2.8

509 57 15
                                    

Acıyan ciğerleri ile geldiği fakültenin önünde durup derin derin havayı çekti içine. Mingi'nin burda olabileceğini öğrenir öğrenmez koşmaya başlamıştı

Ne diyeceği hakkında en ufak bir fikri yoktu, ne söyleyeceğini hiç bilmeden yaşadığı korku ve panik ile harekete geçmiş gene sonucunu düşünmeden karar vermişti

Mingiye kendini affettirmek istiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu

Sabahtan beri içinde yaşadığı duygu karmaşası giderek daha da yoğunlaşırken yok olmak istiyordu. Wooyoung en kıymetlisiydi onun için. Onu öyle hıçkırıklara boğulmuş bir şekilde gördüğünde afallamıştı

Panik ve endişe vücudunu ele geçirirken ne yapacağını bilememiş sadece sarılarak göz yaşlarını dindirmeye çalışmıştı. Duygularını çok sık ve kolay gösteren bir çocuk değildi wooyoung bu yüzdendi yaşadığı panik ve afallaması

Sakinleştikten sonra kendisini kovan çocuk ile içi içini yemeye devam etmiş işe yaramazlık hissiyle kendine sinirlenmişti

Ama öyle değildi, wooyoung için yunho'nun varlığı bile yeterliydi. Yüzündeki ifadeyi, çaresizliği gördüğü için uzaklaştırmıştı kendinden hemen uzun çocuğu. Kimseyi, özellikle de çok sevdiği yunhosunu kendi dertleriyle üzmek istemiyordu

Tabi hesaba katmadığı şey arkadaşının ne kadar inatçı olduğuydu. Dakikalar sonra içeri dalıp kendisine sımsıkı sarılan ve uykuya dalana kadar bir an olsun gevşemeyen kolları ile göz yaşları gittiği gibi geri gelmiş, hissettiği hüzün minnet duygusuna ağır basarken uyuyakalmıştı

Merakına yenik düşen yunho ise uyuyan küçüğü sardığı kollarını yavaşça gevşeterek sarılmayı bırakmış, yatağın içinde kaybolan telefonu bularak ezbere bildiği şifreyi girip mesajlara bakmaya başlamıştı

Yaptığının yanlış olduğunu biliyordu, arkadaşının özelini o anlatmadan karıştırmamasını gerektiğini de biliyordu ama onu öylesine üzen bir şeyi öğrenmek için wooyoung'u bekleyemeyecek kadar sabırsızdı

San ile olan her bir diyaloglarını okuduğunda siniri kademe kademe yükseliyordu. Olaya taraflı bakıyordu fakat o an için umrunda bile değildi

Ona göre, wooyoung sevdiği adam için birşeylere çabalamış ve san bu yüzden onun kalbini kırmıştı. Kafasının içinde bu ve bunun gibi düşünceler sinirini daha da körüklerken mingi'den gelen mesaj ile sanki tüm suç mingi'ninmişçesine çocuktan çıkartmıştı sinirini

Siniri geçip ne yaptığını fark etmesi ile çoktan pişmanlık sarmıştı yüreğini. Aptallığına küfürler ederken dersi olduğu için zaten gideceği kampüse alel acele giyindiği üstü ile hızlıca evden çıkmış, yolda ise mesaj attığı hongjoong ile mingi'nin nerde olduğunu öğrenmişti

Hissettiği sinir, endişe, çaresizlik, pişmanlık, ağlama isteği içinde büyük bir kaos oluştururken önünde durduğu fakültenin kapıları kendisine kapalıymış, mingiye ulaşmasına engel gibi hissediyordu

Solukları düzelmeye başlarken titreyen bacaklarıyla yavaş yavaş merdivenleri tırmanmaya başladı. Ya beni affetmezse, yüzüme bile bakmak istemezse, artık beni istemediğini söylerse gibi düşünceler beynini ilmek ilmek kemiriyor korkudan titremesine sebep veriyordu

Aptaldı, gerçekten tek kelimesiyle bile kapısında bitecek çocuğu süründürmeye çalışacak kadar aptaldı, ama haklıydı kendince. Mingi'nin kendini aniden görmezden gelmesi çok gücendirmişti, o zamanlar hoşlandığı adamın birden böyle davranmasıyla kalbi kırılmış, sonradan çıkıp hiçbirsey olmamış gibi yazmasıyla kalp kırıklığının üstüne sinir eklenmişti bir de

Politan | 𝙒𝙤𝙤𝙎𝙖𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin