Bilinmeyen numaradan bir mesajınız var.
Hayır, hayır, hayır. O değildir.
Telefonu elime aldım. Korkudan mesaja girip ne olduğuna bakamıyordum.
O sırada kapı zilini duyunca hemen telefonu bırakıp kapıya koştum. Nagi gelmiş olmalıydı. Emin olmak için delikten baktım.
Oh, Nagi'ymiş.
Kapıyı açtım. Içeri girmesi için kenara çekildim.
"Yemek daha gelmedi. Birazdan gelir."
Salona geçip oturdum. Telefona elimi bile sürmedim. Nagi de odasına, evde fazladan bir misafir odası, geçti.
Televizyona odaklanmışken telefonumun çalmasıyla kimin aradığına bakmadan açtım.
Yemek siparişi için kurye arıyor olmalıydı.
"Alo?"
"Mesajlarıma neden bakmıyorsun?"
Siktir. Hem de koca bir siktir.
Sesini duyar duymaz vücudum titremeye başladı. Şoktan donup kalmıştım. Ne yerimden kalkabiliyor ne de konuşabiliyordum.
"Benden kaçamayacağını öğrenmiş olmalıydın Yoichi."
"Ne istiyorsun benden? Peşimi bırak artık. O işi çoktan hallettik."
"Hayır, hayır Yoichi. Sen hallettin, ben değil."
"Sen kafayı yemişsin."
"Ama öyle söyleme Yoichi. Üzülüyorum. Ben seni çok özledim. Sen beni özlemedin mi?"
"Hayır! Senin hiçbir şeyini özlemedim! Beni rahat bırak artık."
Telefonu hemen kapattım. Ellerim titriyor telefonu bile düzgünce tutamıyordum.
Ne yapıcam ben şimdi?
Nagi'nin bakış açısından
Eve girip odama çıktım, duş almak için kıyafetlerimi hazırladım.
Kısa bir duştan sonra salona indiğimde Yoichi'nin birisiyle konuştuğunu duyunca kapının önünde saklanıp ne konuştuğunu dinlemeye başladım.
"O işi çoktan hallettik."
"Hayır! Senin hiçbir şeyini özlemedim! Beni rahat bırak artık."
Yoichi en sonda bağırmış ve telefonu kapatmıştı. Kafasını ellerinin arasına almış başı eğik bir şekilde yere bakıyordu.
İceri girmem doğru olur muydu, bilmiyordum. Bu yüzden biraz daha beklemeye karar verdim.
Yoichi biraz daha izlemeye devam ettim. Sanırım ağlamamak için kendini zor tutuyordu ama kafası eğik olduğu için tam da anlayamıyordum.
Artık içeri girmem gerektiğini düşünüyordum. Bu yüzden Yoichi onu dinlediğimi anlamasın diye sessizce merdivenlere geri dönüp bu sefer bilerek ses çıkararak indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Savaşları -Nagisagi-
Fanfiction"Mal mısın kardeşim? Kaldırım burası. Öyle telefona bakarak yürüyebileceğin bir yer değil." "Öyle mi? Kaldırım burası, öyle durup da kedi sevebileceğin bir yer değil. Çok istiyorsan git evinde sev." Bir gun isaginin yolda birisiyle kavgasından sonra...