dort

115 13 15
                                    

"abi"

yeji çıkmak üzere olan felix ve hyunjin'in yanına paytak paytak ilerleyerek geldiğinde ilk eğilen felix oldu. "günaydın prenses, nasılsın?" diye sordu.

"hmm iyiyim" diye cevap verdi yeji. "sen iyi misin?" diye sorduğunda felix'in söylemek istediği çok şey oldu.

dün abinle ya da en yakın arkadaşımla çok hoş bir ön sevişme yaşadım ve sabah beni becer diye yalvaramadan abin siktiri çekti, deliğimdeki müthiş sızı ve istekle unutmuş gibi davranmak zorundayım. üstüne aslında olayları başlatan kişi benim yani yalvarması gereken o ve ben minho'yu değil onu istiyorum ve hâlâ beni altına alıp ağlata ağlata sertçe becermesini-

"iyiyim"

yeji minicik parmaklarını felix'in yüzüne vurduğunda felix gözlerini kapadı ve istediğini yapmasını bekledi.

"dün süyekli çığlık attın, uki endişelendi, ben de biy şey olmamıştıy dedim ama ben de endişelendim"

felix bir anda donup kaldığında hyunjin hızlıca araya girdi. yüzünde memnun kalmamış bir ifade vardı: yine biri hatırlattı! ifadesiydi bu.

"güzelim dün video oyunu oynadık ve felix abin sürekli kaybetti, o yüzden"

hyunjin olayı kurtarmak için kendisini gömdüğünde felix kaşlarını çattı, ama yeji bunun "try me bitch" bakışı olduğunu düşünüp güldü.

"biy soynaki fekey kazanıysın felis üzülme" yeji cesaret vermek için elini yine yüzüne vurduğunda felix gülümsedi.

"yeci"

yuqi elindeki peluş ineğini sıkıca tutmuş, diğer eliyle de gözünü ovalarken pembeli pijamalarıyla kendinden iki saat önce doğmuş ve oldukça korumacı olan ikizini arıyordu.

"huşin" ilk gördüğü abisi olduğunda mırıldandı ağlamaklı bir tonla. hyunjin ilerleyip miniği kucağına aldı ve yanağından öptü.

"günaydın tatlım, yeji burda"

yeji için ağlayacağını bildiğinden hızlıca ekledi. yuqi yeji olmadan hiçbir şey yapmaya cesaret gösteremezdi.

yuqi yeji'yi görür görmez abisinin kucağından indi, günaydın diledi ve ikizini de alıp odasına geri gitti.

hyunjin onlar yataklarına girene kadar eşlik etti, sonra odalarındaki televizyondan onlara bir masal açıp felix'in yanına geri geldi. sırıtan yüz ifadesine anlam veremedi.

"huşin" diyip güldü felix, hyunjin göz devirdi. "felis" diye karşılık verdi. ve bayan hwang uyanmadan evden çıktılar.

×××

"çüş azdım"

felix'in iç çekerek dediği şeyle pantolonunu giyen hyunjin ona döndü. birkaç dakika içinde bara gideceklerdi ama felix hâlâ giyinmemişti.

"n'oldu" diye sordu hyunjin. gömlek seçerken felix telefonunu ona doğrulttu. "minho saçlarını mor yapmış oğlum şuna bak!"

hyunjin dudak büzüp başını salladı. yakışmıştı gerçekten, ama bunu felix'le konuşamazdı; kavga çıkardı.

"iyi" dedi sadece.

felix minho'yu övmeye devam ederken onun için de bir pantolon ve gömlek attı yatağa. "giyin hadi" dedi gömleğinin düğmelerini bağlarken.

felix söylene söylene telefonunu bıraktı ve üstünü giyinmeye başladı. bir gözü düğmeyle kavga eden hyunjin'deydi.

"bekle" dedi, kendine büyük gelen gömleğini iç çamaşırına kadar indirip hyunjin'in önüne geçti. bağlayamadığı düğmeleri dikkatle bağlayıp onu izleyen hyunjin'e baktı.

same boy | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin