Donarak girdiğimiz bu binadan yanarak çıkacaktık...
(29 Ekim, 2019)
"Akıl hastanesi," diye mırıldandım anneme, "burası bir akıl hastanesi."
O sırada önümüzde yürümekte olan görevli kadın aniden arkasına dönüp bize baktı. Gülen gözlerinden espri yapığımı sandığı anlaşılıyordu. Halbuki ben gayet ciddiydim ve evet,
beni asla getiremeyeceklerini iddia ettiğim bu yere gelmem yalnızca dokuz günümü almıştı. Dışarıda hafif atıştıran kar birkaç güne yerleri kaplayacağa benziyordu."Ah, hayır, küçükhanım! Burası akıl hastanesi değil. Burası bir psikolojik destek merkezi." Omuz silktiğim sırada annemin bana azarlayan bakışlarını görünce bir kez daha omuz silktim. Annem omuz silkmemden nefret ediyordu, ben ise hayatımı hiçbir şey söylemeden sadece omuz silkerek geçirebilirdim.
"Burası bir akıl hastanesi. Burada deliler yatıyor." Sözlerimi açıklayarak tekrarladığımda kadının bozulduğunu fark ettim. Kendisi de mi burada yatıyordu acaba? Girişte görevli olduğunu söylediklerine emindim. Belki onu söyleyen bile burada yatıyordu. Burada deli olmayan kimse yoktu belki de...
"Hem siz de burada kalacaksınız, küçükhanım. Yoksa deli olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?" Ooo, laf sokup zafer kazanmış ifadesiyle bakıyor șimdi de. Gerçekten buna alınacağımı, hayır diyeceğimi mi düşündü?
"Düşünmüyorum. Öyle olduğumu biliyorum. Deliyim ben. Bu yüzden akıl hastanesine geldim. Diğer deliler gibi burada yatacağım. Akıl hastanesinde."
Bu sözlerimin üzerine kadın iyice bozuldu. Süngüsü düşmüş bir vaziyette önüne döndü ve burnunu çekti. Söyleyecek bir şeyler düşündüğü belliydi. Ama ne derse desin fikrimi değiştirmeyecektim. Buraya, bu akıl hastanesine beni zorla getirdiği için annemi affetmeyeceğim gibi buranın bir akıl hastanesi olduğunu düşünmekten de vazgeçmeyecektim.
"Biraz daha memnun olamaz mısın Mitsuri?" Annemin telaşlı uyarısıyla birlikte omuz silkerek ona baktım.
"Akıl hastanesindeyiz ve bu durumdan memnun olmamı mı bekliyorsun?"
Annem gözlerini kocaman açtığında öndeki görevli kadın boğazını temizleyince annemin altdudağını ısırması bir oldu. Kendi kendime eğleniyordum. Hoşuma gidiyordu. Beni buraya kapatacaklardı ve bunun karşılığında dönüşeceğim insan buydu.
"Girişte de görmüşsünüzdür, küçükhanım, buranın bir adı var: Kar Küresi Psikolojik Destek Merkezi. Eğer akıl hastanesi olsaydı inanın bana tabelaya bunu da yazardık."
"İşte o yemez," diye mırıldandığım sırada kadının durduğunu fark ettim. Durdu ve ağır ağır bana döndü. Duruşumu dikleştirip umursamazca yüzüne baktığımda kadın oldukça
sinirlenmiş görünüyordu."Hinatsuru Hanım, siz Mitsuri'ye bakmayın. Burada olduğu için gergin. Yoksa böyle değildir."
"Yo, hep böylevim. Beni bu yüzden buraya getirdiler." Annem neredeyse delirecekti. Hatta öyle bir delirecekti ki benim yerime onu kapatacaklardı buraya.
"Mitsuri!' Ben senin iyiliğin için uğraşıyorum!" diyen anneme öfkeyle döndüm.
"Akıl hastanesine getirerek mi?" Hinatsuru Hanım dedikleri görevli kadın çıldırmak üzereymiş gibi baktı yüzüme.
"Akıl hastanesi değil!" diye itiraz etti yine. "Psikolojik destek merkezi!" Annem elini uzatıp kolumu tuttu ve beni kendine doğru çekti.
"Bir daha şu ağzını açıp burayla ilgili kötü tek bir laf edersen sana verdigim sözü yok sayarım. Anladın mı beni? Dediğimi yaparım. Verdiğim sözü unuturum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Küresi °OBAMİTSU°
FanfictionSeni yanıma, tüm dünyayı karşıma almak istiyorum. Hava soğuktu, rüzgâr acımasız. Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Gün gelecekti, birileri bu kar küresini eline alıp sallayacaktı. Kar yağıyor sanacaktık oysa altüst olacaktık... Mi...