JisungKore'ye dönmüştük Minho'ya mesaj atmak istiyordum ama telefonum kırık olduğu için telefon değiştirmiştim. Minho'nun numarasını da hatırlamıyordum. Bu gün yeni okulumda ki ilk günüm olduğu için biraz heyecanlı biraz mutsuzdum. Amerika'da gördüğüm zorbalıklar yüzünden 3 kere okul değiştirmiştim. Bir keresinde beni herkesin içinde dövmüş kafamdan aşşağı içecek dökmüşlerdi. Tek bir arkadaşım bile yoktu. Saçlarımı kesmişlerdi. Ve daha fazlası
Annem sabah çantama bir çikolata koymuştu. Çünkü biliyordu ben fazla yemek yiyemiyordum yediğimi de kusuyordum. 1 sene önce yanaklarım için edilen hakaretler yüzünden kusarak kilo vermeye başladım artık istemeden kusuyorum.
Anneme sarılıp kapıya yöneldim. Bir hırka alıp dışarı çıktım. Yaklaşık bir yarım saat sonra okula varmıştım. İçeriye girdiğimde sınıfımın nerde olduğunu bilmediğim için ilk başta afallamıştım. Birde anksiyetem olduğu için kalabalık alanlarda kötü oluyordum. Bu da o lanet zorbalıklar yüzündendi. Kimseye bakmamaya çalışarak yukarı çıkmaya başladım. Artık birine sormam lazımdı.
"Ş-şey pardon"
"Efendim?" Tanımadığım çocuk konuşmuştu
"Müdürün odası nerde diye soracaktım da"
"Gel seni götüreyim"
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim. Kaça geçtin?"
"10"
"Anladım bu arada ben 12. Sınıflardan Jungkook"
"Anladım hyung"
"Senin adın ne?"
"Jisung"
"Memnun oldum Jisung. Bak işte burası müdür yardımcısı sen sınıfını sor ben seni götürürüm"
"Teşekkürler hyung"
Kapıyı tıklatıp girmiştim
"H-hocam sınıfımı söyler misiniz?"
"Han Jisung değil mi evladım"
"Evet"
"Bakıyorum..10/A"
"Teşekkürler hocam"
Kapıdan çıkıp Jungkook hyung'un yanına geldim.
"Ş-şey 10/A'ymış"
"Tamam hadi gidelim" biraz yürüdükten sonra gelmiştik.
"Al bak burası sınıfınmış iyi dersler"
"Sanada hyung"
Jungkook hyung'un yanından geçip sınıfa girdim. Boş bir sıra gördüm ve ona oturdum. Sınıftaki iğrenç ter kokusu midemi bulandırdığı için hızlı adımlarla tuvalete koşmaya başladım. İlk gördüğüm kabine girip kusmaya başladım. 10 dakika boyunca kustum. Sonunda iyi hissedince sifonu çektim ve dışarı çıktım. Tuvalette neyse ki kimse yoktu. Yüzümü ve elimi yıkayıp sınıfa tekrar gittim. Dün sadece salata yemiştim ve şimdi onu kusmuştum. Ve hâlâ midem bulanıyordu. Sınıfıma geçerken Minho'yu görmemle afallamıştım. O şimdi çok mutlu gözüküyordu o yüzden onu üzmek yerine sınıfıma gittim. Gitmemle yerime oturup kafamı sıraya koydum. Dün gece üç gibi uyuduğum için haliyle uykumu da alamamıştım.
Şimdi sadece Minho'yu düşünüyordum. Ve aklıma Minho'nun örgü şeyleri çok sevdiği gelmişti. Ona kendimi göstermeden örgüden hediyeler hazırlayacaktım. Bir problem var..SINIFI NE. Bunu öğrenmenin tek yolu onu takip etmekti. Ama ilk başta ne öreceğimi çizecektim. Çizim defterimi çıkardım ve birkaç şey karaladım. Bir kaktüs çizmiştim bunu örecektim eve gittiğimde. Şimdi ise Minho'nun hangi sınıfta olduğunu öğrenecektim.
