Derin nefes alıp verdikten sonra yüzüne bakarak lütfen aşağıda yemek yeniliyor ve bizim de inmemiz gerekiyor dediğinde elini çıplak belime koyup kendine doğru çekerek açıkta kalan göğüs kısmına öpücük kondurduktan sonra kendini geri çekip o zaman çabuk giyin yoksa bu karşında gördüğün adam hiç de uslu durmayacak dediğinde kahkaha atarak elime aldım tişörtü direk üstüme geçirip ona bakıp bak kapattım artık bu adam rahat durabilir.
Onunla birlikte aşağı inip akşam yemeği için onlara eşlik etmiştik biten yemeğin ardında yukarı çıkıp boranla birlikte kendi odamızda film seyredecektik hem de romantik film.
O laptonu ayarlarken ben aşağı inip büyük bir kap içerisinde Mısır patlatıp geri yukarı çıktığımda lapton'u kurmuş yatağın üzerine koymuştu ikimiz birlikte yan yana oturup hem mısır yiyorduk hem de filmi seyrediyorduk film başladığı gibi romantikti.
Bunu bilerek yaptığını gayet iyi biliyordum ilerleyen dakikalar boyunca mısırımız bittikten sonra kabı kenara bırakıp ona biraz daha yaklaştım filmdeki kadın kırmızı gecelik giyip kırmızı güllerin üzerine basarak adama doğru geldiğinde onların dudakları buluştuğu anda Boran bu kadarı yeterli diyerek leptonu kapatıp kenara bırakarak onlar sevişirken ben burada kalıp film seyredecek değilim herhalde dedikten sonra elini hızla belimin üzerine koyup kendine doğru daha bastırarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Biraz kendimi geri çektikten sonra ama izleseydik dediğimde başını iki yana sallayarak hayır biz film çevirelim bence baş karakterlere ikimiz oynayalım deyince elimi yanağın üstüne koyup kıkırdılı bir ses çıkartarak cilveli bir şekilde konuşmaya başladım e madem ısrar ettim o zaman çevirelim bakalım Boran Ağa diyerek üzerimdeki geceliği indirip onu hızla altıma alıp üzerinde oturdum bakalım ne film çevireceğiz dediğinde bir anlık dengemi kaybetmemle kendimi onun altında bulmam bir oldu tekrar bana doğru eğilerek dudağımı öpüp kusura bakma Berivan hanım burası bana ait.
Gülmeye başladım bu adam gerçekten sapıktı hızlı bir şekilde dudaklarımı öpüp elini sırtımda gezdirerek kendini daha çok bana bastırıp aşla beni sevmeye başladı öyle bir nazikçe seviyordu ki hayatım boyunca bu adamın bu kadar romantik olacağı aklımın ucundan geçmezdi dudaklarımı dudaklarına bastırıp öptükten sonra hafif kendimi geri çekip sana her gece söyleyeceğim bu kelimeyi sen benim
imkansızımdın
Dediğinde tebessümle bana bakıp ben senin için öyleydim de sen benim için kolay mıydın öyle mi zannediyorsun dediğinde elimi tekrar ensesine koyup kendime doğru çekerek yanağından öpüp kendimi geri çekip ben öyle zannediyordum dediğimde bana bakarak başını iki yana sallayarak asla öyle bir şey yok sen benim için ulaşılmaz adeta gökteki bir yıldız gibiydin şu anda seninle geçirdiğim her dakikanın her saniyenin benim için ne kadar önemli olduğunu bir bilebilsen ki emin ol ki bu kelimeyi bana söylemezsin dediğinde ona şaşkın bir şekilde baktım demek ki o benim için imkansızken ben de onun için imkansızmışım.
Dudaklarımız tekrar birleştiğinde elini çıplak bacağımın üzerinde gezdirerek bana bakıp kusura bakma fazla sabırlı bir adam değilim diyerek kendini bana kattığında her şeyi hızlı bir şekilde geliştiği için işini bitirdiği gibi kenara yatıp beni kendine çek sımsıkı sarıldı "
seni seviyorum her nefes aldığımda her kalbim çarptığında seni seviyorum sen benim için çok değerlisin ömrümü sonuna kadar da öyle olacak bu kalp bu bedende attığı sürece de sen benim için her zaman değerli olacaksın benim imkansız aşkımsın"
Bu cümleleri konuşan Boran gözlerimin içine bakarak seni canımdan daha çok seviyorum dediği an kendimi kaybedip ağlamaya başladım bana bakarak neden ağlıyorsun dediğinde gözlerine bakıp yıllardır senin aşkın için ağlarken bir gün bana bu kelimeleri sarf edeceğini bilseydim emin ol ki bir damla gözyaşı bile dökmezdim dediğimde dudaklarını alnıma bastırıp bana sımsıkı sarılarak hayat bize neler getirir insan bilemez ki ben de bilseydim seni bir gün gelip kendi ayağınla benim evime geleceğini bilseydim hiç üzülmez başkasıyla da üzüntümü paylaşmazdım dediği anda ona sımsıkı sarılıp bu gecenin tadını çıkardım.
Her mutsuz hikayenin içinde illaki mutluluk vardı benim de imkansızımın içinde çok güzel mutluluklar varmış demek ki kendimce bunları düşündükten sonra elimi buranın çıplak omuzuna koyup kendime doğru çekip boynuna sımsıkı sarıldım hayat bana ne getirir onu bilemem ama eğer içinde Boran varsa her şeye razıyım.
Başımı onun çıplak göğüsüne yaslayıp uykunun kollarına kendimi bıraktım Sabah erken kalktığımda Boran halen eskisi gibi bana sımsıkı sarılmıştı bunun bir rüya olduğunu zannediyordum her seferinde uyandım da benim için imkansız olan bir şeyinin gerçek olması bana bunu yaşatıyordu her seferinde rüyaymış gibi gözlerimi açıp tekrar kapatıyordum ve açtığımda gerçekmiş diye kendi kendime konuşurdum hızlı bir şekilde ayağa kalkıp Güzel bir duş aldıktan sonra üzerimi giyinip odaya girdiğimde o uyanmış sırtına yastığa vermiş beni izliyordu.
Hızlı bir şekilde ayağa kalkıp örtüyü kendine sararak bana yaklaşıp sımsıkı sarıldı seni seviyorum prenses sen şimdi odayı topla ben bir duş aldıktan sonra seninle birlikte kahvaltıya inelim dediğinde başımı evet anlamında sallayarak kendimi hafif geri çekip gözlerimi gözlerine dikip derin bir nefes çekerek ben de seni çok seviyorum dedikten sonra arkamı dönüp onun kıkırdılı sesini duyduğumda daha çok hoşuma gitmişti her gün o kadar çarpıyordu ki bu kalbim sanki yerinde çıkacak gibiydi bu gidişle galiba bu kalp bu bedeni fazla taşıyamayacak da öyle bir yoğun Sevda vardı ki borana karşı içimde o sevda hiçbir zaman bitip tükenmeyeceğini gayet kendimde iyi biliyordum içimde bir korku vardı ya bu mutluluk bozulursa diye çünkü bora'nın annesi beni hiç sevmiyordu.
Odayı toparladıktan sonra Boran içeriye girdiğinde üzerinde bornoz vardı hızlı bir şekilde elbiselerini alıp yatağın üzerine koyduğumda tam ondan uzaklaşacağım sıra elini karnımın üzerinde dolaştırıp beni kendine çekerek yanağını omuzuma bastırıp beni bekle çiçeğim dediğinde ona yönümü çevirip dudağımı boynuna bastırıp derin bir nefes çektikten sonra iperek kendimi geri çektim ben balkona geçiyorum istersen üstünü giyindiğinde beni çağır utanıyor musun diye sorduğunda başıma hayır anlamında salladım biraz hava almak istiyorum.
Öyle korkuyordum ki deliler gibi onun sanki benden herhangi gidecekmiş gibi hissediyordum u korku gitgide içimde büyüdüğü için sonra başımı iki yana sallayarak bu bir kuruntu korkma diye kendi kendime teselli veriyordum içeriye girdiğimde o üzerini giyinmiş en son saçlarını tarayarak bana bakıp hayırdır moralin mi bozuk dediğinde başıma iki kere sallayarak hayır sadece biraz yorgun gibiyim malum bizim Boran ağamız hiç durmuyor da dediğimde başına iki kere sallayıp hayır bununla alakası yok sen üzülmüşsün dediğinde ona bakarak başımı evet anlamında salladım.
Ben balkon kapısından daha içeriye girmediğim için hızlı bir şekilde davranıp bana doğru gelerek iki adım geri gittiğimde bana sımsıkı sarılarak söyle ne oldu dediğinde artık kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
Korkuyorum deli gibi korkuyorum bir şey olacak da Bizim aramız bozulacak diye ölümüne korkuyorum dediğinde beni daha çok kendine bastırarak böyle bir şey asla olmayacak buna asla izin vermem dediğinde hafif kendimi geri çekip gözlerinin içine bakarak ne olursa olsun beni bırakma ne olursun ben seni bıraksam bile dahi sen beni bırakma dediğinde başını evet anlamında sallayıp beni tekrar kendine doğru çekerek böyle korkuları içinde at gitsin bunlar sadece seni üzer biz ikimiz birbirimizi severken neden aramız bozulsun ki dediğinde
O beni ne kadar teselli etse de içimdeki korkular gitgide baş gösteriyordu.
Sizce berivan'ın korkusu ne olabilir ki onlar o kadar birbirini severken neden arasını ayrılık girsin ki belki bu bir kadın hissediyor kim bilebilir ki.
İyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERİVAN'IN İMKANSIZI (KARA PEÇE 2) +)18.
General FictionBerivan ile Bora'nın zorlu aşk hikayesi... Boran " Yedi yıllık sevdiğim beni bu değneklere mahkum kaldığım için terk etti!" Sesinin son nefeslerine kadar bağırıyordu. İşin kötü yanı ise o güne dair hiç bir şey hatırlamamam herşey çok bulanıktı kafa...