Tatlı Rüyalar Kendim

6 0 0
                                    

"Bir varmış bir yokmuş diye başlar kalpleri ısıtan masallar."

Böyle bir kış günü, hırçın denizin ıslattığı kum taneleri üzerinde yürümeye benzemez. Gizlice evinizi terk ettiğiniz bir akşamaysa hiç.

Soğuk rüzgarın teninize dokunduğu her an irkilmenizde, kalpleri ısıtacak hiçbir şey yoktur.

Babanızın adını bilmeyişiniz, gecenin bilmem kaçında oluşunuza benzer. Ve bilirsiniz, akşam vakti asla bir masala ait değildir.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Bugün günlerden cuma. Saçlarım topuz, kıyafetlerim ütüsünü kaybetmiş ve hafif kırışmış. Ben, bir yıldır düzenli olarak gittiğim katedralin arka duvarına sırtımı vermiş etrafı inceliyorum.

Hava yeni yeni aydınlanırken karşımda koca bir mezarlık var. Sağımda ince bir yol ve solumda da bir bank duruyor. Gözlerim artık bir alışkanlık olarak önce birkaç metre önümdeki ağacın yanındaki mezar taşına, sonra da gökyüzüne çıkıyor.

İçimde uzun zamandır bir yakarış bulamıyorum. Hiçbir şeyi de duama katacak kadar önemseyemiyorum. O mezar taşından, ruhuma kadar.

İşler ne zaman bu kadar dağıldı, ben ne zaman kaybettim hatırlaması zor. Yine de nasıl başladığı hep kesindi.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

"Yine erkencisin!"

Bulunduğum koridorun sonuna, Tanrı'ya olan aşklarını açığa çıkartmak isteyen insanların toplandığı oturma alanına doğru yürüyordum.

Bana arkası dönük olsa da kim olduğumu anlayan papaza yanına iyice yaklaşana kadar bir cevap vermedim.

Genellikle üzerime sinen sigara kokusu yerine güçlü bir papatya kokusu duyması üzerine omuzlarını hafifçe dikleştirdi.

"Sen de azalttın ya şu illeti, şükür Rab'bime. Çok içiyordun"

İşte başlıyoruz...

"Sırf senin için zaten, her hafta milletin içinde başlıyorsun burnunu kırıştırmaya alttan alttan laf sokmaya, hal bırakmıyorsun."

Elinde birikmiş 22-23 kağıdı masaya bırakarak önüne döndü. Yüz yüze geldik.

"Rica ederim Şevval. Her zaman."

Gülümsedi ve devam etti.

"Eh, anlatsana hangi rüzgar attı seni bu saatte buraya?"

Başımı hafifçe öne eğdim. Birden yerdeki ahşap ilgimi çekmişti. Ama bunun aptalca göründüğü kafama düşünce hemen eski halime döndüm.

"Ne bileyim, uyku tutmadı işte. Biraz konuşuruz dedim."

Doğruyu söylüyorum, gerçekten konuşmak istiyorum. Ama gel gör ki bu kişi benden hoşlandığına en az adım kadar emin olduğum bir papaz olmamalıydı.

Çünkü ben buraya, o mezar yerinin sevgilime ev olmasıyla gelmeye başladım. Hatta arttırıyım onunla zaten burada tanıştım.

İki yıl öncesinde, soğuğun beni benden aldığı bir şubat ayında yolum buraya düşmüştü. Henüz 19'unda ve okuduğu bölüme aşık, kendi etrafında dönüp dolaşan biriydim. Hayat güzeldi.

Artık ezberimde olan yolu ilk defa geçerken de biraz gergindim. Daha normal karşılanabilecek bir kiliseye de gidebilirdim ama ben yaşadığım ülkenin en görkemli katedraline gitmek istemiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölme SanatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin