Bu da kim?

25 4 0
                                    

Zaman geçirmek için etrafta başıboş geziyor ve olay yerine yakın bölgeleri araştırıyor. Tabii ki hiçbir iz bulamamış ve tek bakımın delillere bakması kanaatine varmıştı lakin dedektif de meta-insan'dı. Komiser Kaven'a zamanında yardım sağlanması, tutuklanmasına engel teşkil eder.Ne olursa olsun içeriye girmeliydi. Şimdilik bunu düşünürken olay yerini inceleyecek ve gözden geçirecek kaçan bir şey var mı diye bakacaktı ama bilin bakalım ne oldu? Olay yerinde polisler vardı.Komiser sadece içeri giriş için dedektiften yardım sağlar. Çaresizce kapşonluluğunun kulaklığını başına geçirmiş ve ellerine sokup polis departmanına yavaş adımlar atarak yola çıkmaya başladı, polis departmanına ulaştığında ne devredeyken tedirgin, çaresizlik ve düşünceli bir şekilde desteğin karşı yürüyüşünde devam ediyor.

"Şimdi ne yapmalıyım... Söylesene tembel dahi..."

Kendi kendine mırıldanıyor, bir çözüm arıyor. Sızmak zorundaydı başka bir bakım yoktu. Çaresizce sızmak için çözümler düşünürken - yaşı nedeniyle - ne kadar güçlü olsa da korku hissinden kurtulamıyordu.

Bir süre sonra sağdan dönen hızlı bir şekilde bölgeden uzaklaşan sağ ayak bileğine dolanan bir ip yüzünden olduğu yerde sırasında ayak bileğine bakındı, beklenmeyen bir anda ip yukarı çekilirken ve baş aşağı bir şekilde 6 katlı bina en tepesine yükselirken. Az önceki korkusunun tepesinde böyle bir şey yaşaması korkusunu körüklemişti.Çatıya yaklaştığı zaman metal hisyatını veren ama metal olmayan bir elin onu çektiğini hissediyor.Çatının çıktığı vakitlerin içinde sadece bir çift beyaz göz ve kendisinin önüne atılan kutu harici başka bir şey göremiyordu.

Kim veya ne olduğu belli olmuyordu, görüş özelliği aktifleştiği zaman ise farksız bir hızda sert bir yumruk yedi. Karanlığın İçindeki şahış binasının doğru koşup bir kesim binaya sıçradı, koruyucu kovalamak için zar zor ayağı kalksa da yumruk burnuna gelmiş olacak ki burnunun kanamaya devam ettiğini fark etti.Ayağına bakıldığında ipin varlığının çözüldüğünü gördü. Sağ eli burnuna götürüp geniş burnunu kapatarak giden kişiye bakıyordu.

"Bu da kimdi ?"

Kendi kendine konuşmaya devam ediyor.Karanlığın içindeki kişi, kaybolduğu vakitlerin arkasını geri döndü. Karanlığa saklanan şahsın kendisine bıraktığı kutuya bakın. Bomba tehlikesi olabilir, düşünce ile görüş yeteneğini tekrar aktifleştiriyor. Kutu basit bir kutuydu bomba yoktu ve içinde delil poşetleri ile polis dosyaları vardı. Kara kara düşünürken bir anda böyle bir durumla karşılaşması onu çok karmaşık bir ruh haline sokmuştu.

Gözleri eski beyazlığına dönerken kanayan burnunu eliyle bir defa sildikten sonra kutunun yanına oturup içini açtı ; Kutunun sağ tarafı delil poşetleri ile doluyken sol tarafında ince bir dosya ve üzerinde sarı motifleri olan siyah bir papaz kartı...

Muhtemelen bu o şahsın sonradan koyduğu bir şeydi. Kartı biraz inceleyip cebe indirdikten hemen sonra yavaşça dosyayı çıkarıp incelemeye başladı ; Basit bir dosyaydı. Yavaşça kapağını açıp okumaya başladı.

"İsmi Lucas Floyd (Lukas Floyd), yaş otuz sekiz, medeni hali bekâr, öğrenim durumu Harvard Biyoloji bölümü yüksek lisans, iş durumu serbest... Bu işte pek bir gariplik yok ama genede araştırmaya devam etsem iyi olur... Bu adama yapılan şeyin bir başkasına daha yapılmasını göze alamam."

Dosyayı kapattı ve kutunun soluna bırakıp delil poşetlerini eline aldı ve uzaktan delil poşetlerini incelemeye başladı ; Kanlı bir kimlik, bir araba anahtarı, bir ilaç şirketi kartı ve eskimiş deri kapaklı bir defter.

Umalım ki bunları çalmış olmasın... Gerçi kimin umrundaki ? Detaylı bir araştırma yapmalıydı, Uzun zamandır evde çalışmıyordu, rahat bir ortamda çalışmaya devam edecekti... Ama bu yüksek binadan nasıl inecekti ? Bir çözüm yolu bulabilirdi ! Sanırım...

Kutuyu sol kolunun arasına koyup yangın merdivenini aradı binanın kenarında... Sanırım biraz da korkuyordu.

Derin bir nefes alıp cesaretini topladı ve etrafına bir dedektif edasıyla bakındı, binanın sağında daha büyük bir apartman vardı ve balkon tarafı kendisinin olduğu yöndeydi. Kutuyu iki eliyle tutup hiç düşünmeden zıpladı.
Zıplarken ki heyecanı yüzünden ufak bir ses çıkartsada kimseyi uyandırmaması gerekti. Üstünü başını toparladıktan sonra balkondan yangın merdivenine zıplamayı denese de ayağını attığı gibi ayağı kaydı ve 5-6 metre sırt üstü yere düştü.

Sert bir sesle inleyerek biraz yerde kıvrandıktan sonra bir şey olmadığını (?) görünce şaşkınlıkla ayağı kalktı ve üstünü düzeltti, acı psikolojisi sanırım buydu, dedektif üstünü incelediğinde bir yerinin kırılmadığını fark edince kutuyu toparladıktan sonra ara sokaklardan eve doğru ilerlemeye başladı.

Sabahın ilk ışıkları yer yüzüne yavaş yavaş vurmaya başlarken evin önüne gelmişti. Basit beyaz renkte bungalov tipi bir evdi, yavaş ve ağır adımlarla sessizce eve girmiş ve mutfağa girip buzdolabından bir kaç kızartma ağzına atıp sessizce odasına çıktı.
Kapıyı yavaşça kapatıp rahatsız olmamak adına kapıyı kilitlemişti. Kutuyu çalışma masasına koyup kendini yumuşacık yatağına bıraktı, O siyah kişi kimdi, daha doğrusu neydi ? Şimdilik bunu boşverip basitçe uyumuştu.

Dedektif [Rafa Kaldırıldı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin