KATİLİN AŞKI~TAEKOOK

1

Günlerdir takip ettiğim adamın peşindeyim. Dışarıdan sakin sakin yürüyen sıradan biri olarak görülsemde ben önümdeki adamı yani yusuf piçini öldürme planları yapıyorum.

Yusufun telefonu çaldığında direk açtı. Konuşmalarını duymak için biraz daha yusufa yaklaşsam da hiçbirşey duyamamıştım. Yusuf telefonu kapatarak adımlarını hızlandırdı. Telefonda kiminle konuştuysa oldukça önemli olmalıydı. Ona eş değerle bende adımlarımı hızlandırdım.

Bi süre o şekilde ilerledikten sonra bir ara sokağa girdi. Bunu yapmasıyla sırıtarak "şimdi elime düştün" dedim. Ara sokağa döndüğümde yusuf genç bi çocuğu duvar ile kendi arasına sıkıştırmış çocuğu ellediğini gördüm . Zavallı çocuk ise hiçbir şey yapamadan duvara girebildiği kadar girmişti.

Bu görüntü ile sinirlenerek yusufa ilerledim. Yusuf ise işine o kadar odaklanmıştıki beni fark etmemişti bile. Yusuf'un yakasından tuttuğum gibi çocuğun üzerinden alıp yere attım.

"Hey sende kimsin?! " korkutucu bir şekilde sırıtarak "aaa yusufcum insan hiç ecelini unuturmu çok ayıp" diyerek tam gözünün altına sert bir yumruk geçirdim. Ardından sikine tekme atarak "o sikini kesip götüne sokabilirim. Bunu yapmamı istermisin hmm? "

Bana cevap vermeyip mal mal bakmasıyla yüzüne bi yumruk daha attım. Yüzüne tükürerek bi yumruk daha attım. Yakasını tutarak oturur pozisyona gelmesini sağladım.
Kulağına yaklaşarak "bu yaptıklarının cezasız kalıcağınımı sanıyordun? Sen beni unutmuş olabilirsin ama ben seni unutmadım. O zamanda söylediğim gibi senin ecelin olmaya geldim" diyerek yüzümü görebileceği bir mesafeye geldim.

Yüzüme biraz baktıktan sonra kim olduğumu hatırlayınca gözlerini sonuna kadar açtı. Tam ağzını açıp bişey diyecekken kafa atmam ile bedeni kendini saldı.

Bu neydi ya bi kafayla bayılacaksan ben nası zevk alıcaktım bu işten. Normalde onu tam şuan burada öldürebileceğimi bilsemde arkada korkmuş bir çocuk olduğunu bildiğim için baygın bedeni orada bırakarak arkamı döndüm.

Çocuk yere dizlerini kendine çekmiş bir şekilde oturmuş boş gözlerle karşıdaki duvara bakıyordu. İlerleyerek tam önünde yere çömeldim. Önümdeki çocuk düşündüğümden küçük duruyordu. Ağzını o şeklinde açmış, derin nefes alıp vererek, kocaman gözleriyle önüne geçtiğim için benim göğsüme bakıyordu. Oldukça tatlı bir çocuktu.

Tam iyi olup olmadığını sorucakken bi anda ayaklanması ve arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla sokaktan çıkması ile sustum. İnsan bir teşekkür ederdi tcık

Şimdi derseniz sen katilsin şöyle böyle, tamam katil olabilirim ama bende insanım sonuçta, hem önüme geleni öldürmüyorum ki. Sadece ölmeyi hak edenleri öldürüyorum.

Ha ölmek demişken az kalsın yusuf piçini unutuyordum. Çömeldiğim yerden kalkarak yerde baygın yatan Yusuf'un yanına adımladım. Yumruklarımdan dolayı yüzünde kızarıklıklar oluşmuş , kafa attığım yer şişmeye başlamıştı.

Cebimden telefonumu çıkararak Gürkan'ı aradım. Telefon hemen açılınca hiç beklemeden konuştum.
"Gürkan XX sokağında almanız gereken bi adam var. Gelip onu alın ve depoya götürün daha işimiz bitmedi"

"Tamam abi, hemen geliyoruz" dediğinde telefonu kapatıp yusufa döndüm. Sanki görücekmiş gibi parmağımı yüzüne doğrultarak
"Bana yaşattıklarını aynen yaşayacaksın. Kaçışın yok" diyerek arkamı döndüm.

Sokaktan çıkarken gürkan görüldü. Gürkan eğilerek selam verince bende kafamı eğerek selamını aldım. Ardından önümde duran siyah arabaya binerek şöföre eve gideceğimizi söyledim.

Yeni kitabımız hayırlı olsunn.
Şimdilik bölüm kısa oldu ama gittikçe uzayacak.