moonlight

327 28 44
                                    

Gece sularında yalparayak yürüyen genç bir adam.

"Onuda hatırlıyorsun demek nikolai."

Tebessüm edip sevgilisine döndü ve ona sevgiyle baktı. Tüm gece ikisinindi ve fyodor ona ay ışığında bakmayı çok seviyordu.
Kafasını sevgilisinden, parlak kocaman aya çevirmişti.

"Bir yerlere oturalım mı fedya?"

Fyodor konuşmadı. Gözlerindeki ışıltı ay ışığı onların üzerine düştükçe daha da artıyordu.

"Peki sana kocaman salonda ay ışığı altında herkes izlerken çello çaldığım geceyi hatırlıyor musun?"

Nikolai sevgiyle gülümsedi ve sevgilisinin elini kavradı.

"Hatırlamaz olur muyum? O kadar iyiydin ki aynı bir tanrıya benziyordun."

İki genç bugün hem huzurlu hem mutluydu. İlişkilerinin üzerinden bir yıl geçmişti. Bugün ise fyodorun, nikolaiye ilk defa seni seviyorum dediği, ayni zamanda hislerini açtığı gündü.

Nereye gittiklerini ikiside bilmiyordu. Ne bir zaman kavramı kalmıştı, nede yön.
Yokohama sokakları bugün neden her zamankinden daha sessizdi?
Hayır değildi.
İkiside sokaktaki ateş seslerini duymuyorlardı.

"Kışın sokakta bulduğun bir kediyi saatlerce sevmiş ve sonra hasta olmuştun."

Nikolai'nin yanaklarındaki kızarıklıklar belli olmaya başladığında fyodor ona yaklaşıp kendine çekti ve yanağını okşadı.

"İkinizinde fotoğrafı hala bende."

"Bu zamanların asla gitmemesini istiyorum fedya!"

Birkaç dakika ama onlar için birkaç saat gibi geçen o sürede, sokağın kenarında bulunan çimenlik alana geçmiş, boş bir bank bulup oturmuşlardı.
Etraf her zamankinden daha fazla kararıyordu sanki.

Siyah saçlı kaşlarını hafifçe çatıp etrafa bakındı. Sokak lambaları neden görevini yapmıyor, onların geçtiği sokakları yavaş yavaş karanlığa boğmaya başlıyordu?
Dikkati tekrardan tenine değen soğuk ellerle dağıldı ve gülümsedi.

"Evlendiğimizde tüm tanıdıklarımız gelecek değil mi?"

"Tabiki."

"Benden sıkılmazsın değil mi fedya?"

"Asla"

Nikolai, sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu ve onunla beraber dikkatini, onları izleyen aya çevirdi.

"Ayı daha yakından izleyebileceğimiz bir yere gitmek ister misin?"

Fyodor tabiki de bu teklifi geri çevirmeyecekti. Ayağa kalkıp sevgilisinin elini tuttu ve yokohamanın en güzel ve en yüksek terasına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.

İçinde garip bir his oluşmaya başlamıştı.
Her yer tekrar karanlığa dönerken nikolaiyi daha da kendine çekti ve yoluna devam etti, Hava gittikçe soğuyordu.

"Üşümüyor musun kolya?"

"Hiç soğuk değil ki!"

Fyodor şaşırmıştı. Şu an kelimenin tam anlamıyla donuyordu. Terasa çıktıklarında ise ne olacağını kendi dahi bilmiyordu.

elini yavaşça çınlayan kulağına götürdü ve ovdu. Bunlar genelde olan şeylerdi ama bu gün tekrar olmasından nefret ediyordu. Bugün sadece ikisinin günüydü. Bugünü bozmak istediği son şey bile değildi.

"Yıldızlar ne kadar güzeller öyle değil mi?"

"Senin kadar değil."

Nikolai bu cevaba kıkırdadı ve bir çocuk gibi boynunu kaşıdı. İlk günkü gibi sevgilisinin dediği her şeye utanıyordu.

Moonlight/Fyolai One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin