Gözlerin, kalbini yansıtıyor

166 25 50
                                    

keyifli okumalar

~

Gece hiç uyuymamış hep o'nu düşünmüştü Yang. Böyle zamanlarda defterini alır, bir şeyler karalar, ortaya bir şarkı çıkarmaya çalışırdı. Fransa'da verdiği konserde ,özellikle yeni şarkısını söylerken, hyunjin'i görmek onu mutlu etmiş etmesine ama üzülmüştü bir yandan da.

Üstünü değiştirip Paris Sokaklarında dolaşmaya çıktı.
Eyfel Kulesi'nin yakınlarında elinde  duran ,çok büyük olmayan, eskiz defterine karalamalar yapan sarı saçlı çocuk çekti dikkatini. Hyunjin'di.. Bir an yanına gidip gelmek arasında gitmesine rağmen sonradan pişman olmamak için hızlı adımlarıyla yanına gitti. Oturduğu bankın yanı boş olduğundan oturdu.

"Selam, hyunjin"

Yanına oturan maskeli çocuğu tanımayan hyunjin anlam çıkarmaya çalışan gözlerle baktığı sırada Jeongin'in maskesini indirmesiyle gözleri ışıldamaya başladı, uzun suredir sadece ekranlarda gördüğü arkadaşını yanında görmek heyecanlandırmıştı. Ani bir hareketle jeongin'e sarıldı. Siyah saçlı çocuk, kalbinin hızla attığını hissetti. Hyunjin'in anlamaması için çırpınıyordu kendi içinde. Hyunjin, yavaşca kollarını indirdirirken ağzını araladı ve konuştu Yang ile..

"Jeongin"
"İkimizde hayallerimizi gerçekleştirdik fakat seni burada, yanımda göreceğimi düşünmemiştim."

"Ah, hyunjin"
"Saçmalıyorsun, tabi ki göreceksin beni"

İki genç sonu yokmuşcasına gülüyordu, yarın olmayacakmış gibi. Özlemlerini nasıl gidereceklerı hakkında bilgileri yoktu, anne karnından yeni çıkmış bir bebek gibi hiçbir şey bilmiyorlardı..

"Ben.."
"Ben, senin adına çok sevindim jeongin.."

"Neden ki?"

"Hayallerini gerçekleştirdin, ben hâlâ bir şey yapamadım.."

"Bütün hayallerim gerçekleşmedi André-sshi"

"Bir gün oda gerçekleşir mutlaka, İnnie!"

2 genç beraber gülüyordu, "özlem gidermek" kavramını nasıl gerçekleştireceklerdi bilinmiyordu. O an zamanın durması için neler vermezdi jeongin. Sonunda konuşmuşlardı, acaba hyunjin hâlâ onu en yakın arkadaşı olarak görüyor muydu? Hyunjin onu ne olarak görürse görsün, ona aşıktı. Emin olmuştu, kararı kesin ve bu sefer duygularından tamamıyla emindi. Hyunjin'in gözlerinde kaybolurken telefonun çalmasıyla beraber irkildi.

"Siktir"

"İdoller küfür edebiliyor muydu?" gülerek karşılık verdi andré.

"Normalde hayır ama ben istisnayım"

Bu sefer ikiside kahkahayı patlattı. Yang, ayağa kalkarak gitmesi gerektiğini söylediğin zaman Hwang'ın gözleri hüzünle dolmuştu. Gitmemesini söylemek istiyordu ama yapamadı. Bu sefer ikiside gülmüyor, birbirlerinin gözlerine bakarak konuşuyorlardı..

~

"Yang, hadi ama!"
"Üzülme bu kadar, tekrar göreceksin mutlaka onu"

"Wonseok.."
"Gitmesem mi?"

"Çocuklaştın iyice Yang! Haydi, gidiyoruz"

Yang, oflayarak uçağa doğru ilerledi. Ayakları ,wonseok sayesinde, hareket etse bile ruhu hâlâ Hyunjin'in yanındaydı. Oradan ayrılmaya istekli değildi.. Koltuğuna oturduğu zaman hislerini kağıda dökmek istedi. Hyunjin'e olan hislerini. Belki Hyunjin bile bilmeyecekti ona yazdığını ama kendisi bilecekti.. Hyunjin, sürekli yıldızlardan bahseder resimlerinde hep kullanırdı. Genellikle genç adamın koluna yıldızları çizer ve silindikçe yenilerini eklerdi. Yaraları olduğundan değil, Jeongin'i sevdiğinden.. Başta Jeongin anlamıyordu sonradan duygularının karşılığı olduğunu fark ettiğinde ikiside ayrı yollardaydı. Tekrar karşılaşmaları imkânsız gibi geliyordu ikisine de.

"Yıldız.."
"Yıldızlar..."

Kolunda olan yıldız dövmesine göz gezdirdi.. Eski günleri, Hyunjin'in yıldız çizdiği günleri. Ortaokul anılarını.. Küçüktü o zamanlar. Hiçbir şeyin farkında değildi. Emin olamamıştı hislerinden, aslında oldukça gerçeklerdi. Dalga geçileceğinden korkmuştu çünkü insanlar acımasızdır.

Uçak gökyüzünde yıldızlara bakakaldığı sırada kağıdın yarısından fazla dolmuştu. Aslında söyleyecek o kadar çok şey varken neden söyleyemiyordu? Yaklaşık 30 dakikadır kağıt ile bakışıyordu..

Bazen susarsınız, bir şey bilmediğinizden değil, uygun kelimeleri, cümleleri bulamadığınızdan. İşte o zamanlarda gözler konuşur.. Sadece gözlerine baksa yeterliydi. Söylemek istediği her şey orada saklı, bulunmayı bekliyor kayıp bir hazine gibi..

Her şeyin gözlerde saklı olduğunu düşünüyordu Yang. "Gözler kalbin yansımasıdır" derdi annesi hep.. Defterinin arasından çıkan fotoğrafa bakatken hüzünlenmişti..

 Defterinin arasından çıkan fotoğrafa bakatken hüzünlenmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

umarım beğenirsiniz.
Bolumler arasi gecen sure icin ozur dilerim sizlerden..
Kendinize iyi bakin, sizi seven insanlar oldugunu unutmamaya calisin lutfen..

Why don't you stay? | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin