Öğle arasıydı. Okulun bahçesindeki banklardan birinde oturmuş, hocanın bugün anlattığı konuya bakıyordum ve bir yandan müzik dinliyordum. Birden yanımdan duyduğum sesle irkildim.
"Moleküller falan çok boktan farkındasın değil mi?"
Her ne kadar bir anda konuşmaya başlaması beni korkutsa da bozuntuya vermeden konuşmaya başladım:
"Bir doktor olmak için bunları öğrenmem gerekiyor."
"Sen doktor mu olmak istiyorsun?"
"Evet."
"Neden doktor olmak istiyorsun?"
"Çünkü insanların acılarına son vermek ve onları tekrar iyi hissettirmek istiyorum."
Gözlerime baktı. Göz rengini şimdi seçebilmiştim. Açık mavi... Gözleri çok güzeldi.
"Bir sorun mu var Levi?"
"Adımı unutmamışsın bakıyorum."
Bir süre onunla konuştum. Tıp okumasının sebebi uğraşacak başka bir şey bulamamasıymış. Ailesi ile de pek görüşmediği için amcası ve ailesi ile yaşıyormuş.
"Eee, Dört Göz. Senin ailen ile aran nasıl?"
Bunu sorunca yutkundum. Sormasını bekliyordum ama benim durumum onunki kadar vahim miydi emin değildim.
"Şey... Babam ben doğduğumda annemi ve beni görmeye gelirken ölmüş. Annemle de aram iyi değil."
"Kötüymüş. Peki amcan teyzen falan yok mu?"
"Annem babamın ailesinden bana hiç bahsetmedi. Ama bir teyzem üç tane de dayım var. Dayılarımla pek görüşmüyoruz ama teyzemle aram iyi."
"En azından seni seven birinin olması güzelmiş."
Levi Flashback
"Levi! Gel oğlum!"
Annesi onu çağırınca kumların içinden çıkıp annesine doğru yürümeye başladı.
"Şu hâline bak! Kendini nasıl da kirletmişsin."
"Özür dilerim anne."
"Sorun değil bitanem temizleriz."
Annesi temizliği severdi. Kir sevmezdi.
Levi bu yüzden temizlik hastası bir yetişkin olmuştu.
Annesi onu temizledikten sonra beraber yemek sofrasına oturdular.
"Bugün baban gelecek!" diye müjdeyi verdi annesi. Babası şehir dışında çalışıyordu ve eve sık gelmiyordu.Beklediler.
Beklediler.
Ama babası gelmedi.
***
Hangenin ağzından
Levi ile konuştukça konuştuk. Konuşurken biraz da ders çalıştık.
"Uğraşacak başka bir şey kalmadığı için tıp okumak sence doğru bir karar mı?"
"Bilmem."
"Demek istediğim, bu çok fazla sorumluluk demek."
"Benim için farketmez."
Onunla konuşmak sıkıcı değildi. Ayrıca dersler konusunda öğretmenlerden daha çok şey biliyordu resmen. Belki uğraşsa iyi bir doktor olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadınım {LeviHan}
Fanfiction"My mama always said; Do you trouble it? And now I wonder, did you fall for a woman like me..?" Y.N. : İlk ve pek sevmediğim bir kitabım, hatalarım olabilir. Mazur görün lütfen.