3. BÖLÜM "Yaşlı Çınar ve Minik Serçe"

1.3K 94 12
                                    

Seyran derin bir nefes alıp önündeki cam kapıya baktı. Kendinden emindi. Hazırdı. Bu kapıdan giren ve çıkan Seyran aynı olmayacaktı, biliyordu. Bu kapıdan çıktıktan sonra özgür bir kadın olacaktı. Kendi ayakları üzerinde durabilecekti. Kimseye muhtaç olmayacaktı. Ferit'e mecbur olmayacaktı.

Ablasının iyi dileklerini dinledikten sonra kapıyı çalıp içeri girdi. Gülen iki tane yüz kendisini bekliyordu. Efe Bey ve Defne Hanım Seyran ile konuşmak için hazırlardı. Önce kısaca tokalaştılar. Sonra masaya kuruldular. Hiçbirinin kaybedecek vakti yoktu. Bir an önce iş konuşmak istiyorlardı.

"Hoş geldin Seyran. Seni aramızda gördüğümüz için çok mutluyuz."

"Teşekkürler Efe Bey. Ben de çok mutluyum."

Gerçekten mutluydu. Yaşanan onca saçmalıktan sonra tutunacak bir dal bulmuştu. Kendisi için bir şeyler yapıyordu. Hem de kimseyi düşünmeden.

"Anladığım kadarıyla bu anlaşmaya olumlu bakıyorsun ve bizimle çalışmaya hazırsın." dedi Defne Seyran'ın yüzünden yaptığı çıkarımla. Kızın heyecanı ve hırsı gözlerinden okunuyordu.

"Evet Defne Hanım, hazırım. Siz istediğiniz an imzaları atıp çalışmaya başlayabiliriz."

Efe önündeki dosyayı Seyran'a doğru uzattı masanın üzerinden "Seninle görüştükten sonra ben bir nüsha hazırlamıştım aslında. Şartlarımızı oku. Değiştirmek istediğin bir şey olursa konuşalım ve bir an önce atalım imzaları."

Seyran sayfalara hızlıca göz attı. Daha önce de okumuştu sözleşmeyi zaten. Hem de defalarca kez, büyük hayaller kurarak okumuştu. "Ben sözleşmeyi defalarca kez okudum Efe Bey. Eğer sizin için de bir problem yoksa imzaları hemen atmak isterim."

Efe büyük bir mutlulukla yakasındaki kalemi çıkartıp Seyran'a uzatırken Defne araya girdi.

"Durun durun bir saniye. Biraz daha düşünmek istemediğine emin misin Seyran'cığım? Ferit ve ailesiyle iyice konuştun mu? Sonra sana sorun çıkartmasınlar."

Defne Korhanları ciğeri gibi biliyordu. Hepsi sabit fikirli insanlardı. Gelinler kocalarının gölgesinde yaşar ve hep bir adım geride dururlardı. Halis Korhan'dan beri süregelen gelenek böyleydi. Sindiremedikleri lokmaları da aileden sınır dışı ederlerdi. Seyran da tüm bu onurlu duruşuyla Korhanlar için büyük lokmaydı.

Seyran'ın yüzü solmuş, bariz bir şekilde tadı kaçmıştı. Korhanların ismi bile kızı rahatsız etmek için yetiyordu.

"Merak etmeyin Defne Hanım. Ne Ferit ne de herhangi bir Korhan bu iş konusunda söz sahibi olabilir. Sizin muhatabınız yalnızca benim."

"Bence de Defne... Biz Seyran ile çalışacağız Ferit ile değil. Bırak da Seyran kendisi karar versin."

Defne teslim olur gibi ellerini kaldırdı. Bir sorun olursa işini de arkadaşlarını korurdu ama yine de Korhanlarla yüz göz olmak istemiyordu. Yolu Korhanlarla bir kere kesişmiş ve keskin bir şekilde ayrılmıştı.

Seyran Efe Bey'in elindeki kalemi alıp tek tek imzalamaya başladı kağıtları. Her imzada bir zincirini kırıyordu. Her imzada bir adım daha uzaklaşıyordu Ferit'ten. Her imzada güçlendiğini hissediyordu. Her imzada daha özgür bir kadın oluyordu.

"Tekrardan hayırlı olsun Seyran'cım. Eminim harika bir iş çıkacak ortaya."

İmzalar atıldıktan sonra ayaklanmış ve toplantı odasını terk etmek üzere harekete geçmişlerdi.

SON PİŞMANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin