MegaBot | Bölüm1 | Gün doğarken

79 6 2
                                    

Umutsuzca yatağından kalkmaya çalışıyordu, yine sabah olmuştu ve yine her şey aynıydı. Bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkındaydı ama her şey kendi elinde değildi.

Birkaç saniye bu düşünceleri kafasından atarak yatağından kalktı ve yüzünü yıkamaya gitti.

Kahvaltı hazırlanmıştı annesi ve kız kardeşi masadalar dı, güzel bir gündü "her zaman böyle olmasını isterdi", masaya oturdu annesi ve kız kardeşine gülümseyerek

-Günaydın

Annesi küçük bir gülümsemeyle,

-Günaydın.. "birkaç saniye bekledi" .Yine geç yattın sanırım.

Ferman gözünü açar açmaz problemlerini karşısına almış ve büyük bir savaşın içindeymişcesine onlarla savaşmaya başlamıştı.

Tartışma başlatmamak ve konuya girilmesini istemediğinden geçiştirirce sine.

-Evet biraz geç ama sorun değil.

Ferman negatif enerjileri ve düşünceleri bir kenara bırakarak pencereden sızan, güneş ışığının altında dans eden, çayın buharına hayranlıkla bakıyordu her zaman bunu severdi, büyük bir mucize yada doğaüstü bir şey değildi ama bu O'na her zaman inanılmaz bir mutluluk ve ferahlık veriyordu, çayını karıştırdı ve yudumladı.

Kahvaltısını yaptıktan sonra annesinin ısrarı üzerine yine evden çıkacak ve iş arayacaktı. Aslında çalışmak ona göre değildi, üşengeçliğinden değil ama o her zaman sevdiği işi yapmak isterdi. Zorunlu olarak bir şey yapmaktan nefret etse de yapması gerektiğinin bilincindeydi.

Ferman işleri yolunda gitmeyen, şanssızlıklar zincirine takılmış iyi bir yazılımcıydı. İşini gerçekten iyi biliyordu fakat bu zamana kadar elle tutulur bir şey yapmadığı için ailesinden ve çevresinden eleştiriler ve tepkilere maruz kalmıştı. Bu durumu düzeltmesi gerektiğinin farkındaydı. Bunun için bilgisayarın başından kalkıp gerçek bir iş bulup çalışması gerekiyordu.

Kahvaltısını yaptıktan sonra odasına girdi ve üzerini değiştirmeye başlarken bir yandan da ne yapabileceğini, ne tür bir işte çalışabileceğini, iş bulmak için arkadaşlarından yardım alması gerekebileceğini düşünüyordu ama sonra bir an durdu. Hiç arkadaşı yoktu ki. Zamanla hepsinden uzaklaşmıştı, biraz hüzünlendi. Yalınız olduğunun farkına yenimi varmıştı yoksa bunu her zaman göz ardımı ediyordu.

Ferman karmaşık düşünceleri hemen bir kenara bırakıp yalınız da olsa bir şeyleri başarabileceğine inanmaya çalışarak üzerini değiştirdi.

Evden çıkarken annesi kapıya geldi.

-İş bulmaya mı gidiyorsun?

Ferman ayakkabısının bağcıklarını bağlarken annesine bakmadan onun sorularına cevap veriyordu.

-Evet, istediğini yapmaya çalışıyorum.

-Peki ne yapmayı düşünüyorsun, nasıl bir iş bulmayı düşünüyorsun.

-Nasıl bir iş yapmak istediğimi biliyorusun ama Cosmos'da(*) böyle bir iş verebilecek ne bir firma, nede başka birisi var.

-Anlıyorum seni

-Anlamanı beklemiyorum. yapmam gereken şey basit. Bütün insanlar gibi istediğimi değil sunulanı yapmam gerek.

-Bunları daha önce konuşmuştuk

-Tamam

Ferman biraz sitem ettikten sonra doğruldu çıkmaya hazırlandı ve merdivenlere yöneldi.

-Bir isteğin var mı? gidiyorum

-Hayır kendine dikkat et ve fazla geç kalma

Ferman tamam dercesine başını yukarı aşağı sallayarak evden ayrıldı.Yolda yürürken yine negatif düşüncelere kapıldı. İş bulabilecek miydi, Bulsa bile mutlu olabilecek miydi, kendi isteklerinden vazgeçmek diğer insanların istediklerine göre yaşamak onun için ne kadar doğruydu, aslında hiç doğru değildi ama yinede yapmak zorunda olduğunu biliyordu.

(*)"Cosmos" ingilizcede evren anlamına gelmektedir.Yazar her insanın yaşadığı şehir kendi evrenidir fikrinden yola çıkarak Ferman karakterinin yaşadığı şehrin adına Cosmos adını vermiştir.

MeGaBoTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin