Kaveh's Pov
Alhaitham'ın dağınık yatağını toplarken iç çektim.Bugün acele bir şekilde çıkmıştı.Aslında oldukça derli toplu biriydi zaten.Ne olduğunu bilmiyordum ama muhtemelen önemli bir şeydir diye düşünüyordum.Bir yandan toplamaya devam ederken yatağın altındaki kitap dikkatimi çekmişti.Ne okuduğunu merak etmiyor değildim.Kitabı alıp sayfalarını çevirirken ne kadar eski püskü olduğunu görebiliyordum.İçinde anlamadığım dilde bir şeyler yazıyordu.Muhtemelen bir şey üzerinde çalışıyor olmalıydı.O zaten her zaman okulun zeki ve gözde çocuğu olmuştu.Küçükken bile kitap okumaya ve bir şeyler öğrenmeye çok hevesli görünüyordu.Yanında genelde pek birisi olmazdı.Çoğu zaman tek başınaydı.Giderek onun kişiliğini öğrenmeye başladığımda yalnız kalmayı sevdiğini anlamıştım.Çoğu insanın aksine Alhaitham kendi kendine yetebiliyordu.Onu böyle yapan şey neydi bilmiyordum ancak yine de onunla iletişim kurabiliyordum sonuçta.Diğer insanlar bana onunla konuşmanın zor olduğunu söylemişlerdi hep.Ancak ben pes etmeyip hep onun yanında olmuştum.Ve sonuç olarak da sevgisini kazanmayı başarmıştım.Aslında Alhaitham küçükken oldukça sevimli bir çocuktu.Bir keresinde bağcıklarını bağladığımda bana kaşlarını çatarak bakmıştı.Ama sessizce mırıldanıp teşekkür ettiğini duyabilmiştim.Ne zaman kalemimi kaybetsem bana ödünç veriyordu.Kısacası ne zaman bir şey unutsam ya da zor durumda kalsam bana yardım ediyordu.O dışarıdan soğuk görünse bile aslında bir yerlerde sıcak bir tarafları olduğunu biliyordum.Belki de herkese göstermiyordu.Yalnızca ilgilendiği ve sevgisini kazanmış kişilere gösteriyor olabilirdi.Düşüncelere dalmamla birlikte çalan kapının sesini fark etmem biraz uzun sürmüştü.Kapıyı açtığımda karşımda sinirli bir Alhaitham görmemle gülümsedim.
"Ha,demek geldin.Neden bugün aceleyle çıkmıştın?"
"Hmph,sana hesap vermem gerekmiyor.Ayrıca kapıyı neden bu kadar geç açtın?"
"Bir kez de sinir bozucu olmak yerine sorumu cevaplayamaz mısın?"
"Pekâlâ,önemli bir görüşmem vardı.Ayrıca o benim kitabım mı?"
Kitabı elimden almasıyla birlikte iç çektim.Bu kadar önemli olan neydi ki?Benden bir şey mi saklıyordu?Yani bilmediğim bir şey mi vardı?Bakışlarını kaçırdığında utandığını anlatmıştım.Sanırım görmemem gereken bir şey vardı o yüzden onu çok üstelemedim.
"Her neyse başka bir şey var mı?Geri dönecek misin?"
Kitabı göğsüne bastırdıktan sonra odasına geçip kitabı bir köşeye yerleştirdi.Yatağının üzerine oturduktan sonra bana döndü.
"Hayır gitmeyeceğim.Biraz dinlenmek istiyorum."
Gözlerini kapatıp yatağa uzandığında gülümseyip yanına oturdum.Ardından saçlarını okşarken onun nefes alış verişlerini dinledim.Çok huzurlu görünüyordu.Yorulmuş olmalıydı muhtemelen.Yanağına minik bir öpücük bıraktıktan sonra tam kalkacaktım ki bileğimden tuttuğunu hissetmemle birlikte ona doğru döndüm.Gözlerini tekrardan kapattığında gülümsedim.Demek ki biraz daha kalmamı istiyordu.O zaman ona eşlik edecektim.Arkasına geçip yavaşça beline sarılırken bir yandan da boynuna küçük öpücükler konduruyordum.Hafifçe kıpırdanması ile verdiği tepkiye gülümsedim.Bazen böyle uslu olabiliyordu.Keşke hep böyle olsaydı çünkü sinir bozucu olunca ona katlanamayabiliyordum.Ellerimle saçlarını okşamaya devam ederken çoktan uykuya daldığını anlamıştım.O uyumaya devam ederken ben de gözlerimi kapattım.Ne de olsa onun sırlarını zaten biliyordum.O kitabın içindeki resim de ikimize ait olmalıydı.Eski şeyleri saklaması oldukça hoştu.Bir yandan da farklı dillerde farklı şekillerde yazabiliyordu.Anılarını ve yaptıklarını not tutuyor olmalıydı.Benim hakkımda da ne düşündüğünü bilmek istiyordum.Aslında benim hakkımda ne düşündüğünü az çok tahmin ediyordum.Sanırım ben de çok düşünmemeliydim.Bugünlük bu kadar yeterdi.Gözlerimi kapatıp uykuya dalmak için hazırlanırken kulağına fısıldadım.
"İyi geceler,seni seviyorum."
Bölüm sonu.