Why don't you stay? | hyunin

biz küçüktük, sevdikçe büyüdük; özel bölüm

keyifli okumalarr~~

"Yıldızlara bak,
Biz küçüktük.."

8 Şubat 2019

"Hyunjin, beni beklesene!"

"Çok yavaşsın jeongin!"

"Sen çok hızlın asıl! Azıcık yavaş olsada. Çok yoruldum"

'Şuraya oturda azcık soluklan yoksa nefessiz kalacaksın, sana ihtiyacım var ona göre" dedi sırıtarak sarışın çocuk.

...

Aradan geçen 1 saat sonunda ikiside buluşmak için sözleştikleri yere doğru yola koyuldular..

Buluştuklarında hyunjin, bir süre gözlerini sevdiğnden alamamıştı. Ne zamandır böyle hissettiği hakkında bir fikir sahibi değildi henüz ama halinden memnundu..

"Nereye götürüyorsun beni Hyunjin?"

"Sürpizi mi bozayım Jeongin?"
"Azcık sabırlı ol, hiç öğretemedim sana" diyerek triplenmişti tıpkı annesi gibi.

Yang, kendini tutamadan gülmeye başlamıştı, sesli güldüğü için etraftan geçen çoğu insan ona garipseyen bakışlar atıyordu..

Hyunjin sinirlenmiş olacaktı ki Jeongin'in ağzını eliyle kapatmaya çalışıyordu fakat başarılı olamıyordu bu konuda.

...

"Gelmedik mi hâlâ Hyunjin??"

"Geldik, hazırsan açıyorum gözlerini"

"Hazırım, hadi aç artık!!"

Hyunjin, ellerini yavaşça sevdiğinin gözlerinden çekmişti. Jeongin, gözlerinin önünde olan ellerin çekilmesiyle hediyesini görmüş ve sevinçten gözleri dolmuştu..

"Ya hyunjin!!!!"
"Bu çok güzel bir hediye, ben bunu kullanmaya kıyamam ki"

"Jeongin, saçmalama kullan diye aldım. Çaldıkça aklına gelirim, şarkılarında yanında olurum"
"Güzel güzel şarkılar yap!"

"Hep bunla yaparım şarkıları merak etme sen, böylece her zaman beraber oluruz. Değil mi?"

Evet anlamında başını sallamıştı hwang. Jeongin ile sarılmış ve gitarı uzatarak bir şeyler çalmasını söylemişti, dinlediği şarkıcıların hepsinden güzeldi sevdiğinin sesi..

"Başlıyorum o zaman Bay Hwang"

" Gözlerim olmadan görmek
Beni öptüğün ilk an
Ağladığımda sınırsız

Çevremdeki duvarlarını ben inşa ettim
Beyaz gürültü, ne berbat bir ses
Rogue nehri kıyısında beceriksizce
Ayaklarımı yerin üzerinde hisset
Tanrı'nın eli, beni kurtar

Oh, oh woe-oh-woah benim
Bana dokunduğun ilk an
Oh, mucizeler duracak mı?
Aşkın gizemi kutsansın

Tanrım, artık inanmıyorum
Canlı suların içinde boğulmuş
Kardeşimin kızından
Aldığım sevgi tarafından lanetlenmiş
Ölmüş Hephaestion gibi
Alexander'ın sevgilisi
Şimdi benim nehir yatağım kurudu
Başkasını bulmayayım mı?

Oh, woe-oh-woah benim
Yağmur kuşu gibi koşuyorum
Şimdi gizeme eğilimliyim
Omzundaki doğum lekesi bana hatırlatıyor

Ne kadar üzülebilirim?
Omzumun üstündeki kara tavuk
Ve ne fark eder ki
Bu aşk bittiğinde?
Yatağında uyuyayım mı
Mutsuzluk nehri
Ellerini başımın üstünde tut
Son nefesimi alana kadar