İyi okumalar :)
100 yıl sonra:
Bedenime bir şeyler değiyordu,farklı bir şeydi bu
Alışık olduğum fakat uzun zamandır hissetmediğim.
Boğuk seslerde bu alışık olmadığım şeyin üstüne ekleniyordu.
Gözlerimi açtım bedenim hala yerindeydi.
Birden hissettiğim cisim beni yukarı doğru çıkardı.
Nefes alma ihtiyacı hissettim en başta.
Hızla oturur pozisyona geçip öksürmeye başladım.
Gözlerimi hiç kırpmamıştım,etrafımdaki cisimler bana dokunan şeyler insandı.
Bana bakarak "Bu o mu aman tanrım!" Diyen iki kadına yabancı kadına etrafaki uğultulu sesler ve başımda sabahtandır dikilen yaşlı adamı iteleyip ayağı kalktım.
En başta biraz sendelesemde sonunda dik durabilmiştim.
Üstüme baktım yepyeni bir bedendeydim hala konuşmamam onları çıldırtıyordu.
Şansım varsa elflerin arasına düşmemeliydim çünkü karşımda tutsakalar vardı ve bir gemideydim!
Denizin tuzlu ve o serin kokusu hiç yabancı değildi.
Öksürüklerim kesildiğinde sonunda ağzımı açıp "Neredeyiz?" Diye sordum sesim çok gür çıkmıştı.
Tamamen değişmiştim farklı beden,farklı ruh sahibi olmuştum.Bana şaşkınca bakıyorlardı denizden çıkan bir insanın ilk sorduğu sorunun bu olmasınamı şaşırıyorlardı, yoksa denizden çıkmamamı anlayamamıştım çokta umrumda değildi ne düşündükleri.
" Duymuyor musunuz ? yoksa anlamıyor musunuz ?" Diye sordum.hala garip bakıyorlardı.
Geminim içinden biri çıktı kulaklarından anladığım kadarıyla olgun bir elfti.
Yanıma geldiğinde eğildi kulağıma doğru
"Büyücümüsün?"diye sordu sorduğu soru karşısında anlamaz bakışlarla ona baktım neden böyle bir soru sormuştu şimdi.
Onun gibi kulağına yükseldim, ve bağırarak"Sana neden söylemem gerekiyor şayet büyücüysem?"dedim ben burda denizden çıkmıştım ve sorduğu soru bumuydu gerçekten?
Herkes bize bakarken kendi boyuma geri indim.
Oda kendini düzelterek.
"Odama getirin" dedi herkes şaşkınca birbirine bakıyordu yanda yine elf olduğunu fark ettiğim askerlerde şaşkınca az önce yanımda olan şu an çoktan gitmiş olan elfe baktılar.
Bu bakışmadan sıkılıp göz devirdim.
Ve elimle başımı sıvazladım çok ağrıyordu.
Yandaki iki kadın kendi aralarında tekrar konuşmaya başladılar " O az önce kralın kızına emir mi verdi?" Dedi siyah kıvırcık saçlı olan
"Sizlerin yaşlandıkça beyninizin küçüldüğünden şüpheleniyorum" dedim göz devirerek kralın kızı ne alakaydı ki şimdi.
Askerler çoktan koluma girip beni götürmeye başlamışlardı ben konuşurken.
"Hadi diyelim ki kralın kızıyım hangi cesaretle kolumu bağlayıp götürüyorsunuz, sonuçta sizi sonra bulup astırabilirim değil mi ?" Dedim askerlere
Daha kısa olan dönüp " kralın kızı olup olmadığını bilmiyoruz bu kesin değil, ayrıca kralın kızıysan bu durumda böyle yaptığımız için bizi bağışlıyacaktır elbet" dedi
Ona dönüp baştan aşağı süzdüm ve dudağıma aşağılayıcı bir bakış yerleştirdim " niye kısa olduğun belli" derken olaya başından beri hiç dahil olmayan uzun boylu olan kapıyı açmıştı.
Kısa olan soru soracakken odaya girip kapıyı kapattım.
Arkamı dönmeden önce büyük bir nefes alıp omuzumu silktim.
⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️⚪️
Vee bu bölümde bitti
Öncelikle bu bölümde konular baya bir değişti
Aslında akışta hiç bir problem yok hala kafamda ki gibi ama size kafa karıştırıcı gelmiş olabilir
Zamanla bölümler kafanızda iyice oturacaktır
Bir tık zaman aşımını bilerek fazla yazdım çünkü kraliyet 10 yılda bir değişmiyor.
Bir sonraki bölümde 🩶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çağrı:Son Yıkım
FantasiBüyü bozulacak ve düzen bitecek... Alev gibi bakışları ve Afroditin bile kıskanacağı yüzüyle Dengesiz ruhlu yeniden var olacak. Herkesin ölmek isteyeceği yüzyıl da o var olmak için dengeleri altüst edecek. O kişi Olimposta var olacak.
