1.Bölüm

27 3 0
                                    


"Vera sana diyorum." Mina'nın bana seslenmesiyle kendime geldim. "Özür dilerim dalmışım." "Siparişini verecek misin artık, yoksa ben söylüyorum. Çok açım." Hızlıca garsona döndüm. ''Ben bir Fransız tostu yanına da limonata alayım lütfen.'' Benden sonrada Mina siparişini vermeye başladı. ''Bende bir kremalı penne alayım.'' Garson kafasını yazdığı defterden kaldırıp Mina'ya baktı ''İçecek olarak ne alırsınız?'' Bir süre düşündükten sonra garsona dönerek cevap verdi. ''Sadece su alayım lütfen.''

Garson uzaklaşınca Mina'ya döndüm. ''Etrafına baksana herkes salata yiyor. Sence bunlarla doyuyorlar mı? Ben olsam doymazdım.'' Mina bir süre etrafına bakındıktan sonra bana dönüp konuşmaya başladı. ''Bende doymazdım galiba. Hem bence onlarda doymuyorlar.'' Birlikte bu saçma sohbetimize gülerken yanımıza gelen garsonun sesiyle ikimizde bir anda irkildk. ''Buyurun efendim siparişleriniz.'' Ben daha cevap veremeden Mina teşekkür etti ve garson yanımızdan uzaklaştı.

Mina tekrar konuşmaya başladı. ''Hazırlıklar nasıl gidiyor?'' Ne hazırlığından bahsettiğini anlamak için bir süre sadece Mina'nın yüzüne baktım. Benim hatırlayamadığımı anlamış olacak ki hemen beni azarlamaya başladı. ''Bana sakın unuttuğunu söyleme Vera. Bu birlikte ilk tatilimiz. Senin de benim kadar heyecanlı olduğunu düşünmüştüm.'' ''Tabi ki de heyecanlıyım. Unuttun mu buradan sonra tatil için tırnaklarımızı yaptırmaya gidecektik? Bende bunu düşünüyordum üzgünüm.'' ''Unutmadım sadece üzgünüm fazla heyecanlıyım. Sonuçta arkadaşlarımızla sadece bizim olduğumuz koca bir hafta geçireceğiz.'' Bu konuşmadan sonra ikimizde sadece yemeklerimizi yedik ardından hesabı ödeyip kuaföre geçtik. Mina  yeni şeyler denemek istediğini söyleyip kısa tırnaklarını uzun yaptırdı. Serçe parmaklarını kırmızı renge diğerlerini şeffaf  yaptırıp yüzük parmaklarına küçük kalpler yaptırdı.

 Serçe parmaklarını kırmızı renge diğerlerini şeffaf  yaptırıp yüzük parmaklarına küçük kalpler yaptırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben Mina'nın aksine çok uğraşmak istemediğim için tırnaklarımı düz mor renk yaptırdım.

İkimizin de tırnak işi bittikten sonra biraz alışveriş yaptık ardından evlerimize dağıldık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkimizin de tırnak işi bittikten sonra biraz alışveriş yaptık ardından evlerimize dağıldık. ''Vera sen misin tatlım?'' Annemin bana seslenmesiyle odama çıkmaktan vazgeçip mutfağa yöneldim. ''Benim anne. Babam geldi mi?'' Aldığım kokulardan annemin pilav, taze fasulye ve brokoli çorbası yaptığını anladım. ''Evet, içeride dinleniyor. Yemek hazır çağırır mısın?'' ''Hemen gidiyorum.'' Yatak odasına doğru giderken aklıma bir soru takıldı ve anneme seslendim. ''Anne şimdi içerde derken nerede oluyor?'' Bir süre annemin sabır çekişlerini dinledikten sonra bana cevap vermeye karar verdi. ''Tabi ki de salonda benim akıllı kızım.'' Benim şimdi suçum neydi burada? Bütün anneler mi böyle yoksa sadece benimki mi acaba? Kendi kendime konuşurken salona gelmiştim bile. ''Baba hadi. Yemek hazır.'' Bana cevap vermeden sadece arkasını döndü ve uyumaya devam etti. Bunun karşılığında bende onu dürtmeye devam ettim. Eğer onsuz geri gidersem annemden azar işitebilirdim. ''Baba kalk hadi.'' Yine uyanmamıştı ardından uzun uğraşlar ve annemin bağırışları sonucunda kaldırmayı başardım.

Annemin önüme koyduğu tabakla kafamı kaldırım anneme baktım. ''Anne ben brokoli içmesem olmaz mı?'' Gözlüklerinin altından bana attığı bakışlarla bunun bir hayır cevabı olduğunu anlamıştım. ''Vera anlat bakalım ne yaptın bugün?'' Zorla yediğim yemeğimden dikkatimi ayırarak babama baktım. ''İyi geçti babacım. Sabah dersim vardı ona gittim sonrada Mina ile buluştum bir şeyler yedik ve tırnaklarımızı yaptırdık. Nasıl olmuş?'' Ellerimi uzatıp babama yeni yaptırdığım tırnaklarımı gösterdim. ''Çok güzel olmuş kızım. Dimi Begüm?'' Babamın sorusuyla kafamı anneme çevirdim. ''Evet, Korkut çok hoş olmuş.'' ''Gerçekten mi? Sağ olun. Birde biz pazartesi için arkadaşlarımla tatil ayarlamıştık size söylemiştim.'' ''Evet, tatlım söylemiştin...'' Bir anda annem babamın sözünü keserek lafa daldı. ''Tam olarak kiminle gidiyordunuz ve nerede kalacaktınız?'' İşte sorun buydu ben nereye gideceğimizi hatırlamıyordum. Bunu Mina'ya söylediğimde hatırlamıyorsan o zaman sürpriz olsun demişti. ''İki bungalov kiraladık kızlar ve erkekler olarak. Ben, Mina ve Alara bir yerde; Aybars, Aytaç ve Özgürhan bir yerde kalacak.'' Konuşmamı bitirdikten sonra annem biraz bekledi ve benim devam etmeyeceğimi anlayınca bana döndü. ''Neyde değil nerede kalacağınızı sordum ben!'' Biraz ne cevap vereceğimi düşündükten sonra sürpriz demeye karar verdim. ''İşte onu bizde bilmiyoruz sürpriz olacakmış.'' Bir süre düşündükten sonra annem konuşmaya başladı. ''O zaman gidince bana konum at.'' ''Tamam anne.''

Ben kendimi bildim bileli annem bana göre korumacıydı. Ama babam daha rahat biriydi. Genelde Bir şeyler yapacağımız zaman babama haber verirdik ama konu ben olduğumda babam bile anneme sorardı. İlkokula başladığımda bunun diğer arkadaşlarımda olmadığını anlamış ve sadece benim ailemin garip olduğunu düşünmüştüm. Hala bazı şeyler garip gelse de artık alışmıştım sonuçta her aile aynı olmak zorunda değil dimi?

Yemeğin ardından hemen odama geçtim ve Alara'yı aradım. Alara aynı Mina ve Aybars gibi benim çocukluk arkadaşım. ''Alo Alara ne yapıyorsun?'' Alara hemen soruma yanıt verdi. ''Valizimi hazırlıyorum tatlım. Sen?'' ''Ben sadece oturuyorum. Sen neden bu kadar erken hazırlıyorsun daha üç gün var gitmemize?'' Alara şaşkınlıkla cevap verdi. ''Ne demek daha üç gün var sana söylemediler mi? Yarın akşam yola çıkıyoruz.'' Bu ne demekti şimdi?

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin