·˚ ༘➛ 𝙃𝙖𝙨𝙩𝙖𝙣𝙚

337 22 1
                                    

•Hafif topuklu çizmelerinin kaldırımla buluşurken ve arabaların son süratle ilerlerlerken gürültüyle çıkardıkları sesler kadının kulaklarına dolarken kaldırımın karşısında duran kocaman hastaneye tereddütle baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hafif topuklu çizmelerinin kaldırımla buluşurken ve arabaların son süratle ilerlerlerken gürültüyle çıkardıkları sesler kadının kulaklarına dolarken kaldırımın karşısında duran kocaman hastaneye tereddütle baktı.

Hastanenin giriş kapısının önünde toplanmış hepsinin üstünde Toman üniforması olan kalabalık grup kadının parmağındaki altın yüzükle oynamasına neden olmuştu.

Haberi alır almaz işlerini yarıda kesip gelmişti. Üstünde uzun kollu siyah crop model badi ve düşük bel mavi kot pantolon, ayaklarındaysa dizlerine gelen topuklu çizmeler vardı. Omuzlarınaysas (yine) siyah takım elbise ceketi atmıştı.

Düşünüyordu da... Nasıl bu hale gelmişlerdi? "Sadece bir hafta onu yalnız bıraktım ve şu olana bak!" İçinden aynen bunları geçiriyordu.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı, hastaneye adımlarken ayağının altında hissettiği hisle durdu.

"Hay- ananın götünde yelpaze öttüreyim."

Kafasını bir saniyeliğine kirlenmişlermi diye kahverengi çizmelerine göz atmak için eğdiğinde karşısında ki kadının sahte gülücükle sorduğu soruyla kaldırma ihtiyacı hissetti.

Etrafına göz gezdirdiğinde hastanenin lobisinde olduğunu fark etti.
Ne ara gelmişti?

"Şikayetiniz nedir?" Diye tekrar etti kadın.

"Bir hastayı ziyaret etmek için geldim."

Lobide duran kadın tekrar yapmacık gülümsemesini Yuna'ya sundu.

"Hastanın adı nedir?"

Yuna hâlâ paltosunun içerisinde tuttuğu elleriyle oynarken cevapladı:
"İzana, Kurokawa İzana."

Tekrar kafasını tabanına dondurma bulaşmış çizmelerine indirdi ve hemen yanında burnu da dahil heryerine dondurma bulaştırmış Küçük çoçuğa kaçamak bakışlarını gönderdi.

"Birde ıslak mendil rica edebilir miyim?"
.
.

.

Kullanılmış ıslak mendili paketiyle birlikte çöpe attı Yuna. "Pekala," son kez siyah saçlarını ve aynı renk takım elbise ceketini düzeltti.

Eli hızlıca kapı kulpunu tutup açmasıyla karşırlaştığı tatlı manzarayla gülme krizine girmesi bir olmuştu.

Tenjiku'nun kralı İzana Kurokawa kafasını kucağındaki yemek tapsisine gömmüş, dolu yanaklarıyla Yuna'ya bakıyordu.

Yuna, ayaklarını yere vura vura, katıla katıla gülüyordu. Ama İzana ona doğru işaret parmağını uzatmış, yüzünde sinirden çıkmış damar yığını ve dolu yanaklarıyla (🌚) onu işaret ederken Yuna ciddiyetini koruyamıyordu.

Platin saçlı çocuk sonunda pes edip ametist rengi harelerini yumduğunda kulağına sandalye çekme sesi ulaştı.

Tekrar kulağının dibinde bastırılmaya çalışan kıkırtılar duyduğunda bir gözünü açtı ve siyah saçlı kıza yandan bir bakış attı.

"Ben seninle n'apıcam?"

Kadın bacak bacak üstüne attı, ellerini dizlerinin üstünde birleştirdi-
"WQHTSKDKWSKGXLEWMDNFJRKSKDKKFRODKDKFKNDDKDKFKDKDKFKD"

"Gülme!" İzana sitem ettiğinde kız sol eliyle mat mor lipstick sürdüğü dudaklarına hayali bir fermuar çekti.

"Peki, peki, bu aramızda ufak bir sır." Yuna, İzana'ya sol elindeki altın alyansı göstererek "söz" işareti yaptı.

"Yuna Kurokawa sözü!"

İzana kadının uzun bir süre bununla dalga geçeceğinin bilincinde olarak yumuşak yastığına yaslanırken orta parmağını uzattı. "🖕"

Kadından tekrar küçük bir kahkaha çıktığında ve İzana'yı -yemek yerken ki surat ifadesini(🌚)- taklit ettiğinde İzana karşılık olarak sakince gülümsedi. Sadece bir hafta görüşmemiş olsalarda Bal Böceğini özlemişti.

 Sadece bir hafta görüşmemiş olsalarda Bal Böceğini özlemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

323 kelime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


323 kelime

Bal Böceği; İzana Kurokawa.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin