Uyandığımda biraz durup kendime geldim.
Kalktığımda yanımda yoongi vardı, belime sarılmış uyurken gülerek ona baktım ve kafamı yeniden yastığa koydum.
Çok güzeldi, ona doğru kayarak alınlarımızı birleştirdim ve gözlerimi kapatarak durdum.
Bir kaç dakika sonra belimdeki kollar sıklaştı ve kıpırdandı, uyku numarası yapmaya devam ettiğimde anlımda dudaklarını hissettim.
"Aptal, nasıl korktum bilmiyorsun bile"
Saçlarımı okşayarak yanağını kafama yasladığında güldüm, biraz öyle durduğumuzda saatim öttü.
Kolumu kaldırdığımda geri çekildi, kalkarak saati kapattım, bana bakarak göz devirdi.
"Saat ne be"
"Her kes senin gibi öğlene kadar uyumuyo"
Taklidimi yaptığında güldüm, yataktan kalkarak esnedim.
"Günaydın"
Kafasını salladığında göz devirip odadan çıktım, kendimi dinlenmiş hissediyordum.
Hazırlanıp aşşağı indiğimde yoongi de iniyordu, kollarımı boynuna sarıp beline çıktığımda bacaklarımı tuttu.
"Büyü artık"
"Yoo"
Kafasını sallayarak ilerlediğinde çenemi kafasına dayadım, içeri girdiğimizde bize bakarak güldüler.
Yoongi beni oturtunca geri yaslandım, yanıma oturup uzandı ve bacaklarını üstüme uzattı, göz devirdim, taehyung kafasını salladı.
"Yemekler masada, gidin yiyin"
Kalktık ve mutfağa geçtik, oturduğumuzda yoongi çikolatalı poğaçaları aldı, kaşlarımı çatarak baktım.
"Yah hepsini aldın"
"Yani?"
Gülerek bir tanesini ısırdığında geri yaslandım.
"Onları sevdiğimi biliyorsun"
"Maksat o ya, yeme diye"
Güldüğünde eğilerek kahve bardağını aldım, kaşlarını çattı.
"Ver onu"
"Ben içicem"
"Kahve ye alerjin var salak"
"Maksat o ya, suçu sana atıcam"
"Hoseok hayır"
Bardağı ağızıma götürdüğümde tabağı uzattı.
"Al, baş belası"
Bardağı bırakarak tabağı aldım.
"Teşekkür ederim hyung"
"Bana hyung deme"
Bardağı alırken konuştuğunda kafamı salladım, ona hyung dememden hoşlanmıyordu.
Yemeğimizi yerken telefonu çaldı, baktığında göz devirip kapattı, yeniden çaldığında açarak kulağına götürdü.
"Efendim Cristina"
...."İşim var"
....."Sana mı kaldı işimi iptal etmek"
...."İşim bitince ararım"
Telefonu kapattığında yutkundum ve ona baktım.
"Sevgilin mi?"
"Anlaştığımız şirkt sahibinin kızı, babamlar onunla evlenmemi istiyor"
"Evlenmek mi?"
Kafasını salladığında iştahım kaçmıştı, geri yaslanarak suyu içtim.
"Seviyor musun?"
"Seviyo gibi mi görünüyorum"
Kafamı olumsuzca salladığımda güldü.
"Kalk da dolaşalım, sıkıldım"
"İşlerin?"
"Of hoseok salak mısın? Yoksa numara mı yapıyorsun?"
"Asıl salak sensin"
Kalktık ve salona girdik, yoongi kolunu omuzuma koydu.
"Biz dolaşıcaz"
Namjoon babam bize baktı.
"Yoongi, Cristina seninle buluşmak istiyormuş"
Yoongi sinir ile elini sıktığında elini tuttum.
"Bana söz verdi, lunaparka götürücek baba"
Yoongi kafasını salladığında jin babam güldü.
"Gidin tabi, kardeş bir kadından daha önemli"
Güldüğümde namjoon babam da kafasını salladı.
"Gidin hadi, geç gelmeyin"
Kafamızı salladık, evden çıktığımızda beni kendine çekip şakağımı öptü.
"O kızı mahvedicem, sinirimi bozuyor"
Yanaklarım kızardığında kafamı salladım.
"Babama söylesene istemediğini"
"Söyledim ama 'şirket için gerekli' diyerek red etti"
"Saçmalık"
"Haklısın kızıl pandam"
"Ne pandası lan"
"Pandasın"
Arabanın kapısını açtığında geçtim, kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçti ve çalıştırdı, gülerek geri yaslandım ve varana kadar gözlerimi kapattım.
Geldiğimizde indik, biletleri aldığında içeri geçtik, standlar, eğlenen insanlar, büyük oyuncaklar,çok güzeldi.
Yoongi'ye döndüm.
"Ama gece olmasına daha var"
Gülerek kolumu tutarak kendine çekti beni.
"Gece yine geliriz, biraz dolaş"
Kollarımı beline sardım ve kafamı salladım, ileride olan fotoğraf kabinini gördüğüm de güldüm, geri çekilerek elini tutup kabine götürdüm.
"Fotoğraf çekilelim"
İçeri girdik, bir dolar para yerine koydum, beşden geriye doğru saydığında yoongi göz devirdi.
Onu kendime çekerek güldüm, yoongi de güldüğünde fotoğrafı çekti, bir kaç poz daha değiştirdik, Palorait dolduğunda çıktık, iki çıktıyı da alarak birini uzattım.
"Çok iyi olmuş"
Kafasını salladığında ilerledik, eğlenceli bir gün geçireceğimizi biliyordum.
/