what the hell are weeeeeeeeeee
☆
"gel bir sarayım, aşkın olayım!"
gryffindor takımı sahaya çıkarken tribünlerdeki insanlar belirli bir ritme uymuş, hep bir ağızdan şarkı söylüyorlardı. gaza gelen gryffindor oyuncuları süpürgelerinin üstünde biraz ısındı. hatta ısınma hareketlerini abartarak tamamladı. slytherin tarafındaysa yoğun bir yuhalama vardı. gryffindor tezahüratlarını bastıramasalar da deniyorlardı. kısacası stadyumda kaos ortamı hakimdi. eh, ne de olsa okul açıldığından beri herkesin beklediği an gelmişti.
gryffindor ve slytherin arasındaki quidditch maçı.
en büyük merak konusu slytherin arayıcısının kim olacağı yönündeydi. kim taehyung'u çoğu kişi uzun süredir görmemişti. zaten jungkook ile anlaşamıyorlardı ancak şu anki durum oldukça absürttü. stadyumda ilk kez böylesine bir kalabalık vardı. quidditchle hiç alakası olmayan cadılar ve büyücüler gryffindor-slytherin, hatta taehyung ve jungkook kavgasına şahit olmayı umarak maçı izlemeye gelmişlerdi.
minho ve hyunjin dışında kimsenin, taehyung ve jungkook'un bir haftadır yarı barışık durumda olduklarından haberi yoktu. yani böyle düşünmeleri elbette ki çok normaldi. bizim iki enayi tarafındaysa işler biraz karmaşıktı. taehyung jungkook ile küs kalamıyordu. hele onu yaralı bir şekilde gördükten sonra ondan tamamiyle uzak durmasına imkan yoktu. yine de onu tamamen affedemiyordu işte. kalbi kırılmıştı. zaten önünde sonunda affedecekti. bunu en başından beri biliyordu ama jungkook'un süründüğünü görmek hoşuna gidiyordu. jungkook'a gelirsek gerçekten tam anlamıyla sürünüyordu. suçlu olduğunu bildiği için taehyung ona ne derse desin susuyordu, en azından susmak için çabalıyordu. sürekli slytherinlinin peşinden koşuyordu. onu mutlu etmeye ve kendini affettirmeye çalışıyordu. buzların erimek üzere olduğunun da farkındaydı. az biraz daha çabalaması gerekiyordu işte.
minho ve hyunjin sıkıntılarını kendi aralarında konuşarak halletmiş, ilişkilerine kaldıkları yerden devam ediyorlardı. işte bu yüzden minho şu an çok zor durumdaydı. bireysel olarak gryffindor vurucusunu tutuyordu. takım olarak kendi takımının kazanmasını istiyordu. daha doğrusu jungkook altın topu yakalarsa sinirden bayılabilirdi. sesi kısılana kadar taehyung'a tezahürat yapacaktı muhtemelen.
bir anda gryffindorluların şarkısını bölen o ses yükseldi.
"ben aşkı kurtarayım derken kalbim elden gidiyor!"
slytherin takımının sahaya çıkmasıyla taraftarlardan yankılanmaya başlayan şarkı başta taehyung olmak üzere tüm takımı gülümsetti.
"yıkılır her gece üzerime dünya,"
tüm takımın sahaya çıkması ve yeşillerin de ısınması üzerine takımlar yerde bir araya geldi. herkes kendi pozisyonundakiyle karşı karşıya durduğundan jungkook ve taehyung birbirlerinin gözlerine tam şu an nefretle bakıyorlardı. ve biliyorlardı ki seneye takım kaptanı olarak kapışacaklardı.