4. Ders

102 8 38
                                    

Amk tanıtım bölümünü yazdığım halde wattpad boş bırakmış şaka mıdır ya neyse tanıtım bölümü düzgünce çıkmadığı için burda söylüyorum, Hange 21, Levi 23 yaşında yani aynı sınıfta değiller. Ve kitabın Hange'nin ağzından yazıldığını da hatırlatmak isterim
Tamam çok konuştuk başlayalım artık.

Sabah kendimi pek de enerjik hissedemeyerek yataktan kalktım. Dolabın başına geçip kendime giyecek düzgün bir şeyler buldum ve giyindim. Gözlüklerimi temizleyip taktım ve saçlarımı açık bıraktım.

Telefonumdan saate baktım. Saati görünce gözüm tarihe de kaydı. 4 Kasım... Doktorumun bana geçen ay gelmemi söylediği tarih.

Fazla tepki göstermemeye çalışarak yavaş adımlarla odamdan çıkıp aşağı indim. Canım annem masada oturmuş kahvaltı ediyordu.

"Dün nereye gittin, Hange?"

Ona cevap vermedim. Çantamı koluma asıp kapıya yöneldim.

"Sana dün nereye gittiğini sordum, Hange."

"Neden soruyorsun ki?"

Arkamı dönüp yüzüne bakmaya yeltenmedim. Oflayıp pufladığını duyabiliyordum.

"Ne yapıyorsan yap umurumda değil."

Bunu duyunca gülümsedim ve evden çıktım. Dünkü gibi durağa gittim ve Levi yine oradaydı. Onu görünce daha da gülümsedim ve koşar adım onu doğru ilerledim.

O da beni görmüş olacak ki ayağa kalktı ve selamlar gibi gülümsedi. "Günaydın Levi!" neşeli bir şekilde ciyakladım. Aklım aslında hastaneye nasıl gideceğimdeydi, okulun bitmesini beklersem geç olabilirdi.

"Günaydın Hange. Bakıyorum bugün pek enerjiksin."

Onu görünce enerjim yerine gelmişti. Yoksa modum fazlasıyla düşüktü aslında.

"Kesssinlikle! Bugün moleküller ve hücreleri dinlemeye katlanacakmışım gibi!"

"Pfft- Sen bunun için doğmuşsun dört göz. Ben senin sınıfındayken hiç katlanamıyordum."

Böyle söyleyince onun benden büyük olduğunu anladım.

"Bu arada, sen kaç yaşındaydın Levi?"

"23. Sen?"

"Kızların yaşı sorulmaz, terbiyesiz." dedim gülerek. Şaka amaçlı söylemiştim ama sanırım o ciddiye almıştı. Gözlerini devirdi ve uzağa baktı.

"Hey, şaka yapıyordum."

"Terbiyesiz demesen olur mu, pek hoşuma gitmiyor."

"Ah, tamam. Bu arada ben de 21 yaşındayım."

"İyiymiş."

Levi flashback (her bölümde flashback olcak glb)

Levi masada oturmuş ödev yapıyordu. Anne ve babası evde değildi. Babası her zamanki gibi il dışındaydı ve annesi de temizliğe gitmişti.

Ödevini bitirip kağıdın en altına imzasını atarken kapının anahtarla açıldığını duydu. Sakince sandalyeden indi ve annesini karşılamak için kapıya doğru yürüdü.

Kapıda annesinin korkmuş yüzünü gördü, ne olduğunu bile soramadan elinde bıçakla bir adam annesini kafasından iterek içeri soktu ve kapıyı kapattı.

"Anne, bu kim?"

Adam, Levi'yı duyunca ona baktı. Kuchel'ın yüzündeki ifade daha korkmuş ve endişeli hâle gelmişti. Adam Kuchel'a geri döndü ve "Çocuğun mu vardı, orospu!" diye bağırdı. Levi neye uğradığını şaşırmıştı. Adamın annesinin karnına elindeki bıçağı ne zaman soktuğunu anlamamıştı bile.

Kadınım {LeviHan} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin