. Multide Bora var.
Düşüncesiz insanlar ve düşüncesizlik üzerine kurdukları hayatları diye geçirdi içinden Rüya.Bora'nın şirketine giderken yolda mendil satan bir çocuk görmüştü ve çok sinirlenmişti.Kim bilir annesi babası nasıl izin vermişti ve ya anne babası var mıydı ki? Bu düşünceler içinde şirkete vardı.Gelirken pastaneden pasta almayı da ihmal etmemişti Bora meyveli pastayı çok severdi.Bora'ya meyveli kendisine de çikolatalı pasta almıştı bu yüzden.
Şirketin merdivenlerinden çıkarken korumalardan birisi kolundan tutmuş ve" Rüya hanım Bora bey her ne olursa olsun yanına kimseyi almamamızı söyledi çok önemli bir meseleyi halletmesi gerekiyormus".Rüya "Yine mi toplantı" dediğinde adamın beti benzi atmış gibiydi sanki..sanki bir şeyler saklıyordu.Rüya aldırmadı buna bir kağıt kalem istedi ve Bora'ya İzmir'e gideceğine ve orada bulunduğu süre boyunca kendine yeni bir hat alıp eski hattını kapatacağına İstanbul'da bulunan herkesle irtibatı bir süreliğine keseceğine dair bir mektup yazıp güvenliğe verdi ve ayrılacağı sırada Bora'yı gördü hayatım işim var hemen gidiyorum diyip Rüya'nın yanağın aküçük bir öpücük kondurup hızla merdivenleri çıkmaya başladı Bora.
Rüya Bora'yı düşünerek arabasına bindi bir cafenin önünde durdu ve orda bir kahve içip internetten biletini yarın için aldı.Cafeden çıktığında hava kararmaya bile başlamıştı ama yanında kıyafet olmadığına göre alış-verişe çıkması gerekiyordu.AVM de yaklasik 4 saat dolasti ve gece gidecekleri barları veya denize giderken giyeceği bikiniye kadar her şeyi hesaba katarak bir sürü kıyafet ve bunları koyacağı iki büyük bi küçük valiz alıp kalacağı otele gitti.
Sabah çok yorgun uyanmıştı çünkü valiz hazırlamak bayağı uzun sürmüştü.Aldığı kıyafetleri valizlere sığdıramamakta cabası...Yorgun bir şekilde valizlerini alıp arabasına bindi ve havaalanına gitmek üzere otelden ayrıldi.
"Hay aksi" diye söylendi Rüya yolda acayip trafik vardı.Ve onun havaalanına yarım saate kadar yetişmesi gerekiyordu.Her 30 saniyede bir kornaya basarak yavaş yavaş ilerleyerek zor da olsa havaalanına gitti tam zamanında yetişmişti.Uçaga bindi ve uçak hareket etmeden hemen annesi güvende olduğuna dair bir mesaj attı ne de olsa tüm emniyet birimlerini ayağa kaldırmayı istemezdi.Hem güvende olduğunu bilmek en doğal haklarıydı.Annesine attığı mesajdan sonra hattını değiştirip yeni hattını taktı İstanbul'da ki kimseyle görüşmek istemiyordu simdilik.Zaten Serra'yla dün konuşmuştu onlara geleceğinden haberi vardı.Annesi Nermin teyze zaten Rüya'yı kızı gibi severdi.Onun için Serra neyse Rüya'da oydu.O yüzden Rüya'nın annesine hiçbir şey soylememeyi kabul etmişti.
Uçak havalanınca telefonunuzu kapatın uyarısını yaptı hostes Rüya oldum olası o saçma uyarıları dinlemezdi.Bir telefon açık diye koca uçağın düşmesi kadar
saçma bir şey söz konusu olamazdı.Kulaklıklarını takıp müzik açmasının ardından etrafa göz gezdirdiği sırada yanındaki yaşlı teyzenin farkına vardı.Şimdi yol boyu bana bir şeyler sormaz inşallah diye aklından geçirdiği sırada teyze ard arda sorular yağdırmaya başlamıştı bile Rüya bir yandan sorulara cevap vermeye çalışıyor bir yandan da açmayacaktim şom ağzımı diye kendine söyleniyordu.-Adın ne hanım kızım?
-Rüya efendim?
-Hımm pek güzelmiş kaç yaşındasın? Okuyor musun?
-Evet okuyorum.19 yaşındayım.
-Anladımm çocuğum.Annen baban ne iş yapar oturduğunuz ev kendimizin mi kira mı?
-"Annem avukat babam aile Şirketimizi yönetiyor.Evimiz kendimizin annenin de babamın da arabası var ben özel Erman kolejije gidiyorum evimiz iki katlı bir villa dedemden miras olarak kaldı.Ayakkabı numaram 37, boyum 1.71 61 kiloyum iki burun deliğim,2 gözüm,2 kulağım var."
Rüya yaşlı teyzenin sorabileceği bütün olası soruları cevaplamışlığın verdiğin etkiyle gayet mutlu bir şekilde gülümsüyordu.Kadınsa şaşırmıştı sen nesin insan mı ha yavrum? der gibi Rüya'ya bakıyordu.
Rüya yolculuğun geri kalanı boyunca hep uyumuş geldiklerinde onu yanında ki yaşlı teyze uyandırmıştı ama kadın uayndırdığında hiç te hoşnut bir yüz ifadesi içinde değildi tam tersi hayattan bezmiş gibi bir hali vardı.Rüya soran gözlerle kadına baktı.Teyze "Ayyy yavrum sen de amma Uykucu çıktın baksana herkes çıktı gitti valla" diye sitem etti Rüya "tesekkurler teyze teşekkürler"diyerek yaşlı kadını atlatıp valizini almak için uçaktan indi.Ve boynuna birinin yapışmasıyla donakladı.Boyununa ahtopot gibi sarılan tabiki de Serra'dan başkası değildi.Uzun uzun sarıldılar .Rüya Serra'nın omzuna gömdüğü kafasını kaldırdığı sırada gördüğü şeyle şok oldu.O Nermin teyzenin yanında duran çocuk.Nasıl olur??