bbv

1.1K 65 9
                                    

Keyifli okumalarrrr💞💞💞

Bir şarkı mı bıraksak acaba ya
👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

"Anıl Emre Daldal & B.

⛓️

Kimsesizlik doğuştan gelen bir şey olabilir miydi sizce? Küçüklükten değil ilk doğduğum günden beri yalnızdım. Hiçbir zaman kimseye muhtaç olmadım, yardım istemedim. Çünkü eğer yapmakta zorlandığım bir şey varsa onu çözecek tek kişi yine ben olmuştum.

Bu bilmişlik değildi, kendini beğenmişlik de değildi. Bu bir gerçekti. İlk okulda okuma yazma öğrenirken bile bilmediğim bir harfi kimseye sormaz yine kendim bulurdum, yada bir soruyu çözemediğimde öğretmene göstermez tüm günümü alsa bile yine de çözmeye çalışırdım. Yada şimdi.

Şimdi tüm dengelerimi bozan adam hayatımı bozmaya yardım etmişti. Bana seçeceğimi bile bile bir seçenek sunmuştu.

Neden peki? Ne istiyordu benden? Neden sunmuştu ki böyle bir teklifi bana. Dediği gibi seviyor muydu gerçekten yoksa geçici bir heves mıydım onun için? Peki ben hangisini istiyordum? Bir ömürü beni gerçekten seven bir adamla bitirmek mi yoksa geçici bir hevesle yarım bırakılmayı mı? Seni seven bir adama esir olmak mı daha acı verir? Kalbin kırık bir şekilde kurtulmak mı?

O gece çıplak ayaklarla koşarak yanına gidip kararımı söylemiştim. Korkusuzca gözlerinin içine bakarak o ise benim gözlerime değilde parçalanmış ruhumun içimde nasıl bir enkaz bıraktığını izliyordu acır gibi. Ne o ağzını açıp bir şey dedi ne de ben konuşmaya cesaret edebilmiştim. Zaman durmuştu, biz durmuştuk, çıplak ayaklarımı üşüten rüzgar bile durmuştu sanki ama gözyaşlarım ağır ağır yanaklarımdan boynuma kadar ilerliyordu. Onun ifadesiz bakışları ise takip ediyordu ardından.

O gece belki de son gecemdi, zorlu bir hayatın son gecesimiydi yoksa başlangıcın mı? İşte bunu bilmemek o kadar zordu ki,

Hiçbir şey demeden amcama gerektiğinden daha fazla para yazılan seneti verip ortadan kaybolmuştu. Yatağımda uzanmış boş boş duvarı izliyordum. Annem bu aralar durgundu herhalde ben yokken nasıl yaşayacağının derdindeydi. Aksi takdirde beni umursadığını sanmıyorum.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. İçime hafif de olsa bir titreme gelmişti, belki de korkuydu. Gözlerimi kapatıp açtım. Kâbus olmasını dileyerek. Titreyen elimi görmezden gelerek telefonu elime aldım.

"Sare, Tufan ben seninle konuşacaklarım var. Lokantaya gel."

Numaramı nereden bulduğunu sorgulamak bile istemiyordum. Çok güçlüydü, ben onunla evlenmek istemesem bile eğer beni saplantı haline getirmişse bile el de edene kadar durmazdı. Hızlı adımlarla evden çıkıp karşı lokantaya doğru yürümeye başladım.

Koşarak içeri girdiğimde içerde tek tük insanları olduğunu gördüm. Elinde tepsiyle geçen garsonu durdurdum.

"Şey, Tufan nerede acaba?" Diye sordum.

"Gel yenge ben seni götüreyim." Dedi ve elin deki tepsiyi mutfağa bırakıp üs kata doğru ilerleyen merdivenleri çıkmaya başladı. Ben de sanki az önce koşarak gelen ben değilmişim gibi yavaş adımlarla takip ediyordum. Genç çocuk en üst kata kadar çıkıp sondaki kapıyı gösterdi.

"Tufan abi sonda ki oda da yenge." Dedi. Birisi şu çocuğa onun yengesi olmadığımı söyleyebilir miydi acaba!

Yavaş adımlarım artık korku ile hareket ediyordu. Küçük ve isteksiz...

Odanın önüne ulaştığım da derin nefes aldım ve gözümün önüne gelen perçemlerimi kulaklarımın arkasına yerleştirip yumruk yaptığım elimi kapıya vurdum. İçeriden bir ses gelmeyince kapıyı açıp içeri girdim.

MAHALLENİN KABADAYISI / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin