Cruel Summer | Sunki

7

Riki'den

Yine dışarıdaydım.

Zaten geldiğimiz günden beri evde oturduğum bir gün yoktu. Fakat bu sefer arkadaşlarımla değil annemle dışarıdaydım çünkü anneme birden çiçek ekme -daha doğrusu bana ektirme- perileri gelmişti ve ona yardım ediyordum. Aşağıya eğilmekten belimin artık büküleceğini hissettiğimde anneme dönmüştüm ki duyduğum bisiklet zili sesiyle sesin geldiği yöne bakmıştım. Gelen Jake hyungdu.

"Bahçıvan olmaya mı karar verdin Riki? Ve merhaba Gyuri teyze."

"Hoş geldin Jake'cim. Su falan ister misin?"

"Anne ben burda sıcağın altında ölüyorum elin oğluna ver sen suyu anca."

"El dediğin kişi en yakın arkadaşlarımdan. Sus sen eşek. Bekle sen Jake."

Annemin içeri girmesiyle ben de onun oturduğu sandalyeye oturup derin bir nefes almıştım. Jake hyung da gülerek bana bakıyordu.

"Hyung şuan bir şeyler yapmak için mükemmel bir zaman. Ağaçtan ağaca atlamaya çağırsan bile gelirim bak çok ciddiyim."

Hayattan bıkmış bir şekilde söylenmeme iyice gülmüş ve bisikletini sabitleyerek yanıma gelmişti.

"Tam olarak ağaçtan ağaca atlamaya gidiyoruz diyemeyeceğim ama, kiraz toplamaya gidiyoruz Riki'cim."

"Hyung valla şaka yaptım. Ben mutluyum çiçeklerimle."

"Getirdim suyunu yavrum."

Geri gelen annemle beraber ben de toprağın üstüne atmıştım kendimi. Jake hyung da suyu bir çırpıda bitirip bana bakmış ve sırıtarak anneme dönmüştü.

"Çok sağolun Gyuri teyzecim güzel ellerinizle zahmet edip su getirdiğiniz için. Mazuru yoksa çok önemli bir şey rica edebilir miyim?"

Ben nasıl böyle konuştuğuna şaşırırken annem çok hoşuna gitmiş bir şekilde dinliyordu.

"Tabii canım."

"Hayoung teyzelerin kiraz bahçesi var biliyorsundur sen de. Biz hepimiz toplamaya gideceğiz ama Riki'nin boyu da uzun biliyorsun. Riki bizimle gelebilir mi?"

Yavru köpekler gibi anneme bakıyordu it. Annem de böyle şeylere çabuk kanan birisi olduğu için göndereceğinden çok emindim.

"Gidebilir tabii ki."

"TEŞEKKÜR EDERİM. Riki şimdilik benim bisikletimin arkasına gel. Sunoo zaten tek süremiyor onun bisikletini alırsınız ikiniz."

Zar zor kalkıp üstümdeki tulumu çıkartmıştım. Anneme son bir bakış atmayı denesem de annemin hiçbir şey söylemeden azarlayan gülümsemesiyle beraber Jake hyungun bisikletine binmiştim. Üstüme tulum giydiğim için kıyafetlerim kirlenmemişti iyi ki. Bir daha üstümü değiştirmek için eve giremezdim.

Jake hyung bisikletinin zillerini çalarak anneme selam vermiş ve sürmeye başlamıştı. Kısa bir süre sonra Heeseung hyungun evinin önüne gelmiştik. Diğerleri her zamanki gibi çoktan gelmişti.

"Kurtarıcım geldi sonunda. Bunlar dalga geçiyor benimle ya."

Sunoo bize bakarak mızmızlandığında Jake hyung da bisikleti durdurmuştu.

"Şu çocuğu kolu yüzünden zorbaladığınızda kendimi kötü hissediyorum. Ama ben zorbalayabilirim çünkü benim yüzümden kırıldı. Ağla Sunoo."

Sunghoon hyung da Sunoo'yla uğraşmaya başlayınca Sunoo "gördünüz mü?" der gibi bakmaya başlamıştı. Onum bu hâline gülmüştük hepimiz.

"Riki sürecek Sunoo'nun bisikletini. Değil mi Riki?"