bölüm - 1

21 4 0
                                    

"Bağışla beni! Ben günahkâr korkağın tekiyim, çaresiz bir insanım. Ne olur, son kez bağışla beni!"

Sahnenin bir kısmını aydınlatan spot ışıkları söndüğünde Junmyeon bir elinde tekrar kağıtlarıyla öylece kalakalmıştı. Karşısında duran aynanın parlaklığı yüzüne vuruyordu. Sonra bir alkış sesi duyuldu. Ama nereden geldiğini pek önemsememişti. Koca salonu dolduran tek bir alkış sesi... Başka ne bu kadar gurur kırıcı olabilirdi ki.

4 jüri üyesi de çoktan bulundukları sandalyeleri terk etmiş, arka sıralarda oturan birkaç öğrenci dışında salonda kimse kalmamıştı. Zaten onların da oyunla ilgileri olduğu söylenemezdi.

"Hay sikeyim böyle işi." dedi sessizce. Kendini role o kadar kaptırmıştı ki kaç dakikadır boş jüri koltuklarına oyun sergilediğini bilmiyordu. Kafasındaki bukleli peruğu çıkarıp derince bir soluk alıp verdi. "Rüşvetin tadı tatlıdır." Elindeki kağıtları sahnenin bir köşesine fırlattı. Omuzları düşük, yenilgi sırtında kırmızı perdenin ardında kaybolurken kağıtlar sahnenin dört bir yanına dağılmıştı bile.

Elinde paspas ile bir adam girdi sahneye. İlk işi kağıtları toplayıp bir araya getirmek olmuştu. Yüzünde gülümseme ile kareli gömleğinin cebinde duran kalemini aldı. Kalemin kapağını dişlerinin arasına sıkıştırarak çıkardı. Perde sırasına göre dizdiği kağıdın ön yüzüne bir şeyler karaladı.

'Biraz gülüş, biraz dram ve bir kuple söz...'



Bir kuple söz // hunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin