmen. Beni kendine çevirdi ve dudaklarımızı birleştirdi.
YOU ARE READING
Nor +18 /Taennie/
Fanfiction"Nasıl yapabiliyorsun?" Bana mı söylemişti? Neyi nasıl yapabiliyordum? "Ben her yerde seni ararken kokun kıyafetlerden gitmesin diye uğraşırken sen nasıl" Devam edemedi. Sanırım aklı yerinde değildi. Tezgahta gördüğüm viski bardağıyla farkettim. Alk...