lights are on

143 19 17
                                    

Nikolai yaklaşık bir haftadır hastanedeydi.
Buraya nasıl geldiğini ve neden geldiğini de bilmiyordu. Tek hatırladığı şey tek başına topuyla oynarken onu kovalaması, ardından bir fren sesiydi.

Sadece basit bir araba kazası, neden bir hafta hastanedeydi?
Nikolai yürüyemiyordu. Ne kadar denese de ayağa kalkamamış, adım atamamıştı.
Daha dokuz yaşındaydı. Artık yürüyemeyecek miydi?

Ailesi yoktu yani en azından o öyle kabul ediyordu. Sadece büyük annesi vardı ve oda çok yaşlıydı. Nefes rahatsızlığı yüzünden çok fazla bir şey yapamıyordu. Acaba bu durumdan onun haberi var mıydı?

İç çekerek kafasını pencereye çevirdiğinde kapının gıcırdama sesini duyması bir oldu.
Doktorlardan birisi gelmiştir diye düşünse de gelen kişi yan odada olan ve ona çok iyi gelen fyodordu.

Siyah omzuna gelen saçları, ortalama onun yaşlarında olan, solgun tenli, tekerlekli sandalyede bir çocuk.
Nikolai gelen çocuğu süzerken o ise gülümsedi.

"Merhaba, odamda canım çok sıkıldım."

"Merhabaa"

Nikolainin de canı sıkılıyordu! Fyodorun geldiği zaman içi içine sığmıyordu?

"Bir masal kitabı getirdim"

Düşüncelerinin arasından sıyrılıp çocuğun adını söylemesiyle kafasını hemen ona çevirdi. Mutluluktan gözlerinin içi parlıyordu.

"Gerçekten mi?"

Siyahlı çocuk biraz daha yaklaşıp tekerlekli sandalyeyi yatağın kenarına getirdi ve elini yatağa yasladı.

"Okumamı ister misin?"

"Evet lütfen!"

Çocuk tebessüm etti ve doğruldu. Nikolai gerçekten çok heyecanlanmıştı onun yaptığı her şeyi çok seviyordu.

Konuşmaları birkaç saat sürmüştü. Nikolai çok mutluydu, onunla tanıştığı için çok mutluydu artık bir arkadaşı vardı! Her gün onun odasına gelen,masal anlatan, sohbet ettiği, Birlikte hayal kurabildikleri fyodor dostoyevski.

Belkide sonsuza kadar bu hastanede kalmak istiyordu. Çünkü birlikte birbirlerine bir söz vermişlerdi. Bu hastaneden çıktıklarında hala arkadaş olacaklardı.
Fyodor onu görmeye geleceği sözünü verip odadan ayrıldı.
Nikolai ise sonraki günü iple çekmeye başlamıştı. Hatta gece biraz daha geç yatıp sıkılmaması için bırakılan kağıt kalemi eline aldı ve yeni arkadaşı fyodoru çizmeye başladı.

~

Aradan bir hafta daha geçtiğinde nikolai daha iyiydi. Fyodor odasına gelmesine izin vermese de nikolaiye her zaman söz verdiği saatte odasına geliyordu. Çok iyi arkadaş olmuşlardı ve nikolai bundan gayet mutluydu. Birlikte çikolata bile yemişlerdi. Hatta belkide aynı liseyi okuruz diye düşündü beyaz saçlı. Ayni liseye gitmek mi? Ne kadar güzel olurdu öyle değil mi?

Bu hastaneden çıktıları gün bir sürü şey yapacaklardı. Nikolainin şimdiden içi içine sığmıyordu.

Gecen günlerden birisinde fyodor gece gizlice onun odasına gelmiş ve yine sıkıldığını söylemişti. Nikolainin aslında olan uykusu fyodoru görünce kaçmış, onu zevkle dinlemeye başlamıştı. Keşke tüm gün konuşsa da dinlesem diye düşündü.

Başka insanların olmadığı ve sadece ikisinin olduğu küçük bir hayal dünyası.

Fyodor bazen annesinden öğrendiği masalları nikolaiye anlatır ve birlikte bu konu hakkında konuşmaya başlarlardı. Nikolai fazla masal bilmezdi. Yinede fyodor için kendi bir masal oluşturmayı denemişti.

