🌪️🍷
" Her şeyi zamana bıraktık
Zamanımız var mı bilmeden... ""
Özdemir AsafNe yapacağımı bilmiyordum? Neyin içerisindeydim ben? Bir anda her şey nasıl karışırdı? Hayatım tehlikedeydi... Bu gerçek yüzüme öyle sert çarpmıştı ki kafam gövdemden ayrılmış gibi hissediyordum.
Suçum neydi ki? Hiç tanımadığım , bilmediğim biri resmen bedenimi isteğini yazmıştı. Varlığımdan nasıl haberi olurdu? Aklım almıyordu. Babam elinde ki dosyayı sertçe masaya vurdu. "Bu da değil!" Öyle sinirliydi ki. Dokunsam hepimizi kurşuna dizer diye korkuyordum.
Ama biliyordum . Onun korkusu ben değildim. Bana bir şey olması değildi... Onun umrunda olan ben değildim. Onun umrunda olan şey itibarı ve kendi şirketinin geleceğiydi. Ben onun endişesi hiç olmamıştım ki... Bunun farkındaydım..
Sinem Hanım ellerini koyu kahverengi saçlarından sertçe geçirdi. Yaklaşık bir saat önce gelmişti ve kartı görünce çıldırmıştı. Hayır. Onun endişesi de ben değildim. Kendisinin evin içinde güvende olmadığını bugün görmüştü.
Kahverengi gözlerini babama çevirdi. "Erva seninle şirkete gidecek her gün. Onu sadece yanında iken koruyabilirsin. Ona bir koruma tutalım. Bu kızın sonunda başımıza bela olacağını biliyordum!"
Öfkeli ses tonu ve söyledikleri beni hem üzmüş hemde bir gerçeği daha yüzüme vurmuştu. Eğer tek çocuk olmasaydım asla sahip çıkamayacaklardı değil mi?
Orman yeşili gözlerimi kucağımda ki ellerime değdirdim. Neden annem beni istememişti? Beni bırakırken ne düşünüyordu? Babam güç sahibi olursam onu bulabileceğimi söylemişti.... Demektir ki bakacak imkanı vardı. Sadece istemedi...
Akmayı bir türlü kesmeyen göz yaşlarım yine sessizce yanaklarıma süzüldü. Ne yapmıştım ki ben! Ne suçum vardı! Neden! Ben bunu hak edecek ne yapmıştım?
"Kes ağlamayı!" Sinem Hanımın kızgın sesi kulaklarımda yankılandı. "Senin yüzünden canımız tehlikede! " Sesi nefret doluydu. Kucağımda ki ellerimle yüzümü kapattım.
Canım çok acıyor..
Daha fazla aralarında durmak istemedim. Ellerimi yüzümden çektim. Ayağa kalktım ve yavaş, çökmüş adımlarla üst kata doğru yürümeye başladım.
Çıkmazdaydım. Sanki tüm evrenin yükü sırtıma binmişti. Eziliyordum...
Kendi odama girince ardımdan kapıyı kapatmaya korktum. Ya tekrar gelirse? Odanın ışığını açtım. Her şey normal görünüyordu. Bej rengi kıyafet dolabım bıraktığım gibi kapalıydı. Beyaz, iki gözlü komidinin üst gözü açıktı. İçinden peçete almıştım. Ders çalışma masam hala aynı şekilde duruyordu. Çizim malzemelerim odanın köşesinde ki raflardaydı. Yerindeydi. Lavabonun kapısı kapalıydı. Her şey yerli yerindeydi.
Yatağımın önünde durdu adımlarım. Öne doğru kendimi serbest bıraktım. Saniyeler sonra ağız üstü yatağın üzerinde uzanmıştım. Beynim acıyordu. Tüm saçlarım yatağa dağıldı. Tek dizimi karnıma çektim. Uyku pozisyonu aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVUNMASIZ
Teen Fiction+18 , Şiddet ve kan içerir. Zina üzerine doğmuş bir kız. Günah kadar çekici ve karşıkonulamaz. Erva Akçıl "Ben Erva Akçıl, bir günahın zehiri ve kendi yaşamının yüz karası olan zavvallı bir kızım. " Akçıl ailesinin tek varisi olan Erva on sekiz yaş...