~3.BÖLÜM~

328 9 14
                                    

En uzun gecelerin bile sabahı vardır ama o gece sanki hiç sabah olmayacak gibiydi...

"Dalga geçmiyorum bak bu numara benim" dedi ve elindeki 145. Oda yazılı kağıdı gösterdi "ama nasıl ya resmen kabus gibi" diye söylenmeye başlarken bir yandan valizimi içeri çekeliyordum mattheo ise sırıttı ve "ben duşa giriyorum sakın içeri girme"
"banane be neden giriştim" dediğimde dalga geçmeye başladı "kaslı vücüdumu görmeni istemiyorum".
Salak bu çocuk. "aman çok meraklıydım senin kaslı vücuduna defol git bende gireceğim daha" daha fazla konuşmadı ve bir iki tane kıyafet alıp banyoya girdi. Bende eşyalarımı yerleştirmeye başladım önce kıyafetlerimi kendi tarafımdaki dolaba yerleştirdim hemen cam tarafını kapmış zaten gıcık. Kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra bavulun dibinde makyaj ve bakım malzemelerim birde kitaplarım kalmıştı kitap okumayı normalde sevmezdim ama çok sevdiğim ve Bayaa sürükleyen bir iki roman serisi vardı ve onları nereye gitsem götürürdüm çünkü bir zarar geldiğinde katil olabilecek dereceye dahil gelebiliyordum. Tam istediğim gibi odada bir makyaj masası vardı. Normalde öğrenci odalarına böyle şeyler koymazlardı ama soylu bir ailenin çocuğu olmak şımartılmak ve istediğin herşeye sahip olmak anlamına geliyordu. Malfoy olmanın tek iyi yanı olabilir.
Yerleşmem bittiği sırada mattheo banyodan çıktı bende onunla hiç konuşmadan kıyafetlerimi aldım
duşa girdim sıcak su gerçekten iyi gelmişti bütün yorgunluğumu aldı resmen çıktıktan sonra hemen kıyafetlerimi giydim ve saçlarımı taradım kendisi kurusun diye ıslak bırakıp banyodan çıktım. Bağdaj kurup yatağımın üstün oturdum ve kitap okumaya başladım o sırada odanın kapısı çalındı kapıya ben daha yakın olduğum için kalkıp kapıyı açtım. Gelen dracoydu " ne oldu bu saate" dediğimde güldü "saat daha dokuz minik bilekliğin bende kalmış be sürekli titriyor al şunu"
Yü ifadesi gerçekten bunda bıktığını belli ediyordu " sevgilin ölüyor galiba o kadar mesaj var ki" göz devirdim ve "çok konuşma sarı kafa senin sevgilini de görüyoruz" dedim ve kapıyı suratına kapattım "benim sevgilim gayet güzel birkere" diye bağırdı bende "evet sadece aptal bir sürtğk" dedim ve yatağımın üstüne geri döndüm bilekliği koluma taktım ve mesajları açmaya başladım
"odana yerleştin mi"
" oda numaran kaç seni şimdiden özledim"
"lavinia gerçekten kötü birşey mi yaptım neden böylesin"
"bak hala cevap vermiyorsun güzelim seni kıracak birşey mi oldu"
"odanı da bilmiyorum ki yanına gelicem"
Ve birsürü mesaj daha vardı
"yorgunum uyumak istiyorum yarın konuşuruz iyi geceler" bu mesajı bıraktım yatağıma girip uyumaya başladım

"hadi lan kalk yemeğe geç kalıcaz" diyip beni sirkeleyen gerizekalının kim olduğunu öğrenmek için kalktığımda pansy gördüm ve yastığı kafasına fırlattım "ah yavaş o saçla kaç saat uğraştım ben düzleşsim diye anlamazsın sen" dedi sinirli bir şekilde " ben neden anlamazmışım"
Diye sordum "saçların doğal kıvırcık da o yüzden cidden sen nasıl böyle çıktın kızım" gerçekten aileme hiç benzemiyordum koyu kahverengi dalgalı saçlarımın arasında bir iki tutam beyaz vardı kahverengi gözlerim ve soluk beyaz tenimle aileme hiç benzemiyordum annem ve babamın sakinliğini aksine oldukça kavgacı zorba ve sinirli biriydim yani beni tanımazsanız bir malfoy olduğuma inanmak biraz zor olabilirdi "ne biliyim ben istisnayım işte" etrafıma baktığımda odada kimse yoktu. Pansy beni kolumdan tuttu ve banyoya sürükledi "hemen yüzünü yıka makyajını yap bende kıyafetlerini hazırlayayım" gerçekten bazen annem gibi davranıyordu yüzümü yıkadım ve basit bir makyaj yaptım banyodan çıktığımda pansy elinde kıyafetlerimle beni bekliyordu hemen kıyafetlerimi giyindim ve aşağı indik hala cedricle karşılaşmamış olmam garipti yemek salonuna girdiğimizde hemen yanıma geldi ve sarıldı sonra yüzümü avucunun içine aldı ve "noldu benim güzelime neden böyle davranıyorsun bana" "nasıl davranıyormuşum" dediğimde ellerini yüzümden çekti ve "soğuksun lavinia birşey olmuş belli ama bana anlatmazsan hiçbirşey yapamam" hala sorunun kendinde olduğunu farkında değildi "bana soğuk davranan sensin ced böyle olmam gayet normal" dediğimde kaşları çatılmıştı "ben sana soğuk davranmıyorum ki nerden çıktı bu". Sarıldım ve "o kadar yorgun hissediyorum ki şuan konuşmak istemiyorum bu konuyu" gülümsedi ve beni elimden tutup hufflepuff masasına götürdü "benim kuzum ilgisiz kalmış belli" dedi "ne alaka ya sevgilimi özlemiş olamaz mıyım" masadaki yemekleri tabağıma doldurmaya başladı "ya ben onların hepsini yiyemem yeter" "yetmez yersin". "yiyemem cidden" dediğimde yemekleri ağzıma tıkıştırıyordu. Omzumdaki el ile arkama döndüm "eziklerle takılmaktan ne zaman vazgeçiceksin kardeşim" tabikide draco yine uğraşmayı seviyordu "draco saçmalama istersen". "bence kendine bir baktır bir malfoyun bulanıklara bu kadar düşkün olması garip" dedi ve beni kolumdan tutup kaldırdı tam slytherin masasına doğru götürüyordu ki cedric dracoya durdurup yumruk attı draco kendini toparlayıp cedric e bir yumruk attığında cedric yere düşmüştü tam onun yerden kalktığı sırada mattheo ve Tom salona girdi "ne oluyor" diye bağırdı Tom "birşey yok Tom ayır şunları" dediğimde çoktan birbirlerine girmişlerdi Tom dracoyu uzaklaştırdı mattheo da cedric i tutup geri doğru çekti ve kulağıma birşeyler fısıldadı cedric bu sefer dönüp mattheoya "öldürürüm lan seni" diye bağırdı mattheo ise sadece uzaklaştı o sırada zaten prefösörler geldi ve herkes kendi masasına geçti dracoya baktığımda kaşı patlamıştı ama cedric daha kötü bir haldeydi dracoyu kaldırıp revire götürdüm o sırada astoria da peşimizden geldi. "lavinia sen bırak canım ben yaparım" dedi "gerek yok" "hadi ısrar etme bana ver şunları bak sevgilin geldi git onunla ilgilen" dedi bu kız bir gün elimde kalacaktı draco bununla nasıl sevgili hala anlamıyordum batikon pamuk ve yara bandı aldın sonra cedric in yanına gittim dudağı ve kaşı patlamıştı ve yüzü çizikti
Pamuğa batikon döktüm ve yavaşça sürmeye başladım "bana kızgın mısın" diye sordu "salaksın neden abimle kavga ediyorsun ki sal işte" "seni öyle tutup götüremezdi" dediğinde pansumanı bitmişti bende eşyaları bıraktım ve draconun yanına gittim.

Enemies Or Lovers ♧~MATTHEO RİDDLE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin