Bir çanak vardı eski
Bir anlamdı kendince
Anlatır anlatırdı
Zamana bir tanıktıBirçoklarmış bir zaman
Ortakları ayrılmış
Kimi kırılmış yanmış
Kimi düşmüş çatlamış
Kalmış sonunda kendi
Ortakları yitince
Solmuş sararmış rengi
Ne kadarsa o önce
Ve bir de nasıldıysa
Özenle anlatırdı
O kadar ballanırdı
Gözleri sulanırdı
Bir buruk sallanırdı
Görüntü değerinceAlayı kaldırırdı
Olgundu isteyince
Ama ne var ağırdı
Direnirdi yerince
Birisi bağırınca
Öylesine sağırdı
İçine kapanırdı
Yakınına gelince
Bir de palazlanırdı
Uzaktan sevilinceBir kırlık bir bağ vardı
O yıl çoştu gönendi
Bambaşka ürün verdi
Pazara malı indi
Kasaba pazarında
Koşuldu yarışıldı
Bir anda kapışıldı
Alan satan övündü
Alamayan dövündü
Bulamayan ağladı
Yeni ürün patladıÇanak daldı bir süre
Bir anı evrenince
Yavaşça ince ince
Yanına sokuldular
Yolunca yordamınca
Boşluğunu buldular
Yeni ürün koydular
Yeni ürün dolunca
Eski çanak çatladı
Bir adı kaldı bunca.