Nasıl da hiç sezdirmeden birikişmiş yanyan’larca
Kalem kalıntılarından, bozuk çakmaklara kadar,
Oyuncak parçalarından / bir sürü şey / kutularca,
Hangi kapının olduğu unutulmuş anahtarlar.Unutulmuş, anılmamış, bu unuttum’lar, anım’lar,
Onlar da mı uçuşurlar bütün bunlar atılınca.
Artık uyansalar bile bana uzanamaz onlar,
Dağıtınca, toplayınca, yerimize alışınca.Zamanında olmalıydı, atılımlar, katılımlar,
Ne ben onları anlarım, ne de onlar beni anlar;
Bir bütünmüş yarımlaşmış karşısından bakılınca.Bir düğme, ki iliği yok, sökülmüş bırakılınca,
Sedef bir çakıymış ama, kırık ucu paslanınca;
Camları kırık gözlükler hangi gözlerle bakarlar.
