Sarsıldığımda uyandım, kalkarak anlımı ovdum.
"Ne oldu?"
Yoongi' ye baktığımda kaşları çatıldı ve sinir ile konuştu.
"Yastığına bak salak"
Yastığıma baktığımda kan olmuştu ve az bir miktarda değil di, yutkundum.
"Burnum kanamış"
"Bu kadar çok mu, hastaneye gidiyoruz, hazırlan"
"Ama yoon-"
"Hazırlan dedim"
Odadan çıktığında kalktım, banyoya giderek yüzümü yıkadım, bu kadar ilerlediğini düşünmemiştim.
Banyodan çıkarak kıyafetlerimi giyindim, aşşağı inmeden yoongi yanıma geldi, kolumu tuttu.
"İyisin değil mi?"
Gözlerimi kaçırdığımda beni odaya soktu.
"Anlat bana"
"İyiyim, sadece hastaneye gitmek istemiyorum"
Yüzümü elleri arasına aldı ve yanaklarımı okşadı.
"Neden? Korkuyor musun?"
Kafamı salladığımda anlımı öptü.
"Yanında olucam, korkmana gerek yok"
Mavi gözleri yine koyulaştığında kollarımı boynuna sardım, belime sarılarak beni kendine çektiğinde yutkundum.
Burnumuzu sürttü.
"Korkma"
Dudakları yakınımda iken kendimi dizlemem zordu, kafamı salladım ve gözlerimi kaçırdım, güldü.
"Dudaklarım ilgini mi çekti"
"Sus be"
Geri çekilecek iken kolları sıklaştı.
"Öpmek ister misin"
Güldüğünde yüzünü ittim.
"Pis şey, bırak beni"
Yaklaştığında kalbim deli gibi atmaya başladı, dudaklarını dudaklarıma sürttü.
"Ben seni öpmek istiyorum"
"Y-yanlış bu"
"Kime göre yanlış?"
"K-kardeşiz biz yoongi"
"Kardeş? Ne kardeşi hoseok, kan bağımız yok, aramızda hiç bir zaman abi-kardeş bağı olmadı"
Geri çekilirken konuştuğunda yutkundum.
"Namjoon ve jin babam sürekli kardeş olduğumuzu söylüyor, onlara ihanet edemem"
Ellerini sıkarak odadan çıktığında gözlerimde akmak için çırpınan yaşlar yanaklarımı ıslattı.
"Özür dilerim, ben yapamam"
Yatağa oturarak ellerimi yüzüme sardım, bir kaç dakika sonra kalkarak kendimi toparladım ve odadan çıkıp aşşağı indim.
Yoongi kalktığında jin babam bize baktı.
"Nereye?"
"Hastaneye gidicez"
"Neden?"
Endişe ile baktığında konuştum.
"Genel kontrol sadece"
"Yoongi kardeşini yormamaya dikkat et"
"O benim kardeşim değil, şunu demeyi kes artık"
Çıkışarak evden çıktığında namjoon babam da jin babam gibi şaşkınca kaldı, kafamı salladım.
"Görüşürüz"
Kafa salladıklarında evden çıktım ve arabaya geçtim, ilerledik, yutkundum.
"Onlara kızmamalıydın"
Ses çıkartmadığında telefonu çaldı, arayana baktı ve camı açarak telefonu dışarı attı, şaşkınca ona baktım.
"Ne yapıyorsun"
"Ne yapmışım?"
"Telefonu attın"
"Yenisini alırım"
"Yoongi"
Arabayı kenara çektiğinde yutkundum, kemerini açarak bana baktı.
"Ne?"
"Neden attın? Kim aradı ki?"
"O salak kız, oldu mu?"
Kafamı salladığımda üstüme geldi, kalbim sıkışmaya başladı, elini yanağıma koyduğunda yutkundum,dudaklarıma eğildiğinde kafamı çevirdim.
"Nişanlanıcaksın, yapma"
"Öyle bir şey olmayacak"
Koyu mavi gözlerine baktığımda dudaklarını dudaklarıma bastırdı, titreyerek karşılık verdiğimde çenemi tutarak okşadı, titreyen ellerimi yanaklarına koydum.
Geri çekildiğinde yutkundum, gözlerimi açtığımda güldü ve geri yerine oturdu, kafamı eğerek ellerime baktım, çok utanmıştım.
/