Ceren'den
uyandığımda sabah 06.37 olmuştu. Üstümde hissetiğim ağırlık ile doğrulmaya çalıştığımda Murat'ın kolu yüzünden kalkamıyordum. O'na döndüğümde bir çift yeşil göz ile karşılaşmam bir olmuştu.Ceren:sen bu saatte mi uyanırsın?
Murat:sana da günaydın. Daha erken aslında...
Ceren:Gidecek misin?
Murat:Bazı işlerim var, planlar falan her zamanki halimiz...
Aşırı gergin bir ortam gibiydi. Murat'a baktım. Bana yaklaşmaya başladı yutkundum elimi göğsüne koydum engellemek ister gibi ama olmuyordu... Telefon çalmıştı.
Ceren:oh...
Murat:Neyse...
Telefona bakıp kalktı.
Ceren:ben eve gitsem iyi olur.
Murat:burada kal?
Ceren:eve gideyim.
Kolumdan tutup sıkmasıyla birşeyler olduğunu anlamıştım.
Murat:burada kal.
Koltuğa oturdum Murat gittiğinde mutfağa gittim. Dolabı açıp bakındım normal bir kahvaltı yapma hevesim yoktu. Bir chivas alıp yudumladım. O sırada geçen şarkı yaptığımız Volkan aradı.
Ceren:efendim?
Volkan:Ceren mükemmel bir nakarat var elimde. Bunu devam ettirmeliyiz. Kesinlikle...
Ceren:Gelebilir miyim bilmiyorum.
Volkan(Ceg):gelirsin ne olacak işte?
Biraz düşündüm. Murat evden çıkma dedi... Ama çıkarsam ne olabilir? Tekrar Volkan'la konuştum.
Ceren:Stüdyoya geç bekle.
Telefonu kapattım üstümdeki kıyafetleri değiştirip evden çıktım stüdyoya gittiğimde beni bekleyen Volkan'a baktım. Koltuğa oturdum onun yazdığı nakarata bakıp uyumu sağlamak için iyi bir verse ayarladım yanımda defter ile gezerdim sözlerim her zaman bir işe yarar ve güzeldi. Bittiğinde saat 13:45 olmuştu. Stüdyodan çıkıp arabama bindim.
Arkamdan bir arabanın takip ettiğini fark ettim emin olmak için ara sokağa saptım. Evet takip ediliyorum. Araba başka sokağa saptı rahatladım derken önümde durması ile ani fren yaptım içinden siyah takım elbiseli bir adam ve yanında bir iki kişi daha çıktı. Arabadan indim.
Ceren:Pardon, biriyle mi karıştırdınız?
:hayır, doğru kişi aptal pianist.
Ceren:Piano çalan herkesi alırsan ohoo...
Adamın üstüme yürümesi ile geri adım attım beni kolumdan sıkıca tuttu çırpınmaya çalıştım ama hareket bile edemiyordum. Ağzıma bir bez kapatılmasıyla herşey karanlık...
Uyandığımda bir sandalyeye bağlı depo gibi bir yerdeydim ellerim bağlıydı bağırdığımda karşıdan gelen rahatsız edici ayak sesleri ile o yöne baktım.
:günaydın!
Ceren:kimsin, neden buradayım, burası neresi!?
Üslubu hiç bozmadan cevap verdi.
Ömer:Ben Ömer, Burada olmanın nedeni basit. Bize Murat ile ilgili bildiklerini söyle bırakalım. Burası da merak etme şehir ülke dışı değil bir depoya kapatıldın.
Ceren:Hiçbir şey bilmiyorum.
Ömer:bilmesen bile... *yanında duran çantadan küçük bir bıçak çıkardı* Onu zayıf noktsından vurmak eğlenceli olacak.
Korkuyla bıçağa baktım sonra telefonundaki görüntülü aramaya Murat'ı arıyordu. Telefonu karşıya koyup bana yaklaştı çıpınmaya çalıştım. Murat telefonu açmıştı. Bağırış sesleri ile Ömer o yöne döndü.
Ömer:Gösteriye hoşgeldin Murat! Merak etme canı yanmayacak...
Bana yaklaştı Murat'ın bağırış sesleri telefondan olsa bile depoyu inletiyordu.
Ceren:Y-yaklaşma!
Bana yaklaşıp bıçağı çenemin alt kısmına sürtmesi ile acı ile kıvrandım. Boynumu çekip ani bir hareket yapmaya korkuyordum. Telefon kapandı. Boynumdan akan kan köprücük kemiğime kadar gidiyordu durduramadığım göz yaşlarım ile ona bağırmaya çalıştım.
Ceren:Ne istiyorsun benden...!
Ömer:Hiç birşey. Sadece o aşşağılık herifi nasıl vurabileceğimi düşünüyordum taa ki sen gelene kadar...
Arkadan yıkılma sesleri ile gelen gruba baktım.
Killa:Selamlarrr!
Susturucu silah ile ateş etti Ömer'e bir şey olmadı ama arkasından bir kaç adam daha gelip ona saldırmaya başladılar kapıdan gelen Murat'ı görüp gözlerimi kapattım. Yanıma koşup ellerimi çözmeye başladı.
Murat:Sana evde kal dedim!
Kucağına aldığında kendimi bıraktım boynumdan akan kan üstüne bulaşmıştı. Arabaya bindiğimizde hızla sürdü başka bir eve gelmiştik. Tekrar kucağına aldığında baygındım. Eve girip koltuğa yatırdı ve birkaç pansuman malzemesi ile geldi. Kucağına yatırıp boynumu temizlemeye başladı.
Murat:Kesik aşırı derin değil neyseki...
Biz bunları yaşayana kadar akşam olmuştu. Bedenimde hissettiğim elleri ile irkildim.
Murat:sakin ol... Üstünü değiştirmem gerek...
Kendimi ona bıraktım. Beni yatak odasına götürdü boynum hala acıyordu yanıma gelen Murat'a baktım. Üstünde yorganı alıp beni kolunun altına yatırdı ve iyice sardı.
Murat:bir daha beni dinle.
Başımı sallamakla yetindim. Ve gözlerimi kapattım.
AY BOK GİBİ YAZARINIZ GERİ DÖNDÜÜÜ BAŞKA KİTAP YAZCAM BUNU 1-2 BÖLÜMDE BİTİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM HADİ BAY BAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rappers girls
Fanfictionbulabileceğini herşey var. Evet şizofrebliğim tuttu ve kapak çok iyi olmadı mı?