15'(M)

719 79 57
                                    

[Minik bir uyarıyla geldim 🧚‍♀️😽💌]

"kafanı ısırırım ama böyle. Çok tatlısın."

Megumi'nin kızgın olma çabaları etkisini göstermemiş üstüne bir de laf yemesine sebep olmuştu. Evet, laf yemekten kastı tatlı olduğunun söylenmesiydi.

Kendi kupasını da Yuuji için bıraktığı kupanın yanına bırakıp yavaşça koltukta oturan sevgilisine ilerledi. Hafifçe omuzlarından itip koltuğa iyice yasladığında sağ dizini koltukta yuujinin soluna çıkarıp destek alarak diğer bacağını da öbür tarafa atmış, Yuuji'nin omuzlarından destek alıp kendini yukarı çekmiş ve uyluklarıyla kasıkları arası bir yere oturmuştu.

Yuuji dili tutulmuş ona bakarken sağ omzundaki elini ensesine doğru atıp hafifçe okşamaya başlamıştı ensesindeki küçük saç tutamlarını "Kafamı ısırmak istiyordun en son."

Yuuji birkaç saniye daha bakakaldıktan sonra yutkunup başını hafifçe iki yana sallamıştı "Deja vu yaşıyorum. Beynimin ayarlarını bozdun gelmiş kafamı ısır diyorsun."

Megumi elini biraz daha yukarı çıkartıp derin bir nefes aldı "Ben de bu anı daha önce yaşamış gibiyim. Bana şeyi hatırlatıyor..." Birkaç saniye susup ellerinin hareketini yavaşlatmıştı Megumi. Aralarındaki mesafe birkaç santime inince Megumi fısaldayarak cümlesini tamamlamıştı "Rüyamı."

Yuuji'nin duyduklarını algılama kapasitesi Megumi'nin konuşurken dudaklarına sürtünen dudakları sayesinde iyice kapansa da birkaç saniye geçmeden söylediği şeyi idrak edebilmiş Megumi'nin kendisiyle bu tarz bir rüya görmüş oluşu içindeki bir şeyleri koparmış, kanını kaynatmaya yetmişti.

Daha fazla beklemeden kendisininkine hafifçe değen dudaklara uzanıp sesli bir öpücük bırakmıştı. Geri çekildiği gibi yeniden yapışırken Megumi de dudaklarını aralamış, hareketlerini kolaylaştırmıştı.

Yuuji iki yanındaki ellerini sanki yıllardır yerleriymiş gibi Megumi'nin beline çıkardığında Megumi de Yuuji'nin saçlarını sertçe çekerek başını geri yaslanmasını sağlamıştı.

Yuuji ellerini çocuğun belinde gezdirirken rahat durmamış bir elini tişörtüne daldırmış, aynı zamanda dilini öpüşmeye dahil etmişti. Megumi, boğuk inleyişleri arttığında biraz kalçasını kaydırıp Yuuji'nin kasıklarına getirmiş, hafifçe havalanıp kendini bırakmıştı. Megumi'nin bu harekti ikisini de dudaklarını ayırmak zorunda bırakmış, iniltilerinin odaya dağılmasına sebep olmuştu.

Yuuji tekrar Megumi'nin dudaklarına uzanırken çocuğun belindeki bir elini sırtına çıkarıp destek olmuş, koltuğa uzamasını sağlamıştı.

Birkaç saniye ayrıldıklarında Yuuji biraz geriye çıkıp Megumi'yi incelemeye başlamıştı. Dağılmış saçları, kısılmış gözleri ve kızarmış yanaklarıyla hiç olmadığı kadar güzel görünüyordu "Bu halde bile nasıl bu kadar güzel olabilirsin?"

"Daha güzel hallerimi görmelisin."

Yuuji bir eliyle Megumi'nin saçlarını kulağının arkasına itmişti "Saçının burası hiç yatmaz."

"Seviyorsun bunu."

"Hem de nasıl."

Yuuji elini yavaşça aşağı indirip Megumi'nin gırtlağının altındaki çukura getirdi, atan nabzının üzerinde nazikçe gezindi "Ya burası? Sana tam burası, bu nokta hakkında ne düşündüğümü söyledim mi?"

"Lütfen söyle."

Yuuji buna karşı bir şey yapmamış, ellerini aynı yavaşlıkla Megumi'nin göğsüne indirmişti. Tişörtünün üstünden ellerini gezdirerek her hattını ezberlemeye çalışıyor gibiydi "Peki burası hakkında ne düşünüyorum biliyor musun?"

"Öğret."

Megumi'nin hipnoz olmuş gibi söylediği şeyler Yuuji'nin içini eritiyor gibiydi. Yuuji ağırlığını vermemeye dikkat ederek Megumi'nin üzerine eğildiğinde çalan telefonla saniyelik bir duraksama yaşasa da kimin aradığına bile bakmadan telefonuna uzanıp aramayı reddetmişti.

Birkaç saniyenin ardından telefon yine çalmaya başlayınca bu sefer umursamamaya karar verip Megumi'den ayrılmamış, aksine kendilerini daha derin bir öpüşmenin içine çekmişti. Telefon çalıp çalıp sustuğunda Yuuji ellerini sinsice aşağı indirmeye çalışmış ama telefonun yine çalmasıyla oldukları yere sabitlemişti. Telefon yine uzun uzun çalınca bu sefer Megumi Yuuji'nin omuzlarından ittirip ayrılmalarını sağlamış gözleriyle telefonu işaret etmişti.

"Arayanın anasını sikeceğim açmıyorsam arama." Yuuji yarım ağız söylene söylene telefona uzanmıştı, yeşil tuşu kaydırıp kulağına dayanmıştı "Ne var amına koyayım ne var Yuuta umarım biri falan ölüyordur ondan aramışsındır."

"Merhaba Yuuji. İnumaki ben, biz hastanedeyiz de. Kan vermeye gelebilir misin? Tek seninki uyuyormuş."

__________

Napcak bunlar kani ya

Daha yeni sevgili oldular cok da abartmayalim simdi

İkinci bolum bu umarim oncekini okumussunuzdur, arka arkaya atinca gitmiyo bazen bildirim

Saglicakla kalinnn

Fıstık yeşili // itafushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin