Ares'in yaptığı açıklamadan hiç bir şey anlamamıştım.'Ne demek istedi ki?' diye düşünürken kapı tekrardan açıldı. Galiba Ares'in bahsettiği kadın buydu. "Evet arkadaşlar, hepiniz teker teker hoş geldiniz tekrardan. Benim adım Arin, buranın ortağıyım. Size yapmanız gereken görevleri, cezaları, yemek türlerini gibi bir çok şeyi anlatıcam. Ama ilk önce size burada kullanıcağınız isimleri açılıyacağız." Arin'in lafını bölen ben oldum "Neden kendi ismimizi kullanamıyoruz?" Arin Hanım önce dik dik bana baktı, sonra "Çünkü burası bir oyun alanı gibi düşün, öncelikle kendi kimliğini oluşturucaksın daha sonra oyuna başlıcaksın. Burada size kimlik kartı vericez, kartları asla kaybetmeyin eğer kaybederseniz elenirsiniz. Anlaşıldı mı?" başımı olumlu anlamda salladım. Arin Hanım dudaklarını araladı,"Koray senin kimlik numaran 532, Kayra senin kimlik numaran 793, Miraç seninkimlik numaran 345, Selin senin kimlik numaran 236, Ayda senin kimlik numaran 371, Ada senin kimlik numaran 643. Numaralarınızı unutmayın. Aşağıda görevli var ona numaranızı söyliceksiniz. Anlaşıldı umarım. Şimdi görevlerinize ve cezalarınıza gelecek olursak." elindeki kağıt yığını dikkatimi çekip duruyodu "hepinize bu kağıtlardan birer tane dağıtıcam. Kağıtlarda tam olarak yedi görev var. Bu haftaki görevleriniz o kağıtta yazıyor." kağıtları hepimize dağıtmıştı, ben kendi kağıdımda göz gezdirmeye devam ettim. "cezanız da görevin hemen altında yazıyor. Haftaya yeni kağıt verilicek size. Sorusu olan?" gerçekten çok saçmaydı. Hiç bilmediğimiz bir yerde neden görevler yapmamız gerekiyor, neden ceza çekicez? Bunlarda bir anlam ararken Ayda yanıma geldi "Koray, sen anladın mı bunları?" evet çok iyi anladım hatta şuan elime mikrofonu alıp anlatabilirim. "gram anlamadım desem hiç haksız olmucam." Ayda'nın ela gözlerinden bu işi yapmak istemiyor oluşu çok belliydi ama benim yapabilceğim bir şey yoktu. Mecburduk.
SABAH
Gözlerimi açtığımda elime telefonu alıp saate baktım. Saat 09.27'ydi. Mesajlara girdiğimde Gece'den mesaj geldiğini gördüm ve merak edip mesajı açtım 'Bu akşam sizde kalıcam. Annen her saat bana seni soruyor bende iyi olduğunu internet çekmediğini fln söylüyorum. Nap ne et gel.' anneme inanamıyorum gerçekten buraya geldiğimden beri onun kıymetli oğlu oldum. Annem beni pek sevmezdi ya da belli etmezdi, babam ise bir yere gidecekken beni de yanına alırdı bamamla iki arkadaş gibiydik. Annem çok soğuk biridir, sevgisini hissettirmeyi sevmez. Artık alışmıştım onun bu hallerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın ışıkları
Historia CortaBir sabah uyandığınızda başka bir evde, başka bir odanın yatağında, tanımadığınız bedenlerin yanında uyanmak nasıl bir his sizce? İşte hikaye tam olarak burda başlıyor. Daha 16 yaşında olan Koray, hayatın şokunu yaşar. Uyandığında ise evin içinde b...