1

14 4 0
                                    

"Eeeee yazmadı bu"

Tırnağımı kemirip ciddi bakışlarımı benden beş metre uzaktaki telefonun üzerinden alamıyordum.

"Mesajı daha iki saniye önce attığın için olabilir mi? "

Sanem, bıkmışlığını sesi yansıtmıştı. Mesajı attığım gibi vebalıymışçasına bir köşeye fırlatıp yatağımın en uç kısmına bacaklarımı kendime doğru çekmiş bir şekilde bekliyordum.

Yemin ediyorum stres katsayım zirvedeydi ve o kadar büzüşüp içime kaçmıştım ki midem kasılmıştı.

Sanem sarı saçlarını parmağına dolayıp dururken "Abart abart" diye mırıldanmıştı. Sert olduğuna inandığım bir bakış yollayıp dudaklarımı ellerimle çekiştirmeye devam ettim.

Benim Berk'e olan aşkımı bilmezmiş gibi köşede sakin sakin oturuyor olması bile sinirime dokunmaya yetiyorken bir de utanmadan laf atıyordu.

"Ben bu çocuğa bir senedir platoniğim Sanem, bir sene"

"Bak canım benim, akışına bıraksana biraz. Olursa olur olmazsa da olmaz birazda öyle düşün"

İşleri akışına bırakmam gerektiğinin farkındaydım ama olmuyordu işte ya bir daha konuşmak istemezse benimle. Sanki çok konuşuyormuşum gibi...

"Söylemesi kolay"

Odaya yayılan bildirim sesiyle küfür ederek ayaklandım. 

"Ben bakmam vallahi de billahi de ben bakmam, sen bak"

"Özün, kim olduğunu bile yazmadın ki tanımıyor zaten seni."

"Aşkımı itiraf ettim kızım çatır çatır"

Gözlerini devirip telefonuma doğru yöneldiğinde hızla koluna yapıştım.

"Ben bakayım."

Yüzüne hiçte yeri olmayan anlamsız bir tebessüm kondurup "Ne bok yersen ye" dediği gibi odamdan çıkmaya yelteğinde korkarak ardından baka kalmıştım.

Bir de yalnız mı bırakılıyordum.

"Pü yazıklar olsun senin gibi arkadaşa"

"Ay vallahi imdat diye bağıracağım şimdi. Ben gidiyorum, sen beni gelişmelerden haberdar edersin."

İstifini bozmadan odamdan çıkarken üzgün bir şekilde ardından öylece baktığımda kendi bencilliğime küfür etmiştim. Zorla kızı evime çağırmış on saat boyunca ne yazsam diye tartıştıktan sonrada önerilerini yok sayıp kendi bildiğimi okumuştum ve saat  on bire geliyordu ki Sanem  bir tavuk olduğundan çoktan uyuması gerekiyordu.

Telefonuma sanki bir bombaymışçasına parmak izimi okutup çektiğimde tek gözümü kapatmış bildirimi ucundan da olsa görmeye çalıştım ve hayal kırıklığı ile derin bir nefes verdim. Bir mesaj vardı evet ama telefon faturamın son günü olduğunu gözüme sokan bir mesajdı. 

Ardından tekrar gelen bildirimle şaşırsam da Naz olduğunu görmek bir parça rahatlatmıştı.

Enai: Son durum nedir?

Özün: Görüldü bile alamamışımdır, ağlamama son iki saniye kalmıştır.

Enai: Aşk seni kör değil mal etmiş aşkım

Özün: Yahu siz neden bu kadar kötü arkadaşlarsınız? Biri mal der diğeri beni mal gibi stresimle bırakıp gider.

Enai: Diğeri? Sanem? Öğk.

Özün: Deme öyle kız Berk'in numarasını verdi bana. Hem iyi kızdır.

Enai:  İyiyse ölsün cennete gitsin kardeşim. Benden uzak olsun hatta senden de mümkünse uzak olsun. 

Sevecek misin beni ? (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin