"Geldik. Kafanı kaldır."
Nagi'nin bakış açısından
Altımda kurtulmak için çırpınıp duran Kira'yı sabitlemek için bacaklarımla kollarına iyice baskı yaparken boğazındaki elimi de iyice sıkılaştırdım. Tabi ki boğulmaması için çokta sıkı tutmuyordum.
Geri kafamı kaldırıp sokağın başından buraya doğru gelen Reo, Kunigami ve Bachira'yı daha net şekilde gördüm.
Tam net denemezdi çünkü kolumdaki kesik yüzünden yeteri kadar kan kaybetmiştim ve kavgada aldığım bir kaç darbe de üstüne yağ bal olmuştu.
Yarım yamalak görüntümle onlara bakarken vücudumdaki güçte yavaş yavaş azalıyordu.
Reo'lar da iyice yaklaşmışlardı.
Kira'nın boğazındaki elimi az bir şey gevşettiğim anda bunu yapmamı bekliyormuş gibi vücudunu yana çevirip dengemi sarstı, ellerini kurtardı.
Benden kurtulduğu anda yattığı yerden kalkıp kaçmaya başladı. Onun kalktığını gören Reo'lar ise arkasından bağırıp koşarak yanıma geldiler.
Artık koşsalarda yakalayamazlardı.
Bir elimle kolumu tutarken Reo da cebinde taşıdığı bezi çıkartıp yaraya bastırırken söyleniyordu.
"Hayır amina koyayım, senin neyine aptal orospu çocuğu birisinin peşine takılmak? Polisler boşuna mı var götünü siktiğim? Ara abi ara. Şu sikik sokuk telefonu kullan. Anca beni arayabiliyosun zaten."
Reo hala konuşmaya devam ederken sokağın diğer ucundan, Kira'nın kaçtığı taraftan, gelen bir sesle dördümüz de kafamızı oraya çevirdik.
"Yürü lan amına koyduğum. Illa sürükleyeyim mi pezevenk? İş çıkartıyorsun adama."
Gördüğüm kişiyle gülümsedim.
Kaiser.
Her ne kadar aralarındaki yakınlık beni tedirgin edip onu kıskanmama sebep olsa da onun Isagi'yi koruyup kollaması hoşuma gidiyordu.
Abi gibiydi.
Zaten Isagi bilmese de arkadaşlarının hepsiyle tanışmıştım bile.
Shidou ile bir spor salonunda, Hiori ile atari salonunda, Kurona ile mahallenin küçük çocuklarının oynadığı futbol sahasında, Chigiri ile bir kafede Kunigami ile konuşurken, Rin ile bir alışveriş merkezinde.
Hepsiyle tanışmış tek tek konuşmuştum. Tabi ilk başta Isagi ile kavgamızı yanlış anladıkları için saldırmaya çalışsalar da iyi çocuklardı hepsi özünde.
Kaiser'den şüphelendiğim için onunla konuşmaya cesaret edememiştim.
'Ya aşıksa?'diye.Sonra bir gün okul çıkışı Kaiser beni kenara çekti.
"Sen ne ayaksın olum?"
"Ne?"
"Ne demek ne lan? Basbaya ne ayaksın diyorum? Yoichi'yi takip ediyor, gittiğimiz her yerde karşımıza çıkıyorsun. Sürekli benle göz göze gelip bir boklar karıştırıyormuş gibi bakıyorsun. Senin problemin ne lan? Anlat da biz de bilelim."
Açık açık öyle söyleyince ne diyeceğimi bilememiştim. Bir süre sonra tam cevap verecektim ki yüzündeki gülümsemeyle bize doğru gelen mor saçlı çocuğu görünce sustum ve ona bakmaya başladım.
Kaiser de gözlerini oraya çevirince gözlerinden geçen kısa süreli parıltıya şahit olmuştum.
Ve bu da Kaiser'in Isagi'den hoşlanmadığını kanıtlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Savaşları -Nagisagi-
Fanfiction"Mal mısın kardeşim? Kaldırım burası. Öyle telefona bakarak yürüyebileceğin bir yer değil." "Öyle mi? Kaldırım burası, öyle durup da kedi sevebileceğin bir yer değil. Çok istiyorsan git evinde sev." Bir gun isaginin yolda birisiyle kavgasından sonra...