•
Sigaranın gri renkli dumanının kar yağışlı gökyüzüne dağılmasını seyretti Yuna. Sağ elinde tuttuğu pembe çakmak ile oynuyor, evirip çeviriyordu.Yaslandığı duvardan ayrıldı, ceketini hastane odasında bırakmıştı bu yüzden her ne kadar sigara sayesinde biraz ısınsada üşüyordu.
Biten sigarayı kar yüzünden ıslanmış metal çöp kovasının kapağında söndürdü. Sigara çöpünü delikten atar atmaz İzana'nın kaldığı hastane odasına geri dönmek için adımladı.
Koridorun sonunda kapısı aralık odaya yaklaştı. Hâlâ sağ elinde sıkı sıkıya tuttuğu çakmağa baktı. Aralık kapıyı sertçe ittirerek içeriye girdi ve odada yalnızca İzana'nın olduğunu düşünerek "Dışarıda ne soğuk var ya." Diye homurdandı.
Sert bakışlarını odada gezdirdiğinde İzana'nın yalnız olmadığını, içeride 10'a yakın kişi olduğunu fark etti. Kadının şarap rengi gözleri İzana'yla buluştuğunda içinden bir siktir çekti.
Ardından gelen bir kaç saniyelik sessizliği bozan İzana'nın başında dikilen sarı saçlı, kısa boylu çocuktan başkası değildi.
"Bu kız şu bahsettiğiniz Yuna mı?"
Yuna, şarap rengi harelerini henüz 15-16 yaşlarında olduğunu düşündüğü sarışın veletten çekip, kapının yanındaki mavi L koltukta ellerini birbirine kenetlemiş şekilde, ağzı hafif açık duran ve şaşkınlıkla Yuna'ya bakan Kakucho'ya çevirdi.
"Doğru." Kakucho'nun, Yuna'nın buraya geleceğinden haberi yoktu.
Kakucho, "Yuna! Ne zaman geldin? Niye haber vermedin?" Gibi sorularla kadını darlarken Yuna sırtına ceketini astığı sandalyeye oturdu. "Çok olmadı bu sabah geldim."
Hâlâ bakışları odadaki kalabalığı incelerken bacak bacak üstüne attı ve şarap rengi harelerini İzana'ya çevirdi. Genç adam anlamış olacak ki karısına her zamanki güven dolu gülümsemesini verdi.
"Yani... iki çete arasında ki kavgaları falan anlıyorumda, neden düşman çetenin lideri ve lider yardımcısı -ayrıyeten bölük kaptanları- seni ellerinde çiçeklerle ziyarete geldi?"
°Tanrım. Şu yaşıma geldim, onlarca yakuza lideri tanıdım ama hiç savaş sonrasında kazanan çete liderinin düşman çete liderini ziyaret ettiğini görmemiştim.° (iç ses)
Kadının soran gözleri sabah gördüğü siyah üniformalı grupta gezinirken sarışın velet cevapladı:
"Çünkü o benim abim."
Yuna, şarap rengi harelerini siyah harelere kilitledi. Ne demişti o? Abim mi demişti? Bunu duygusal açından mı söylemişti yoksa sarışın veledin İzana'yla aralarında kan bağı mı vardı?