1, my first

767 46 17
                                    

☆ PART 1

Genç, üstündeki takım elbisesine son kez baktıktan sonra telefonunu cebine koymuştu.
Ardından otel odasından çıkıp asansöre ilerledi. Kendini otelin dışına attığında sıklıkla misafirleri olduğu lüks bir bara gitmek için arabasına doğru ilerlemeye başladı.

Arabası son model ferrariydi. Kendisi ünlü bir şirketin CEOsuydu, para sıkıntısı yoktu. Her istediğini anımda yapabilirdi.

Arabasına çoktan binmiş, barın bulunduğu konuma sürmeye başlamıştı. Kırmızı arabası New York sokaklarında rüzgar gibi esiyordu adeta.

.

Sonunda bara gelmiş, arabasını valeye verdikten sonraysa vip girişine ilerlerdi.
onu görenler sorgusuz giriş kapısını açmış içeriye rahat gürmesini sağlamışlardı.

barın lükslüğü içerdeki gelen hoş çiçek kokusundan anlaşılıyordu. restoran-bar edasıyla yapılmış bir mekandı, içerde sarhoş kokular yoktu. yeşil gözlü genç, sevmişti bunu.
içeri girdiğinde kendisini boş bir masaya kadar getiren garsonlar etrafında pervane olmaya başlamışlardı.

"Hoş geldiniz bay Leclerc"

konuşmayıp yalnızca sıcak bir gülümseme sunmuştu.

"Ne istersiniz efendim, Her zamanki ?"

onaylar şekilde başını oynatmıştı, fakat garson geri gidecekken seslenip durdurmuştu.

"Bekle, bugün biraz sert bir şeyler hazırlat"

garson başını eğip barmenin yanına doğru ilerleyip, gencin yanından uzaklaşmıştı.

Charles, bu geceyi kendine ayırmıştı. biraz da olsa işinden uzaklaşmak istemişti.
üstüne en sevdiği smokin, kolunda pahalı saati parmaklarındaysa birkaç yüzük.

yanına doğru yaklaşan garsonu gördüğünde dikkatini elindeki tepsiye vermişti, çeşitli içkiler vardı.

"Efendim, spesiyal içkilerimizden hazırlattım."

masanın üzerine, gencin önüne bardakları koymaya başlamıştı. 5 bardak sert içki vardı önünde, zevkle içecekti hepsini.

"Başka bir isteğiniz yoksa efendim, size iyi eğlenceler dilerim. ihtiyacınız olduğunda masanın üzerine yeni eklenen tuşun üzerine basıp çağırabilirsiniz"

"teşekkürler"

sonunda yalnız kaldığında eline bardaklardan birini alıp beklemişti, hemen diklemedi.
boş eliyle cebindeki telefonunu çıkartıp biraz bakınmaya başlamıştı.
gezinirken, elinde olan bardağı sonunda dudaklarının arasına götürüp fondiplemişti.

ağzına gelen acı tatla yüzünü ekşitmiş, fakat arkasından gelen tatlı aromayla birlikte dudağında kalan sıvıyı yalamıştı.
içtiği içki İspanyol şarabıydı, en hızlı sarhoş eden. en son bunu içtiğinde hayatının çöküş aşamasındaydı. fakat bugün eğlenmek için içiyordu, yarını düşünmeden.

.

Charles, çoktan sarhoş olmuştu. ceketini çıkarmış, gömleğinin kolları ise dirseğine kadar kıvrıktı. neredeyse göğsüne kadar açık olan düğmeleri, onu daha seksi gösteriyordu.
masası bardaklarla dolmuştu, yanına gelen garson her seferinde naifçe durmasını söylesede dinlememişti genç.

the nightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin