Jennie Kim;
Sabah belimde olan ellerle uyandım. Gözüme giren güneş ışığını saymıyorum bile. Yatakta ve onun kolları arasında yana doğru döndüm. Tanrı şahit yoğun bir gece geçirmiştim. Biraz onun yüzünü izleyip dinlenmekten zarar gelmezdi. Sağ elimi kaldırıp yüzüne düşen iki tutam saçı çektim. Çok masum uyuyordu. Bu adam bu yüzüyle bana her şeyi yaptırabilirdi.
Yataktan bacaklarımı sarkıttım ve giyinme odasına ilerledim. Dolabın kapağını açtım ve mini etek üstüne beyaz body üstüne de blazer ceket aldım. Altına da uzun siyah çizmelerimi giydikten sonra hazırdım. Yatakta uyuyan Taehyung içinse yatağın başına alarmı 10 dakika sonra çalacak şekilde kurdum. Ardından aşağıya indim ve kahvaltı hazırlamaya çalıştım. Çoğu şeyin yerini bilmiyordum ama öğrenmekte kararlıydım. Birkaç yeri kurcaladıktan sonra sonunda küçük kahvaltı tabaklarını buldum.
Yukarı çıktım ve yaklaşık beş dakikadır durmadan çalan alarmı kapatarak Taehyung'u hafif dürttüm. 'kalksan iyi olur Tae geç kalacağız.' dememle yatağa çekilmem bir oldu. Gülümseyerek bana bakıyordu. 'Sana da günaydın müstakbel karıcığım.' Bu adam her seferinde beni kendine nasıl düşüreceğini çok iyi biliyordu. Bir adam düşünün sevmeyi o kadar iyi biliyor ki aksini iddia edemezsiniz.
Beraber kahvaltı yaptık o hazırlandı ve çıktık. Şirkete gideceğiz sanıyordum ama şirket yolunda değildik.
'Nereye gidiyoruz?' Diye sordum. Ufak bir beklemeden sonra 'akşam bir davet var ona katılacağız Lisa ile alışveriş yapın' diye bir yanıt aldım. Aslında alışveriş yapmakta bir problem yoktu. Sorun Lisa ile yapmam da değildi. Sorun onun emrivaki yapmasıydı. Emrivakilerden nefret ederdim ve hoşuma gitmezdi. 'keşke önce katılıp katılmayacağımı sorsaydın' diye hafif yüksek tınıda bir soru yönelttim aslında soru bile değildi sadece tepki göstermek istemiştim. 'Nesinden rahatsız oldun şimdi bunun' demesiyle iyice tepem attı. ' Emrivakilerden hoşlanmıyorum keşke ilk bana danışsaydın' dedim ve daha fazla konuşmasını istemediğim için elim telefonuma gitti ve telefondan bir şeylere bakınıyor gibi yaptım. Araba durur durmaz da indim. O da bir şey demeden gaza bastı ve gitti. Lanet herif.Lisa'yı beklerken düşünmeye başladım. Çok hızlı gerçekleşti her şey. Bir anda böyle olması garibime gidiyordu. Yalan değildi, geçmişte bir şeyler olduğu belliydi. Doğru da söylüyorlardı ama alışkın değildim. Bu kadar sevgi görmeye belki de. İnsan en çok bilinmezlikten korkar. Ama en çok da korkularını tanırlar,bilirler ve hissederler. Sanırım ben de sevilmeyi bilmiyordum ve bu hissettiklerimin gerçek olmadığından korkuyordum. Çünkü daha önce böylesine bir sevgi görmemiştim. Ondandı bu kadar imkansız görüşürüm.
Lisa'yı gördüğümde bana doğru gelip hafifçe sarıldı. Aslında niye Lisa ile buluştuğumu da bilmiyordum. Emrivakiler.... Tanrı şahit boğasım vardı. Neyse ki çok sorgulamadan ikimiz de arada sohbet edip bir iki mağaza dolaşıyorduk. İlk girdiğimiz mağazada siyah derin göğüs dekoltesi olan fiziğimi gözler önüne serecek vücuduma yapışık kısa bir elbise vardı. Elbise mini değildi ama uzun da değildi. Dizimin üstündeydi. Askılı kol elbiselerde genel olarak tercih etmediğimden bu elbisenin de askılı kol olmaması hoşuma gitmişti. Göğüs kısmının hemen altında içimi belli edecek derecede ince bir kumaş kullanılmıştı. Elbise sanki üstüme göre yapılmıştı. Dener denemez alma konusunda karar kıldık. Daha sonra Lisa ise zümrüt yeşili bir elbise buldu. Tanrım elbise gerçekten tam ona göreydi. Uzun balık model ve derin yırtmaca sahip bir elbiseydi. Sanırım gecenin yıldızı o olacaktı.
İkimiz de elbiseleri hallettiğimiz için sevinirken ayakkabı bakmak için gezinmeye başladık. Dolce and gabanna'ya girdiğimizde klasik olan siyah son koleksiyon ayakkabısını Lisa görür görmez atıldı ve aldı. Kararlılık.... Tek kelime ile kararlılık önemliydi. Ben de karşıda Saint Laurent'i görünce klasik ayakkabısını tercih ettim. Ysl sen nelere tabiisin.
İkimiz de alacaklarımızı aldıktan sonra işimiz bitmişti. Akşamki davet için bizim evimize geçtik ve hazırlamaya başladık. Ve kısa süre içerisinde de hazırlığımızı tamamladık. Tanrı şahit Lisa baya sabırlıydı hazırlanmak konusunda. Şahsen ben makyajı çok seven birisi olarak tamı tamına bir buçuk saat makyaj yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Ama bu kadar süreye rağmen ikimiz de müthiş derecede güzel olmuştuk. Odanın kapısı tıklandı ve Taehyung içeri girmek için izin istedi fakat Lisa aşağıda beklemesini birazdan ineceğimizi söyleyerek onu geri gönderdi. Ayakkabılarımızı da giydikten sonra hazırdık ve aşağı inmek için odadan çıktık. Lisa önden bende arkadan indik.
Taehyung beni görünce gülümsedi sonra baştan aşağıya süzdü elindeki viski bardağını shotladıktan sonra masaya bıraktı ve yanıma geldi dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı. Tam bu sırada Jungkook evimizin mutfağından çıktı. Karşısında Lisa'yı öyle güzel görünce donup kaldı. Tanrım birbirine daha uyumlu bir çift görmemiştim.
Davete gitmek için herkes arabalara yerleşti ve yola çıktık. Umarım olaylı bir gece olmaz.
YOU ARE READING
Nor +18 /Taennie/
Fanfiction"Nasıl yapabiliyorsun?" Bana mı söylemişti? Neyi nasıl yapabiliyordum? "Ben her yerde seni ararken kokun kıyafetlerden gitmesin diye uğraşırken sen nasıl" Devam edemedi. Sanırım aklı yerinde değildi. Tezgahta gördüğüm viski bardağıyla farkettim. Alk...