"Ondan kurtulduğumu düşünüyordum. Ta ki şimdi tekrar karşıma çıkana kadar."
Anlattığım süre boyunca bakışlarımı bir kez bile yerden kaldırmamıştım. Bitirdiğimde Nagi'ye baktım.
İfadesiz yüzü ile ne düşündüğünü anlayamamıştım. Telefonum titreyince cebimden çıkarttım.
Hiori mesaj atmıştı.
Sağ kol-Siz
Sağ kol
Neredesin?
Antrenman başlamak üzere.Siz
Geliyorum birazdan.Ona cevap verip telefonu cebime geri koydum. Yerden kalkıp emin olamayarak Nagi'nin koluna dokundum.
Bakışları duvardan ayrılıp bana döndü. Elimi çektim.
"Seni o şekilde rahatsız ediyor mu?"
"Ne?"
"Diyorum ki seni hala mesaj gibi saçmalıklarla rahatsız ediyor mu?"
Sesi sakin çıkıyordu ama gözlerindeki öfke belli oluyordu.
"Evet. Bir şekilde numaramı bulmuş."
Gözlerime sanki duyduğu şeyden emin olmak istercesine bakıyordu. Kafasına yana çevirip kısık sesli küfür etti.
"Nagi?"
Cevap vermeyip geri bana çevirdi kafasını. Aramızdaki sessizlik geriyordu.
Derin bir nefes aldım.
"Benim şimdi antrenmana yetişmem gerek. Daha sonra konuşuruz olur mu? Yani bence konuşacak bir şeyimiz de kalmadı ama."
Son cümleyi emin olmayarak kısık sesle söylemiştim ama görünüşe göre Nagi duymuştu.
"Hayır, konuşacak daha çok şeyimiz var. Sen git yetiş antrenmana. Akşam geç kalabilirim, mesaj atarım sana."
Cevap vermedim, sadece kafamla onaylayıp soyunma odasından çıkıp antrenmana gittim.
İçimde çok kötü bir his var.
Nagi'nin bakış açısından
İsagi çıkar çıkmaz telefonumu cebimden çıkarıp gelen mesajları ve aramaları umursamadan Reo'yu aradım.
Yarım saattir bana ulaşmaya çalıştığı için ikinci çalışta hemen açmıştı telefonu.
"Nerdesin lan sen!? Seni bekliyoruz burada. Biraz kaptan gibi davranıp antrenmana daha erken gelse-"
Daha konuşamadan bağırarak cümleleri sıralamaya başlamıştı ama şu anda durup Reo'yla uğraşacak vaktim yoktu.
"Reo."
"Ne oldu yine karakola mı düştün?"
"Hayır. Senden benim için bir şey yapmanı istiyorum."
"Off, ne var yine amına koyim, ne var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Savaşları -Nagisagi-
Fanfiction"Mal mısın kardeşim? Kaldırım burası. Öyle telefona bakarak yürüyebileceğin bir yer değil." "Öyle mi? Kaldırım burası, öyle durup da kedi sevebileceğin bir yer değil. Çok istiyorsan git evinde sev." Bir gun isaginin yolda birisiyle kavgasından sonra...