Doktorlar bir gün fyodora çok fazla kızmışlardı. Nikolai ise bunun nedenini anlamadı. Neden ona kızıyorlar? Onun üzülmesini istemiyordu.
Bu hastanede tek sevdiği şey fyodordu ve onun üzülmesini istemiyordu.
Fyodor ertesi günü nikolainin yanına gelmedi. Küçük çocuk onu saatlerce bekledi, açılan her kapıyı fyodor sanmıştı ama o gelmiyordu.

Fyodor iki gün daha gelmediğinde nikolai artık sinirlenmeye başlamıştı.
İçinden her şeyin doktorların suçu olduğunu defalarca tekrar etti. Hepsinden nefret ediyordu neden insanlar onun sevdiği şeyleri elinden alıyordu? Neden bunu ona yapıyorlardı.

O gelene kadar defterine resim dışında yazı da yazmaya başlamıştı. Bir günlüğe dönen resim defteri fyodor gelene kadar böyle kalacaktı.

"Fyodor ne zaman gelecek? Kaç gündür burdayım bilmiyorum ama o gelecektir! Çünkü fyodor her zaman sözünü tuttu. O bana asla yalan söylemez."

Dokuz yaşındaki bir çocuğun yazabileceği bir yazıyla devam etti defterini günlüğe çevirmeye. Her gün umudu yavaş yavaş sönüyordu. Belkide fyodor ondan önce hastaneden çıkmıştı?

Gün geçtikçe yazdığı yazılar yığılmaya başladı. Yalnız hissediyordu, yanında kimse yoktu. Doktorlardan başka kimseyle konuşmuyordu artık fyodorun gelmesini istiyordu.

"Fyodor yoksa beni bıraktın mı?"

Altına kendine benzeyen minik bir insan figürü çizdi ve kızgınmış gibi gösterdi. Nikolai gercekten ona kızgın değildi sadece çok özlemişti.

Doktorların getirdiği sandalyeye binmek için hemşirelerden birini çağırmak için olan düğmeye bastı.
Daha dün bu sandalyeyi getirmişlerdi. Çıkması yakın miydi ki?

Fyodor gelmiyorsa nikolai ona gidecekti!

Hemşirenin yardımıyla sandalyeye bindi ve kocaman hastanede odaları teker teker gezmeye başladı. Yanında bugüne kadar yazdığı ve çizdiği tüm kağıtlar da vardı. Belkide ona çoktan bağımlı olmuştu.
Yalnız bir çocuk nasıl daha da yalnız olabilirdi?

Hemşirelerden birisi nikolainin yanına eğildi ve gülümsedi.

"Ne arıyorsun?"

"Bir arkadaşımın odasını."

"Yardımcı olmamı ister misin?"

"Evet lütfen.."

Nikolai sonunda ufak bir ışık bulmuşken bunu reddedemezdi. Hemşirenin sandalyeyi sürmeye başladığında kağıtları sıkıca tuttu ve tekrar tebessüm etti. Uzun bir aradan sonra onu tekrar görebilecekti.

Asansöre bindiklerinde hemşire çocuğa döndü ve ona eğildi.

"Birkaç güne taburcu olacaksın."

Nikolai şaşkınlıkla hemşireye bakıyordu. Bir yanı özgürlük isterken diğer yanı hala burada duruyordu.
Yanakları al al olduğunda sadece önüne döndü ve açılan asansörün kapısına baktı.

Fyodorun odası bu kattaydı.

Yan odasındayken bu kata almaları nikolaiyi biraz üzmüştü. Neyseki asansör vardı ve hemşire ona yardım ediyordu.

Kapının önüne geldiklerinde hemşire kapıyı açtı ve odaya bakındı.
Oda tertemizdi, yatak biraz bozulmuş olsa da odada kimse yoktu.

Hemşireye seslenen bir sesle kadın, hemen geleceğini söyleyip nikolainin yanından ayrıldı.
Nikolai ise suratını hemen asmadı. Burası onun odası ise kağıtları buraya bırakırdı, fyodor ise ne kadar kızdığını anlayıp onun yanına gelirdi!
Hemen sandalyeyi sürüp yatağın yanındaki masaya düzenli bir şekilde hepsini bırakıp odaya bakındı.

"Sakın gelmemezlik yapma fyodor."

Sonrasında odadan çıktı.

Fyodor asla gelmedi.
Nikolai taburcu olduğunda asla fyodoru göremedi. O bir yalancı mıydı? Hayır o nikolaiyi üzecek birisi değildi. Nikolai onu aylarca bekleyebilirdi. Belki yıllarca beklerdi. Ölüm saati açıklanan birisini kaç yıl beklemesi gerekirdi ki?

Moonlight/Fyolai One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin