Saye de olan gözlerimi yanına gittiği kişilerin üstünde gezdirdim tek tek.
İlk başta gözüm doğum günü kızı Eda'ya ilişti üstündeki toz pembe tütü elbiseyle çok tatlı gözüküyordu. Sınıfta iyi anlaştığım nadir insanlardan biriydi Eda. Çok kusursuz bir güzelliği vardı Eda'nın. Ayrıca minicik oluşu o itiraz etse de onu hem çekici hemde çok tatlı gösteriyordu.Saye yanlarına gidince bakışlar ilk önce onda bir süre sonra da bende toplandı. Benim de bakışlarım o yönde olduğu için mecburen küçük bir tebessüm gönderdip önüme döndüm tekrardan. Toparlanmaya çalışıyordum çevremdeki insanlar için. Güldüm hafifçe 'çevremde ki insanlar puaaahh' Saye ve Suğde için.
Önüme dönüp sodamı içmeye devam ettim. Ne güzel aktivite ama. Evet toparlanmak için kendime bir sözüm vardı ama bir anda yapabileceğim bir şey değidi . Bir anda iki yıllık bir ilişkiyi unutacak değildim. Ama birkaç gün öncesine göre çok daha iyiydim. 'Sudan çıkmış bir balıktan farksız.'Sodamı bitirip Saye'nin de dediği gibi ayıp olmasın diye Edaların yanına doğru adımladım.
"Edacımm" Sesimi duyup bana doğru çevirdi gövdesini. "Ahh birtanem sonunda gelebidin yanımıza " Mahçup gözlerle baktım Edaya "Kusura bakma Edoş biliyorsun olayları .Kafam pek yerinde değil.Senin için geldim ben zaten kafamı toparlayıp geleyim istedim yanına.Modunu düşürmemek için." "Aşk olsun olur mu öyle şey.Takma kafana bunları .İyi ol canım.Hiçkimse senin kadar değerli değil." Uzanıp sarıldım ona."Teşekkür ederim Edoş .İyi ki varsınn iyi ki doğmuşsun." Geri çekilip ellerini yanaklarıma koydu."Oyyy asıl ben teşekkür ederimm.İyi ki geldinn.Hadi gell bizde oturalım."Kolumdan tutup herkesin yanına götürdü beni.Üzerimde bir bakış olduğunu hissettim o an Sayeyi aradı gözlerim. Onun bakışlarını yakalarım sandım ama masanın en ucunda oturuyordu ve yanındaki Suğdeyle muhabbet ediyordu .
Eda'nın elini bacağıma koymasıyla ona çevirdim bakışlarımı."Lidya seni Barışla tanıştırayım ."Hemen çaprazımızda oturan çocuğu işaret ederek."Barış liseden arkadaşım. Barış bu da Lidya üniversiteden arkadaşım."Hafif gülümsedim nezaket amaçlı ve elimi uzattım ."Memnun oldum Barış" Elimi sıkıp o da memnuniyetini dile getirdi.Bir süre göz göze kaldık tanır gibi oldum o an onu .Sordum o yüzden acaba biz önceden karşılaştık mı diye.O da öyle hissetmiş olmalı ki bir süre bakışlarıya taradı yüzümü.Sonra hatırlamış olmalı ki göz bebekleri büyüdü söze atıldı hemen. Evet evet.Geçen gün çarpıştık seninle.Ağlıyordunçok kötü gözüküyordun .Hatta ben bağırdım arkandan 'bari özür dileseydiniz' diye. Hatırladın mı?" Aklıma düşen görüntüyle yüzümü ekşittim cevap vermeden hemen önce."Ah evet hatırladım.Kusura bakma o gün için .Pek iyi şeyler yaşamamıştım öncesinde ."Dudaklarında küçük mahcup bir gülümseme belirdi ."Hiç önemli değil.Zaten halini görünce anladım ben kötü durumda olduğunu"
"Öyle"
"Aaa Lidya biliyor musun Barış de bir kafe açmayı planlıyor." Eda'nın söylediği şey ilgimi çekince tüm odağımı oraya verdim heyecanla ." Yaa öyle mii? Benim de bir cafem var arkadaşımla işletiyoruz." Neşeli halim Eda'nın hoşuna gidince çekip sarıldı bana bende bir öpücük kondurdum yanağına."Oohh böyle ol işte aşkım hep gülümse Neşen daim olsun" Kocaman gülümsedim
Sonra Barış'a döndüm yüzünde bir gülümseme yakaladım onunda."Lidya mimarlık öğrencisi Barış kafenin tüm dekarasyonunu o halleti.Arkadaşı da çok başarılı bir müstakbel aşçı .Bir görsen o kadar güzel bir mekan oldu kii." Barış şaşırmış olmalı ki kaşlarını yukarı doğru yol aldı.Kollarını masanın üstüne koyup hafif bize doğru eğildi ."Öyle mi? Bir gün gelmek çok isterim." Memnuniyetle gülümsedim "Tabiki her zaman beklerim." Sözlerime karşı o da hafifçe kafasını salladı. "Peki sermayeyi nasıl halletiniz iki öğrenci zor olmadı mı?" "Oldu tabii.Benim baba tarafından aldığım bir miktar para vardı .Onun bir kısmını yatırdık iş yerini satın aldık. Mutfak kısmını Rümeysa halletti onunda babası yardımcı oldu.Geri kalanlar içinde esnaf kredisi çektik.Onu da yazın kapattık çok şükür hiç sıkıntımız yok şuan." "Süpermiş.Benimde babam ve amcam haledicek masrafları Kuzenimle açacağız. Bende aşçıyım ama pastane açmayı düşünüyoruz böyle organizasyon falan da olsun istiyoruz. Bizim de bir mimara ihtiyacımız vardı.Bak ayağıma kadar geldii.Bize yardımcı olur musun?" Duyduğum teklifle gülümsedim."Olurum tabiki ama henüz mezun değilim .İsterseniz daha bilgili deneyimli birilerine yaptırabilirsiniz." "Hiç sıkıntı değil eminim Mert de çok sevinecektir buna"
İçten bir şekilde gülümsedim ."Umarımm.Haberleşiriz o zaman .Yardımcı olurum kuzeninde bu teklife sıcak bakarsa."***
Maketin son parçasınıda yapıştırdıktan sonra sandalyede geriye yaslanıp şahesrime baktım.Yarın-aslında bir kaç saat sonra -maket tesliminin son günüydü ve bilin bakalım kimin maketi hala teslim edilmemişti.Yaşadığım şeyler yüzünden aklımdan silinmiş sınıf grubu olmasaydı asla aklıma gelemeyecekti.Neyseki halletmiştim . Sırtımın ağrısıyla kollarımı arkaya doğru genleştirip ağrısını azıcık da olsa geçirmek istedim ama resmen tutulmuştum. Masanın üstündeki telefonuma uzandım saate bakmak için.
05.21
Süper en azından iki saat kadar uyuyabilirdim .Hızla kalktım sandalyeden maketi yaparken dağıttığım masanın üstünü hızla toparlayıp maketimi kuruması için masanın üstünde bıraktım.Uyanınca duş da almayı kafama not ederekk alarmımı kurup yatağa attım kendimi.Üst üste kurduğum alarmlarla zar zor uyanmış duşumu almıştım.Şimdi de Saye'nin hazırladığı üstüne 'yemezsen ölersin' diye not koyduğu sandviçi kemirerek okula gidiyordum. Yan koltuğa koyduğum maketime küçük bir bakış attım .Çok güzel olmuştu be aferrim kızım sana Lidya.Ödevimi teslim edip çıkmıştım okuldan.Bu gün dersim yoktu.Kafeye uğrayacaktım bu gün uzun zamandır ilgilenemiyordum.
Mutfağa girince koşa koşa bebeğimiin yanına gittim . "Rümoşuuuuummm" Bağıra bağıra ona koşan beni gören Rümeysa' nın açtığı kollarının arasına girdim hemenn. "Güzelimmm.Sonunda aşkımm .İyi ki geldinn" "İyi ki Rümoşumm.Ne diyorduk" İkimizde aynı anda kollarımızı "Düştüğümüz yerden daha güçülüüü" birbirimize bakıp sırıtrıkk."Evet Lidyam düştüğümüz yerden daha güçlü .Kurtuldukk yavrumm daha geç öğrenebilirdik bunu çok şükür." Burukça gülümsedim "Öyle ..Neyyseemm neler yapıyosun bakayımm?" Tezgahın üstündeki tepkilere çevirdim başımı menüde olmayan şeyleri görünce şaşkınlıkla Rümeysaya döndüm."Bunlar yeni bebeklerimiz.Menüye eklemeyi düşünüyorum.Numune bunlar bu gün müşterilere ikram ederiz beğeni alırsak menüye ekleyelim diyorum." "Olurr kızz ne bunlar bakayımm" Üstünde yaban mersini ve mısır gevreği parçacıkları olan küçük atıştırmalıklara döndüm tekrar. Bir tanesini attım ağzıma.Ağzıma yayılan mükemmel tadın zevkimi çıkarırken bir yandan Rümeysayı dinliyordum."İçine sos yaptın ekşili ama çok yoğun değil alttan geliyor tat .Böyle küçük yaptım ilk ikram için sonra boyutlarını arttırırız." Merakla taradı yüzümü. "Nasıl olmuş?" "Ayyy Rümeysa delirdin mii efsane bir şey buuu.Sen hazırlığını yap koyarız biz bunu ."Sevinçle doldu gözlerinin içi."Gerçekten mii?" "Tabiki hayatım efsane olmuş ellerine sağlık." "Tamam o zaman ben bunu götüreyim vitrine koyalım." Öpücük atıp heycanla minnoş minnoş çıktı mutfaktan.Bende arkasından nazar duaları okuyup üfledimm. Lazım oluyor yaniii.
Telefonumun sesiyle çantama yöneldim.Eda arıyordu .
"Aloo.Buyrun Ben Lidya Sezen "
kıkırtısını duydum telefon arkasında."Bunu yapmaya ne zaman son vereceksin merakla bekliyorum Lidya." Bende güldüm tepkisine. "Aa tabiki hiçbir zaman." Bıkkınca ofladı konuşmadan öce."Ay neyse neysee biz Barışla senin kafeye geliyoruz kuzeni de gelecek bu dekorasyon işi için konuşacaklarmış sanırım.Senin dersin yok diye ben oradasındır diye düşündüm ama oradasın değil mi?" "Burdayım burdayım bekliyorum o zaman görüşürüz canım ." "Görüşürüüz."Ben ,Rümeysa,Eda ve Barış neredeyse yarım saattir Barış'ın kuzeninin teşrif etmesni bekliyorduk."Valla Lidya ben bayıldım buraya emeğine sağlık .Kusursuz gözüküyor.Ayrıca.." gözlerini bir benim bir Rümeysa'nın üstünde gezdirdi."Tam olarak sizin enerjinizi yansıtıyor." Rümeysa ile birbirimize bakıp gülümsedik. "Evet öyle oldu cidden.Her şey içimize sinsin bir eksiklik kalmasın diye çok çabaladık her şey tam istediğimiz gibi oldu çok şükür." Eda'nın gözleri bizim arkamıza doğru kaydı. "Heh Mert de geldi sonunda." Barış ayağa kalkıp karşıladı onu.Bizde Rümeysayla ek mecbur kafe sahibi olduğumuz için kalktık.Barışla tokalaşıp bize çevirdi başını ."Kusura bakmayın trafik baya yoğundu geciktim o yüzden." Hafif tebessüm edip sorun olmadığını bellirttim ."Hoşgeldin." Eyvallah der gibi kafasını sallayıp ona ayrılan sandalyeye oturdu.O sırada da kafasını kafeye çevirip göz gezdirdi etrafa."Mekan güzelmiş hayırlı olsun."
Hafifçe tebessüm ederek teşekkür ettim . Barış bizi tanıştırmak için
kuzenine yöneldi."Mert kafenin sahipleri bu iki hanımefendi.Rümeysa kafenin aşcısı Lidyayla biraber açmışlar mekanı.Bahsettiğim gibi dekorasyonu tamamen Lidya yapmış .Mimarlık öğrencisi kendisi.Abi ben eminim bu arada geleceğin en ünlü mimarıyla aynı masada oturuyoruuzz." Hafifçe kıkırdadım."Teşekkür ederim ama abartma bencee.Henüz mezun bile olmadım .Okulda çok dişli rakiplerim var piyasayı alt üst edecek insanlar yani."