Bir arabanın içinde üç donmuş beden ve arabanın dışındâ yerde kanlar içerisinde yatan bir beden.Titriyorduk öyle çok titriyorduk ki yavaş yavaş başlayan yağmurun sesini duyamayacak kadar.Aklını toparlayabilen ilk Duru oldu sonra ben sonra Nehir.Üçümüz de arabadan inmiştik ama hiçbirşey yapamıyorduk öylece bakıyorduk yerdeki bedene.
"A-ambulans ara hemen gelsin ç...çabuk birşeyler yapın."
Duru titreyen sesi ile zar zor konuştu Nehir ambulansı araken bende gidip titreyen ellerimle kaza geçiren bedenin bileklerini tuttum ve bileklerini kontrol ettim çok şükür nabzı atıyordu.
"N...nabzı atıyor yaşıyor."
"Bursa ***Mahalle****Sokak evet,hmm hm e-evet,var abicim market de var gönder artık bir ambulans ya deliricem."
Çok geçmeden siren sesleri duyuldu hemşireler telaşla geldi ve yerde yatan bedeni sedye gibi birşeyle ambulansa taşıdılar hemşireler bağırıyor çağırıyor koşturuyorlardı biz ise yolun ortasın oturmuş izliyorduk.
"Hanımefendi sizin de başınız kanıyor lütfen siz ve arkadaşlarınız da hastaneye gelsin."
Onaylarcasına başımı salladım ve hemşirelerden yardım alarak ayağa kalkıp başka bir ambulansa doğru yürüdük.Ambulans ile hastaneye gelip bizim ufak yaralarımızı pansuman falan yaptılar ama aklımız çarptığımız adamdaydı nasıldı,iyi miydi,yaraları derin miydi,tam olarak neresinden yaralandı.Bu sorular beynimin her yerini kaplamıştı daha sonra Nehir çatlak kolu ile yanıma geldi Duru zaten yanımdaydı.Daha fazla dayanamayıp oturduğum hastane koltuğundan kalktım ve kızlara bakıp konuşmaya başladım.
"Gidelim ameliyattan çıkmış olmalı bakalım ne durumda ona göre birşeyler yapmaya çalışırız kalkın."
"Ne yapıcaz kızım 'Ya pardon biz size araba ile çarptık da geçmiş olsun' falan mı diyeceğiz."
"Bu arada gerçekten de polis ifade almaya neden hala gelmedi."
"DİKKAT!'Duru Karan' 'Nehir Tekin' ve 'Damla Kanar' lütfen sorgu için lütfen bizimle gelin."
"Senin şom ağzını ben..."
"Gidelim ne olacak biz suçlu değiliz sonuçta."
Gittiğimizde bir doktorun odasını sorgu odası yapmışlardı içerisi cidden korkunçtu hani filmlerde olur ya yakışıklı polisler burada da ciddi ve yakışıklı bir polis geldi yanımıza eliyle bana odaya geçmeli söyledi ne yanı ayrı ayrı mı sorguya çekilecektik ama ya farklı şeyler söylersek birkaç saniye bir kızlara bir de polise baktım ve daha fazla bekletmek istemeden işaret edilen odaya geçtim.Içerisi zaten camdan gözüküyordu dediğim gibi korkunç ve gergin bir havası vardı odanın.Polis ufak masanın karşısına oturup benim sandalyeye oturmamı ister gibi bakınca hemen oturdum ellerim,dizlerim hatta dudaklarım bild titriyordu.Karşımdaki polisin yakasında ismi yazıyordu Yağız Komiser ciddi bir şekilde birkaç kâğıda bakıp bana döndü ve derin sesi ile konuşmaya başladı.
"Farkındasın değil mi birkaç saat önce şoför koltuğunda olmak üzere birisine çarptın neden,nereye gidiyordun birkaç kamera kaydına baktım ve ani bir fren ile direksiyonu sola kırmışsın bilerek mi yaptın!"
"B-ben h..hayır bilerek neden yapayım ki."
"Değil mi işte sorun da bu neden yaptın."
"Sağda hızlı b-bir kamyon geliyordu hemde üstümüze doğru bir an ne yapacağımı şaşırdım ve aarabayı sola doğru sürdüm onu gerçekten de görmedim z-zaten ambulansı arıyan da biziz."
"Fazla kamera kaydı yok 3 tane anca var ama hiç birinde kamyon yok neden!?"
"H..hayır yani nasıl v-vardı gördüm geliyordu hemde ü-üzerimize doğru çok...hızlıydı.