21 bölüm

1.1K 65 5
                                    

Boran'a bakarak senden bir şey isteyebilir miyim dediğimde bana bakıp ne istediğine bağlı dediğinde beni annemgile bırakır mısın Sultan yengemi çok özledim dediğinde bana başını sallayarak onay verdi annemgilin konağına doğru yola çıktık konağa vardığımızda kapıda durduğunda onunla vedalaşarak arabadan çıkıp konağa girer girmez Sultan yengemle Miran abimin tartıştığını görünce onlara gülerek yaklaştığımda ikisi çok tatlı bir şekilde tartışıyorlardı ikisine bakarak hayırdır derdiniz ne dediğinde Sultan yengem bana bakıp bu adam beni çıldırtacak neymiş efendim benim kızım doğduğunda babaya daha çok düşkün olacakmış anneyi fazla sevmeyecekmiş çünkü canerler Taner bana çok düşkün olduğu için kızım babasına düşkün olacakmış öyle diyor Miran Ağa.

Dediğinde kıkırtılı bir şekilde gülerek elimi Miran abimin omuzuna atıp maalesef yengeciğim bu konuda abime destek veriyorum çünkü kızlar babaya erkek çocuk anneye düşkün olurmuş dediğimde bana bakarak sen de mi onunla Birlik oldu deyip elini beline koyup arkasını bize dönerek gittiğinde Miran abim hızlı bir şekilde davranıp arkasında yetişiyor elini karnının üstüne koyup arkadan sultan'a sarıldığında çok hoşuma gitmişti onların bu tartışmaları bazen ağabeyimle Suna yukarıdan aşağı doğru indiğinde Suna hamile olduğu için abim sürekli evde kalıyordu son günleriydi.

Zümra artık neredeyse her gün buradaydı bir tek aileye Hasret Kalan bendim hüzünle hepsine bakarak siz her gün yanı yanasınız ama ben burada değilim dediğinde Miran abim elini Sultan'ın boynuna sararak kendine doğru çekip istiyorsanız sultanı her gün alıp seni ziyarete gelirim dediğinde tebessümle ikisine baktım bir yandan düşünmeye başladım Sultan yengem buraya ilk geldiğinde neler neler çekmişti şimdi ise peşinde deli divane olmuş bir Miran Ağa vardı.

Zümra Ali enişte ile birlikte sofraya oturduğunda Ali enişte eline aldı ballı ekmeği zümreye uzattığında şaşkın bir şekilde onlara bakmıştım ben boran'la daha yeni yeni birbirimizi olmuşken bunlar bayağı bir mutluluğun aşamasına geçmişlerdi bazen insanlar konuşurken şöyle derler insan ilk evlendiğinde cicim ayları Yaşar derler oysa ki bizimki hep öyle değil çok tersten başlıyordu Miran abim çatal kaşığın ucuna kattığı peyniri Sultan yengemin ağzına koyduğunda Sultan yenge gülerek ona bakıp önce bence çocukları duyur dediğinde caner'le Taner ikisi sofrada oturmuş bir şekilde birbirine bakarak gülmeye başladılar biz kendimiz yemeyi biliyoruz zaten kimsenin bizi duyurmasına gerek yok dediğinde hepimiz onlara bakıp gülmeye başladık.

Taner caner'e bakıp onun sevgilisi bile var Nasıl yemek yemeyi bilmez ki dediğinde hep Miran abimin ağzındaki ekmek boğazına kaçtığında öksürmeye başladı Sultan yengem hızla ayağa kalkıp sırtına eliyle vurup bir bardak su verdiğinde korkma korkma daha şimdi evlenmezler küçük onlar sadece babaları gibi kalbi küçükken atmaya başlıyorlar da o yüzden aşık olduğunu zannediyorlar daha çok aşık olacaklar onlar deyince Caner oradan ayağa kalkarak hiç kimseyi sevmeyeceğim sadece zümre yengemin kızını seveceğim dediğinde hepimiz ağzı açık bir şekilde onlara baktık zümra'nın kızı gelip taner'in yanına oturup ben de onu seviyorum dediğinde kendi diliyle konuştuğunda hepimiz daha çok gülmeye başladık.

Barzan abim kızını alıp kucağına koyarak kusura bakmayın ikinci bir Miran vakası yaşayacak durumda değilim kızım Sultan kadar güçlü değildir dediğinde Miran abin bozulmuş bir şekilde elini Sultan yengemin omuzuna koyarak şaka yapıyor canım öyle bir şey yok biz çok güzel anlaşıyoruz değil mi karıcığım dediğinde hepimiz ikisine bakıp gülmeye başladık halbuki Sultan zalım neler geçirdi bu evde duaların dili olsa da konuşsaydı.

İki ağabeyim yemeğini yedikten sonra eşleri ile vedalaşıp avludan çıkıp gittiğinde Sultan yengemle Suna yanıma oturup konuşmaya başladık Zümra ayağını sehpaya uzatıp elindeki karpuz dilimini yemeye başladığında Suna zümra'ya bakıp bu her gün akşama kadar yemek yiyor bu gidişle çatlayacak dediğinde Zümra dudağını bükerek Sultan yengeme bakıp konuşmaya başladı bu bana görümcelik yapıyor yemin ederim dediğinde.

Sultan yengem elini zümra'nın omuzuna koyup ona bakarak yesin benim güzel küçük yengem karışmayın ona dediğinde Zümra elini göğsünde oh derecesine gibi çekip tekrar karpuzunu yemeye başladı hepsi bana bakarak daha sen de çocuk yok mu dediğinde utanmış bir şekilde başımı yere eğildiğimde Sultan yengem benimle yaşadığımı gayet iyi bildiği için elini omzuma koyup güç vericisine onlara bakarak daha çok erken böyle şeyleri sorup kızı sıkıntıya sokmayın dedikten sonra bana bakarak gel gidelim güzel bir kahve yapalım dediğinde onunla birlikte aşağı indiğimiz zaman mutfağa direk geçip Sultan yengem mutfak kapısını kapattıktan sonra yönünü bana çevirerek elini omuzuma koyup şimdi konuş.


Halen Boran Ağa ile eskisi gibi misin dediğinde başımı iki yana sallayarak hayır Rabbim gönlünce her şey sana versin dilerim Allah'tan hiçbir zaman mutsuz olmazsın senin adına çok sevindim dedikten sonra bana sımsıkı saralarak dudaklarını yanağıma bastırıp kendini geri çektikten sonra şimdi kahvemizi yapabiliriz gönül rahatlığıyla.

Kahvemizi yapıp yukarı çıktığımızda Suna ile zümre halen tartışıyorlardı bir yandan zümre yiyordu bir yanda Suna yiyordu ikisi de şişmişti davul gibi olmuştu ama birbirlerinden tartışmaktan da geri koymuyorlardı kendilerine kahvemizi de içtikten sonra derin bir sohbete dalmışken telefonumun çalması ile elime alıp baktığımda borandı hazırlan seni biraz sonra almaya geleceğim dediğinde biraz daha kalsam olmaz mı dediğimde hayır ben karımı çok özledim onu gelip alacağım dedikten sonra kızlara bakarak maalesef bizimki beni gelip alacak dediğinde Sultan yengem boynunu bükerek keşke bu gece burada kalsaydın dediğinde omuzumu düşürüp maalesef.

Dediğinde ben üzülmeyeyim diye Sultan yengem bana bakarak olsun be güzelim bu kadarı da bize yeter hatırla ben ilk dönemlerde bir yıla yakın babamgile gitmemiştim en azından sen haftada bir kere de olsa gelip gidebiliyorsun dediğinde gözlerim dolu bir şekilde Sultan yengeme baktım doğru söylüyordu zümre her gün onunla ilgili bana bilgi veriyordu ne çektiğini gayet iyi biliyordum.

Bizler daha konuşurken kapının açılmasıyla bora'nın geldiğini görünce direkt onlarla vedalaşıp aşağı doğru indiğimde Sultan yengem benimle birlikte inmişti kapının tam eşliğine geldiğimde bana sımsıkı sarılarak kulağıma doğru fısıldadı bu adam sana söylemiştim senin aşkından deli divane olmuş dediğinde kıkırdılı bir şekilde gülerek onun yanağından öpüp kendimi geri çektiğimde Boran elimi tutup beraber arabaya doğru bindiğimizde Boran bana bakarak Sultan sana ne dedi de sen o kadar güldün.

Dediğinde kahkaha ile onun yüzüne bakıp söylersen kızarsın dediğim zaman başına iki yana sallayarak hayır kızmayacağım sen yeter ki söyle ona bakarak yengem senin benim aşkımdan deli divane olduğunu söyledi üstelik bu ilk değil geçen sefer oraya gittiğimizde de aynı şeyi söyledi dediğinde Boran bana bakarak senin bu yengen var ya yemin ederim hemen her şeyi anlıyor çünkü doğru söylüyor geçen sefer oraya gittiğimizde Miran abin seni orada kalmanı çok istedi ama ben izin vermedim çünkü karımla Bir gün de olsa aileye kalmak istemiyordum.

Boran'la birlikte eve döndüğümüzde herkes avlu'da oturmuş akşam yemeğini yemek üzereydi avludan girer girmez kayınvalidem bizlere bakarak önümüzdeki hafta Şerife teyzenin evine gideceğiz dilber'in düğünü var dediğinde derin bir nefes çektim demek ki artık evlenecek ve biz ondan kurtulacağız diye içimden geçirdim oran annesine bakarak biz gelmesek olmaz mı annesi hayır ikinizin de orada olması gerekiyor maalesef ne kadar gelin olarak kabul etme sen de bunu da yanımızda götürmek zorundayız.

Ne kadar sinirlensem de artık ona cevap vermek istemiyordum sonuç olarak o benim büyüğüm ve kayınvalidemde saygımı korumak zorundaydı boranla birlikte yukarı çıkıp üzerimi değiştirmek üzereyken Boran benim üstümdeki tişörtün olmadığını görünce hızlı bir şekilde davranarak gelip bana sımsıkı sarıldığında sırtımı duvara yaslayıp elini iki yanımda duvarın üstüne koyup gözlerimin içine bakıp acaba seninle yaramazlık mı yapsak...



Bunlar çok mu hızlı ilerliyor yoksa okuyucuların dediği gibi zaman çok mu kısa her şeyin anını yaşamak daha güzel mi diyelim ve mutluluklarına mutluluk katalım.

İyi okumalar

BERİVAN'IN İMKANSIZI (KARA PEÇE 2) +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin