"Her şeyi anlat" dedim oturduğum yerde dikleşip.Brunoya acilen eve dönmem gerektiğini söyleyip Hayes ile bir Cafeye gelmiştik."Biliyorsun Anne ve babam ayrı" başımı salladım."Babam anneme burada onun yanında okumamızın iyi olacağını söylemiş.Biliyorsun Nash'in artık son senesi ve derslerini düzeltmesi gerekiyor" "Peki sen neden babana gitmedin.Şey yanlış anlama ama saçma geldi biraz" "Ah o konu.Babam Final maçları için LA'ya gitti." "Pekala.Nash ne zaman gelecek" "Aslında o burada" şaşkınca elimde ki kolayı masaya bırakıp ona odaklandım."Bak söyleyecektim ama sen şu çocukla randevuya çıktın ve-" "Nerede o" "Otelde kalıyor.Çünkü....biliyorsun aranızda geçen şeyler" "Anladım.Hayes ben tuvalete gitmeliyim.Geldiğimde kalkarız olur mu?" kalkıp bayanlar tuvaletine girdim ve kapıyı kapattım."Tanrım!Nasıl dayanacağım ben" suyu açıp ellerimi yıkadım.Hayes'ın yalnızca bir hafta için gelmiş olmasına alışabilirdim ya da Nash'in ancak benimle aynı okula yazılmış olmaları ve ikisinin birden gelmiş olması.Aklıma kaçırmak üzereydim.Neden haberim olmamıştı.Aslında olmaması normaldı.Sonuçta KC'den kimseyle konuşmuyordum ki.Annemle bile konuşmuyorduk bir kaç gündür.Ona hala kızgındım ve bu aralar konuşmayı da düşünmüyordum.Tuvaletten çıkıp masaya ilerledim."Hadi kalkalım" Hayes içtiklerimizi öderken ben onu dışarda bekliyordum.Telefonum çalmaya başlayınca çantama telefonu aramaya başladım.Bulduğumda arayana bakamadan açtım.Çünkü biraz daha geç açsaydım kapanacaktı."Alo" "Merhaba Aldora" "Merhaba Nash" "Nasılsın diye sormak için aramıştım" kaşlarımı çattım."Ben iyiyim ama sen iyi misin" "Evet...Evet iyiyim neden ki" "Bilemiyorum sen beni aramazsın normalde" "Ah ben şey diyecektim...Biz..Buluşalım mı?" bir süre cevap vermedim"Aldora orada mısın?" "Ah şey evet buradayım ve pekala buluşalım." "O zaman yarın okul çıkışı seni alırım" "Tamam" "Görüşürüz" "Görüşürüz" telefonu kulağımdan çekmiştim ki Nash telefondan seslendi."Dora!" "Efendim Nash" "Seni seviyorum." "İyi akşamlar Nash" Hayes sonunda geldiğinde beraber bizim eve yürümeye başladık.Pek yakın değildi ama uzak da sayılmazdı.Hayes kolunu omzuma atmıştı ve bende beline sarılmıştım.Her ne kadar benden hoşlansa da ya da öyle sansa da o hala benim en yakın arkadaşımdı.Onu seviyordum ama ne yazık ki bir erkek kardeşten ötesi asla olmayacaktı benim için.Yani Tanrı aşkına abisinin eski sevgilisiydim ben."Dora iyi misin" "Evet iyiyim" "Emin misin?" "Evet iyiyim.Sadece okulda yoruldum.Bu arada siz okula ne zaman başlayacaksınız" "Çarşamba günü" "Son bir soru" dedim ve başımı omzuna yasladım."Bana verdiğin şu..Mmm mektup.Ciddi miydin onda" "Aslında bu konuyu seninle kendimi hazır hissettiğimde konuşacaktım ama sanırım şimdi söylemek daha uygun olur" "Pekala gel şu parkta oturalım" "Dora seni seviyorum.Seni gerçekten seviyorum ama senin de dediğin gibi sen benim kız kardeşim gibisin ve ben senin değişiminden etkilendim.Senden hoşlandığımı sandım çünkü uzun zaman sonra seni gördüğümde kafam karıştı.Ben gerçekten çok üzgünüm.Bir daha böle bir aptallık yapmayacağım.Beni affettin mi?" "Tabi ki de affettim Hayes.Ne olursa olsun sen hep benim en yakın arkadaşım olacaksın" Hayes başını eğil elleriyle oynarken ona sarıldım ve yanağını öptüm"Senin gibi bir kardeşim olduğu için çok şanslıyım Mavi göz"
**********************
Sabah Babam uzun bir uğraş sonucunda beni kaldırabildiğinde hazırlanıp kahvaltı masasına oturdum.Hayes dinç bir şekilde "Günaydın" dediğinde"Günaydın" diye mırıldandım.O kadar uykum vardı ki.Babam evden apar topar çıkarken ben Nutella sürdüğüm ekmeğimi yemeğe çalışıyordum."Tanrı aşkına Dora!Yine bütün gece dizi izledin değil mi" "Benim suçum değil tamam mı.American Horror Story'nin 4. sezonunu sizin oradayken izleyememiştim." "Pekala bir şey demiyorum.Ama eğer 5 dakika içinde çıkmassan servisi kaçıracaksın" Çantamı alıp ayağa kalktım.Ayakkabılarımı giyip Hayes'a sulu bir öpücük verip servisi bekliyeceğim yere koştum.Tanrıya şükür daha gelmemişti.Servis geldiğinde dün oturduğum yere geçip oturdum.Başımı cama yaslamış uyumamaya çalışırken Bruno enerjik bir şekilde yanıma oturdu"Günaydın Kaşif Dora" "Tanrı aşkına Bruno!" "Evet bana da Günaydın" gülümseyip bu kez de başımı onun omzuna yasladım.Gerçekten çok uykuluydum.Okula geldiğimizde yalpalayarak ayağa kalktım.Sınıfıma doğru ilerlerken Bruno kendi sınıfının önüne geldiğinde kısa bir kucaklaşma yapıp kendi sınıfıma ilerledim.
*****************************
Son dersten çıkınca telefonum çalmaya başladı.Ekranda Nash in saçma sapan bir fotoğrafı çıktığında gülümsdim ve bekletmeden açtım."Efendim" "Dora geldim ve seni bekliyorum" "Pekala kitapları dolabıma oyup hemen geliyorum" kitaplarımı bırakıp dışarı çıktığımda bir kaç kızın Nash'e bakıp gülüştüklerini gördüm.Gözlerimi devirip Nash'in yanına gittiğimde "Merhaba" diyerek elimi uzattım ama o elimi sıkmak yerine beni uzun kollarıyla kendisine çekti.Ve işte ben o zaman onu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım.
*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*
*Multimedia Bruno biliyorum çok yakışıklı değil ama oldukça sevimli.
