''Love is just a history that they may prove.''
Şaşkınlıkla ayna karşısında kendime bakıyordum..
Bu nasıl olabilirdi? Elimi soluk beyaz yanağa koyup derin bir nefes aldım.
Bu benim esmer tenim değildi, göz bebeklerim titrerken bir kaç adım geriye gittim. Aynadaki kişi ben değildim, oh hayır bu benim bedenim değildi..
Soluk, kar tanesi gibi beyaz bir ten, çıt kırıldım bir vücut. Bir erkek bedenine kıyasla minik kalan omuzlar. Korkuyla geriye adımladım.
''Hayır, hayır olamaz..'' kendi kendime mırıldanıp bakışlarımı yabancı odada hızla gezdirdim, bu bir rüya olmalıydı! Kesinlikle bir rüyaydı.
Gözlerimi kapatıp geri açtığımda, kendi vücudumda kendi bedenimde olacaktım. Yere çöküp gözlerimi sıkıca yumdum ve bir süre bekleyip gözlerimi geri araladım ama beni karşılayan şey duvarıma asılı olan Pamir Bozkır posteri yerine daha yeni kendime baktığım aynaydı..
Çömeldiğim yere oturup bir süre aynada ki görüntüye baktım.. Neden? Bu bir rüya değil miydi? Neden gözlerimi kapatıp açtığımda uyanmamıştım?
Ahh aptal! Bir göz yumup açmakla uyanılır mı! Oturduğum yerden kalkıp düzenli sadece renklerle dizilmiş oda da bakışlarımı gezdirdim, gözüme ilişen çalışma masasıyla oraya doğru ilerledim.
Benim çalışma masama kıyasla bu masa düzenliydi, iki katlı şeffaf bir kitap koyma kutusuna dizilmiş düzenli kitaplar hemen onun yanında a4 kağıtları için alınmış bir diğer şeffaf kutu gibi klasik öğrenci çalışma masasıydı.
Kalem kutusunda bir tane tükenmez kalem aldım, kapağını çıkarıp masanın üstüne bıraktım. Bunun bir rüya olduğuna emindim, rüya olmak zorunda!
Elimde ki kalemi bir saniye dahi düşünmeden hızla koluma sapladım, kalemin ucu sert bir şekilde koluma değdiğinde acıyla inledim. Kalem elimden masaya düşerken korkuyla minik bir nokta çıkmış olan koluma baktım..
Hissettiğim tabii ki büyük bir acı değildi, bir tükenmez kalemin acısı çok olmazdı ama asıl sorun acı çekmiş olmamdı. Bu bir rüya değil miydi?
Bana ait olmayan bir beden.. Ben anlamıyorum, bu nasıl olmuş olabilir?
Nasıl bir romanın içinde ki karakterin bedenine sahip olabilirim?! Özellikle de yirminci yaş gününde ölecek olan önemsiz bir yan karakterin bedeninde!
Korkunun verdiği güçsüzlükle olduğum yere çöktüm, ellerimi titreyen bedenime sardım. Ben öldüm mü?
Nasıl olabilir ki bu? Hiçbir sağlık sorunum yoktu, sağlıklı bir vücudum vardı. Düzenli spor yapar, sağlıklı beslenirdim, ben gerçekten hiçbir şey anlamıyorum.. Bu bedene nasıl girdim? Gerçek bedenime ne oldu? Ya bu bedenin sahibine ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz zambağa sarılı kırmızı lekeler' bxb
Teen FictionBütün hikaye nasıl mı başladı? Bu uzun bir hikaye aslında ama sanırım kısaca bütün her şey reenkarnasyon olmamla başladı.. Çılgınca değil mi? Ah kesinlikle öyle.. ------ BxB Romantizim